Royal Blood – Figure It Out İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Nothing here to see
– Burada görülecek bir şey yok.
Just a kid like me
– Sadece benim gibi bir çocuk
Trying to cut some teeth
– Bazı dişleri kesmeye çalışıyorum
Trying to figure it out
– Anlamaya çalışıyorum

Nothing better to do
– Yapacak daha iyi bir şey yok
When I’m stuck on you
– Sana sıkıştığımda
And still I’m in here
– Ve hala buradayım
Trying to figure it out
– Anlamaya çalışıyorum

Getting hard to sleep
– Uyumak zorlaşıyor
Blood is in my dreams
– Kan rüyalarımda
Love is killing me
– Aşk beni öldürüyor
Trying to figure it out
– Anlamaya çalışıyorum

Nothing better to do
– Yapacak daha iyi bir şey yok
When I’m stuck on you
– Sana sıkıştığımda
And still I’m in here
– Ve hala buradayım
Trying to figure it out
– Anlamaya çalışıyorum

I’ll let it go ’cause I won’t see you later
– Gitmesine izin vereceğim çünkü seni sonra göremeyeceğim
And we’re not allowed to talk it out
– Ve bunu konuşmamıza izin verilmiyor.
I said I’d go, put myself on show
– Gideceğimi, kendimi göstereceğimi söyledim.
But I’m still trying to figure it out
– Ama hala anlamaya çalışıyorum.

I broke my shoe, tripped and fell on you
– Ayakkabımı kırdım, tökezledim ve üzerine düştüm
But you didn’t know I planned it out
– Ama planladığımı bilmiyordun.
I said I’d go, yeah, I won’t see you later
– Gideceğimi söyledim, evet, sonra görüşmeyeceğiz.
And we’re not allowed to figure it out
– Ve bunu çözmemize izin yok.

Nothing here to see
– Burada görülecek bir şey yok.
Just a kid like me
– Sadece benim gibi bir çocuk
Trying to cut some teeth
– Bazı dişleri kesmeye çalışıyorum
Trying to figure it out
– Anlamaya çalışıyorum

Nothing better to do
– Yapacak daha iyi bir şey yok
When I’m stuck on you
– Sana sıkıştığımda
And still I’m in here
– Ve hala buradayım
Trying to figure it out
– Anlamaya çalışıyorum

I’ll let it go ’cause I won’t see you later
– Gitmesine izin vereceğim çünkü seni sonra göremeyeceğim
And we’re not allowed to talk it out
– Ve bunu konuşmamıza izin verilmiyor.
I said I’d go, put myself on show
– Gideceğimi, kendimi göstereceğimi söyledim.
But I’m still trying to figure it out
– Ama hala anlamaya çalışıyorum.

I broke my shoe, tripped and fell on you
– Ayakkabımı kırdım, tökezledim ve üzerine düştüm
But you didn’t know I planned it out
– Ama planladığımı bilmiyordun.
I said I’d go, yeah, I won’t see you later
– Gideceğimi söyledim, evet, sonra görüşmeyeceğiz.
And we’re not allowed to figure it out
– Ve bunu çözmemize izin yok.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın