Ooh-ooh-ooh
– Ooh-ooh-ooh
Yeah, yeah
– Evet, Evet
I think I need a
– Sanırım bir şeye ihtiyacım var
A little bit of inspiration
– Biraz ilham
When can we meet up?
– Ne zaman buluşabiliriz?
So I can come and sex you, baby
– Bu yüzden gelip seninle seks yapabilirim bebeğim
Lil’ mamacita
– Küçük mamacita
I’m tryna get you down with us
– Adamımın bizimle seni oradan çıkaracağım
Oh, you know the kids up
– Oh, çocukları biliyorsun
Picture me, you and a villa, oh
– Beni hayal et, sen ve bir villa, oh
Fuck a COVID-19
– Lanet bir COVİD-19
Long as I get to see that body on the beach, oh
– Sahilde o cesedi gördüğüm sürece, oh
In your lil’ two-piece
– Küçük iki parçalı
Tryna see you in the Bahamas, under the sheets, oh
– Tryna bahamalar’da görüşürüz, çarşafların altında, oh
You’re the one that I need (I need)
– İhtiyacım olan sensin (ihtiyacım var)
Chills in your body when I touch you like this, ooh
– Sana bu şekilde dokunduğumda vücudundaki titreme, ooh
When I touch you like this (touch you like this)
– Sana böyle dokunduğumda (sana böyle dokun)
Tell the truth, ain’t nobody touch you like this, ooh
– Gerçeği söylemek gerekirse hiç kimse bu şekilde sana dokundu, ooh
Ooh, how it feel to be ridin’ legit?
– Ooh, yasal olarak binmek nasıl bir duygu?
I’m tryna chill (yeah)
– Ben tryna chill (Evet)
I’m just tryna get outside quick
– Sadece adamımın hızlı dışından alacağım
Get you off your phone
– Seni telefondan çıkaracağım.
All you do is scroll through your ‘Gram
– Tek yapmanız gereken ‘ Gram’ınızı kaydırmak
You need to get out your crib
– Beşiğinden çıkmalısın.
Baby, can’t lie, I’m convinced
– Bebeğim, yalan söyleyemem, ikna oldum
Quarantine got shorty in her feels
– Karantina var shorty içinde ona hissediyor
Tryna stack some money, not the bills
– Biraz para biriktirmeye çalış, faturaları değil
Baby got it poppin’ where she lives
– Bebeğim yaşadığı yerde patlıyor
Why was it my heart you had to steal?
– Neden benim kalbimi çalmak zorundaydın?
Got me spendin’ hunnid dollar bills
– Hunnid dolarlık banknotlar harcıyorum
We both can’t leave the six
– İkimiz de altıyı terk edemeyiz.
And shorty’s on her own
– Ve shorty kendi başına
Locked down, locked down with a body like that
– Kilitli, böyle bir bedenle kilitli
Shawty gon’ lock with the sound like that
– Böyle bir ses ile Shawty gon’ kilit
She’s a night owl, oh, you’re just like me
– O bir gece kuşu, oh, sen de benim gibisin
Tell me pull up, I’m there
– Çekmeme söylüyorum …
But I know you locked down, locked down with a body like that
– Ama biliyorum ki kilitlendin, böyle bir bedenle kilitlendin
Shawty gon’ lock with the sound like that
– Böyle bir ses ile Shawty gon’ kilit
She’s a night owl, oh, you’re just like me
– O bir gece kuşu, oh, sen de benim gibisin
Told me pull up, I’m there
– Yukarı çekmemi söyledi, oradayım.
Shawty got her friends screamin’ out (yeah)
– Shawty arkadaşları çığlık attı (Evet)
Fuck a COVID-19
– Lanet bir COVİD-19
Long as I get to see that body on the beach, oh
– Sahilde o cesedi gördüğüm sürece, oh
In your lil’ two-piece
– Küçük iki parçalı
Tryna see you in the Bahamas, under the sheets, oh
– Tryna bahamalar’da görüşürüz, çarşafların altında, oh
You’re the one that I need (I need)
– İhtiyacım olan sensin (ihtiyacım var)
Chills in your body when I touch you like this, ooh
– Sana bu şekilde dokunduğumda vücudundaki titreme, ooh
When I touch you like this (touch you like this)
– Sana böyle dokunduğumda (sana böyle dokun)
Tell the truth, ain’t nobody touch you like this, oh, ooh
– Gerçeği söylemek gerekirse hiç kimse yok bu gibi sana dokunmak, oh, ooh
(Fuck a COVID-19)
– (Lanet bir COVİD-19)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.