Russ – 3AM (feat. Ty Dolla $ign) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah
– Evet
Na-na, na-na, na-na-na
– Na-na, na-na, na-na-na
I know you know what’s up, haha
– Ne olduğunu bildiğini biliyorum, haha
Yeah
– Evet
Oh-oh-oh
– Oh-oh-oh

It’s 3 a.m, answer your phone (your phone)
– Saat sabahın 3’ü, telefona cevap ver (telefonun)
I know you hate to be alone (oh yeah)
– Yalnız kalmaktan nefret ettiğini biliyorum (oh evet)
Said you been waiting on me all night (ooh yeah)
– Bütün gece beni beklediğini söyledi (ooh evet)
I’ll let you stay, you play your cards right
– Kalmana izin vereceğim, kartlarını doğru oynuyorsun
It’s 3 a.m, answer your phone (your phone)
– Saat sabahın 3’ü, telefona cevap ver (telefonun)
I know you hate to be alone (oh yeah)
– Yalnız kalmaktan nefret ettiğini biliyorum (oh evet)
Said you been waiting on me all night (ooh yeah)
– Bütün gece beni beklediğini söyledi (ooh evet)
I’ll let you stay, you play your cards right
– Kalmana izin vereceğim, kartlarını doğru oynuyorsun

Yeah, yeah
– Evet, evet
I know you up, I know you down
– Seni yukarı tanıyorum, seni aşağı tanıyorum
I live alone, so let’s get loud (yeah, yeah)
– Yalnız yaşıyorum, o yüzden yüksek sesle konuşalım (evet, evet)
You from the BX like JLo
– Sen bx’den JLo gibi
I fuck with you ’cause you lay low
– Seninle dalga geçiyorum çünkü sen sırtüstü yatıyorsun.
Pussy be rainin’, ass is thunder clappin’, mouth’s a tornado (come on)
– Kedi yağmur yağıyor, eşek gök gürültüsü alkışlıyor, ağız bir kasırga (hadi)
This just the calm before the storm
– Bu sadece fırtınadan önceki sakinlik
It’s three o’clock in the morn’
– Saat sabahın üçü’
I like a freak, type to ask, “When we droppin’ the porn?” (Yeah)
– Bir ucubeyi severim, “Pornoyu bıraktığımızda mı?” (Evet)
Baby, chill that’s just for me and you
– Bebeğim, sakin ol bu sadece sen ve ben için
You needin’ me, I’m needin’ you
– Bana ihtiyacın var, sana ihtiyacım var
Pick up, pull up, pick up, pull up, please
– Kaldır, kaldır, kaldır, kaldır, lütfen

It’s 3 a.m, answer your phone (come on)
– Saat sabahın 3’ü, telefona cevap ver (hadi)
I know you hate to be alone (‘lone, ‘lone)
– Yalnız olmaktan nefret ettiğini biliyorum (‘yalnız, ‘yalnız)
Said you been waiting on me all night (all night)
– Bütün gece beni beklediğini söyledi (bütün gece)
I’ll let you stay, you play your cards right
– Kalmana izin vereceğim, kartlarını doğru oynuyorsun
It’s 3 a.m, answer your phone (ooh yeah)
– Saat sabahın 3’ü, telefona cevap ver (ooh evet)
I know you hate to be alone (be alone, be alone)
– Yalnız olmaktan nefret ettiğini biliyorum (yalnız ol, yalnız ol)
Said you been waiting on me all night (yeah, ayy, yeah)
– Bütün gece beni beklediğini söyledi (evet, ayy, evet)
I’ll let you stay, you play your cards right
– Kalmana izin vereceğim, kartlarını doğru oynuyorsun

Told you if you play your cards right
– Kartlarını doğru oynarsan sana söyledim.
I wouldn’t usually but I might let you stay the night
– Genelde yapmazdım ama gece kalmana izin verebilirim.
It’s something different ’bout you, I might need it one more time
– Senden farklı bir şey, bir kez daha ihtiyacım olabilir
Got me thinking ’bout you, baby, you been on my mind
– Seni düşünmeme sebep oldun bebeğim, aklımdaydın
Yeah, you been on my mind
– Evet, aklımdaydın.
Don’t wanna leave you waitin’
– Seni bekletmek istemiyorum
But if I do, I’ll make it up to you, girl
– Ama eğer yaparsam, telafi ederim, kızım
I need you to wait for me
– Beni beklemeni istiyorum.

It’s 3 a.m, answer your phone
– Saat sabahın 3’ü, telefona cevap ver.
I know you hate to be alone (ooh yeah)
– Yalnız kalmaktan nefret ettiğini biliyorum (ooh evet)
Said you been waiting on me all night (all night)
– Bütün gece beni beklediğini söyledi (bütün gece)
I’ll let you stay, you play your cards right (ooh yeah, ooh yeah)
– Kalmana izin vereceğim, kartlarını doğru oynuyorsun (ooh evet, ooh evet)

Call me once, call me twice
– Beni bir kez ara, iki kez ara
I’m, out my mind, back in five
– Aklımı kaçırdım, beşte döndüm.
I, don’t know why, tryna fight
– Ben, nedenini bilmiyorum, kavga etmeye çalışıyorum
I, can’t deny
– İnkar edemem.
I’ve been running ’round thinking ’bout you all day (all day)
– Bütün gün senin hakkında ‘yuvarlak düşünerek’ koşuyorum (bütün gün)
I’ve been dodging texts, playin’ cool all day
– Mesajlardan kaçıyorum, bütün gün havalı oynuyorum
Waiting on me, you said it’s gettin’ late
– Beni beklerken, geç olduğunu söylemiştin.
In and out of sleep, you’re tryna stay awake
– Uykunun içinde ve dışında uyanık kalmaya çalışıyorsun

It’s 3 a.m, answer your phone
– Saat sabahın 3’ü, telefona cevap ver.
I know you hate to be alone
– Yalnız kalmaktan nefret ettiğini biliyorum.
Said you been waiting on me all night
– Bütün gece beni beklediğini söyledi.
I’ll let you stay, you play your cards right
– Kalmana izin vereceğim, kartlarını doğru oynuyorsun
It’s 3 a.m, answer your phone
– Saat sabahın 3’ü, telefona cevap ver.
I know you hate to be alone
– Yalnız kalmaktan nefret ettiğini biliyorum.
Said you been waiting on me all night
– Bütün gece beni beklediğini söyledi.
I’ll let you stay, you play your cards right
– Kalmana izin vereceğim, kartlarını doğru oynuyorsun

Sheesh
– Şey
Play your cards right
– Kartlarını doğru oyna
It’s 3 a.m, play your cards right
– Saat sabahın 3’ü, kartlarını doğru oyna
Yeah
– Evet




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın