I been on my knees and I been praying loud
– Dizlerimin üstüne çöküp yüksek sesle dua ediyordum.
Palms getting sweaty, my nerves feeling heavy
– Avuç içlerim terliyor, sinirlerim ağırlaşıyor
Holding back these tears as I see your face
– Yüzünü gördüğüm gibi bu gözyaşlarını tutuyorum
I’m a lucky ma (ha), wondering how did I get ya?
– Şanslı bir anneyim (ha), seni nasıl bulduğumu merak ediyorum?
We made it this far and now we’re standing hand and hand, yeah, yeah
– Buraya kadar geldik ve şimdi el ele duruyoruz, evet, evet
No doubts in my heart that I found the one that’s Heaven sent
– Kalbimde hiç şüphe yok ki Cennetin gönderdiğini buldum.
And today is your day
– Ve bugün senin günün
You look beautiful in that dress, baby, yeah
– O elbiseyle çok güzel görünüyorsun bebeğim, evet.
I fell for an angel
– Bir meleğe aşık oldum
Only two words for me to say
– Söylemem gereken sadece iki kelime var.
I’ma say it to your face
– Yüzüne dedim
I do, ooh-ooh, ooh-ooh
– Evet, ooh-ooh, ooh-ooh
I do, I’ma say it to your face
– Ben, söyle yüzüne çıkaracağım
I do, ooh-ooh, ooh-ooh
– Evet, ooh-ooh, ooh-ooh
I do, I’ma say it to your face
– Ben, söyle yüzüne çıkaracağım
Walking back down the aisle here, wondering where did time go?
– Koridorda yürürken zamanın nereye gittiğini mi merak ediyorsun?
Where’d it go?
– Nereye gitti?
Wе took the thought of a house and a white pickеt fence
– Bir ev ve beyaz bir çit düşündük
And made it a home, this is your home, baby
– Ve bir yuva yaptık, burası senin evin bebeğim.
We made it this far and now we’re standing hand and hand
– Buraya kadar geldik ve şimdi el ele duruyoruz.
No doubts in my heart that I found the one that’s Heaven sent
– Kalbimde hiç şüphe yok ki Cennetin gönderdiğini buldum.
And today is your day
– Ve bugün senin günün
You look beautiful in that dress, baby, yeah
– O elbiseyle çok güzel görünüyorsun bebeğim, evet.
I fell for an angel
– Bir meleğe aşık oldum
Only two words for me to say
– Söylemem gereken sadece iki kelime var.
I’ma say it to your face
– Yüzüne dedim
I do, ooh-ooh, ooh-ooh
– Evet, ooh-ooh, ooh-ooh
I do, I’ma say it to your face
– Ben, söyle yüzüne çıkaracağım
I do, ooh-ooh, ooh-ooh
– Evet, ooh-ooh, ooh-ooh
I do, I’ma say it to your face
– Ben, söyle yüzüne çıkaracağım
Daddy gon’ be proud of ya, sister gon’ be happy for ya
– Baban seninle gurur duyacak, kardeşim senin için mutlu olacak.
All your girls been telling you
– Bütün kızların sana söylüyordu.
They knew that we was made for each other
– Birbirimiz için yaratıldığımızı biliyorlardı.
Mama gon’ be crying for ya, granny gon’ be praying for ya
– Annen senin için ağlayacak, büyükanne senin için dua edecek.
Want it to be perfect for you
– Senin için mükemmel olmasını istiyorum
‘Cause today is your day
– Çünkü bugün senin günün
You look beautiful in that dress, baby, yeah
– O elbiseyle çok güzel görünüyorsun bebeğim, evet.
I fell for an angel
– Bir meleğe aşık oldum
Only two words for me to say
– Söylemem gereken sadece iki kelime var.
I’ma say it to your face
– Yüzüne dedim
I do, ooh-ooh, ooh-ooh
– Evet, ooh-ooh, ooh-ooh
I do, I’ma say it to your face
– Ben, söyle yüzüne çıkaracağım
I do, ooh-ooh, ooh-ooh
– Evet, ooh-ooh, ooh-ooh
I do, I’ma say it to your face
– Ben, söyle yüzüne çıkaracağım
I do
– Yaparım
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.