What’s the time?
– Saat kaç?
Seems it’s already morning
– Zaten sabah olmuş gibi görünüyor
I see the sky
– Gökyüzünü görüyorum
It’s so beautiful and blue
– Çok güzel ve mavi
The TV’s on
– TELEVİZYON
But the only thing showing is a picture of you
– Ama görünen tek şey senin bir resmin.
Oh,I get up
– Oh, kalkıyorum
And make myself some coffee
– Ve kendime kahve yapayım.
I try to read a bit
– Biraz okumaya çalışıyorum.
But the story’s too thin
– Ama hikaye çok ince
I thank the Lord above
– Yukarıdaki tanrıya dua ediyorum
You’re not here to see me
– Beni görmek için gelmedin
In this shape I’m in
– Bu şekildeyim
Spending my time
– Zamanımı harcama
Watching the days go by
– Günlerin akıp gitmesini izlemek
Feeling so small
– Çok küçük hissediyorum
I stare at the wall
– Duvara bakıyorum
Hoping that you
– Umarım sen
Think of me too
– Beni de bir düşünün
I’m spending my time
– Zamanımı harcıyorum
I try to call,
– Aramaya çalışıyorum ,
But I don’t know what to tell you
– Ama sana ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
I leave a kiss
– Bir öpücük bırakıyorum
On your answering machine
– Telesekreterinde
Oh, help me please
– Lütfen yardım edin bana
Is there someone who can make me
– Beni zorlayacak biri var mı
Wake up from this dream?
– Bu rüyadan uyanmak mı?
Spending my time
– Zamanımı harcama
Watching the days go by
– Günlerin akıp gitmesini izlemek
Feeling so small
– Çok küçük hissediyorum
I stare at the wall
– Duvara bakıyorum
Hoping that you are missing me too
– Bana da eksik olduğunu umuyorum
I’m spending my time (I’m spending my time)
– Zamanımı harcıyorum (zamanımı harcıyorum)
Watching the sun go down
– Güneşin batışını izlemek
I fall asleep to the sound
– Sese uyuya kalıyorum
Of tears of the clown
– Palyaçonun gözyaşları
Prayer gone blind
– Dua kör oldu
I’m spending my time
– Zamanımı harcıyorum
My friends keep telling me, “Hey, life will go on”
– Arkadaşlarım bana sürekli “Hey, hayat devam edecek” diyor.
Time will make sure I’ll get over you
– Zaman seni unutacağımdan emin olacak.
This silly game of love you play, you win only to lose
– Oynadığın bu aptal aşk oyunu, sadece kaybetmek için kazanırsın
I’m spending my time (spending my time)
– Zamanımı harcıyorum (zamanımı harcıyorum)
Watching the days go by
– Günlerin akıp gitmesini izlemek
Feeling so small
– Çok küçük hissediyorum
I stare at the wall
– Duvara bakıyorum
Hoping that you
– Umarım sen
Think of me too
– Beni de bir düşünün
I’m spending my time (spending my time)
– Zamanımı harcıyorum (zamanımı harcıyorum)
Watching the sun go down
– Güneşin batışını izlemek
I fall asleep to the sound
– Sese uyuya kalıyorum
Of tears of the clown
– Palyaçonun gözyaşları
Prayer gone blind
– Dua kör oldu
I’m spending my time
– Zamanımı harcıyorum
(Spending my time)
– (Zamanımı harcıyorum)
I can’t live without your love
– Senin aşkın olmadan yaşayamam.
I’m spending my time, uh
– Zamanımı harcıyorum, uh
I’m spending my time, my time, my time
– Zamanımı, zamanımı, zamanımı harcıyorum.
The bed is too big without you honey, honey?
– Sensiz yatak çok mu büyük tatlım?
(I’m spending my time)
– (Zamanımı harcıyorum)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.