Mmh-mmh
– Mmh-mmh
Nous, c’est la TH (hi Raedwav)
– Biz TH (merhaba Raedwav)
Mmh-mmh
– Mmh-mmh
Olalash
– Olalash’ın
Mmh-mmh (22)
– Mmh-mmh (22)
J’ai d’la bonne moula si tu veux ter-ach’ (ter-ach’)
– Ter-ach'(ter-ach’) istiyorsanız doğru kalıba sahibim.
J’suis avec Saamou, mon boug de la TH (de la TH)
– Saamou ile birlikteyim, inci böceğim (İNCİ)
J’conduis discrètement, y a la douane au péage (péage)
– Gizlice sürüyorum, geçiş ücretinde gümrük var (geçiş ücreti)
J’vais les semer dans les embouteillages (yih-yih)
– Onları trafik sıkışıklığına sokacağım (yih-yih)
Si aux keufs, t’as dit des noms, faut qu’tu
– Eğer Keuf’larda isimler söylediysen, söylemelisin.
Dégages, dégages (mmh-mmh)
– Çık dışarı, çık dışarı (mmh-mmh)
J’vendais du doré au treizième étage (mmh-mmh)
– On üçüncü katta altın satıyordum (mmh-mmh)
Sur la passerelle quand j’étais au guettage (mmh-mmh)
– Ben gözcüyken köprüde (mmh-mmh)
Midi pile, c’est moi qui engage, engage (Uh-uh)
– Öğlen yığını, nişan alan benim, nişan alan (Uh-uh)
J’ai fait des lignes mais j’tape pas d’dans (brr)
– Çizgiler yaptım ama yazmıyorum (brr)
Raconte pas l’histoire si t’es pas d’dans (brr)
– Kabul etmiyorsanız hikayeyi anlatmayın (brr)
Chaque jour, j’vois le Sheitan qui danse (pah)
– Her gün Sheitan’ın dans ettiğini görüyorum (pah)
J’envoie des bougs, y a tout l’monde qui tremble (pa-pa-pah)
– Sarılmalar gönderiyorum, herkes titriyor (pa-pa-pah)
Péter l’million d’euros, j’y pense (grr)
– Milyon avroyu osurmak, bunu düşünüyorum (grr)
J’regarde le vécu, tu l’as vécu toi? (grr, pah)
– Deneyime bakıyorum, kendin yaşadın mı? (grr, pah)
J’visser d’la plante, des fois, d’la blanche (pah)
– Bitkiyi vidalıyorum, bazen beyaz (pah)
Sosa t’allume sinon ça t’plante (pah, pah, boom, boom)
– Sosa seni açar, aksi takdirde seni çarpar (pah, pah, boom, boom)
Dans la tchop, on attache (mmh-mmh)
– Tchop’ta bağlarız (mmh-mmh)
Elle laisse pas de tache quand ses cheveux
– Saçında leke bırakmaz
Elle attache (elle attache, mmh-mmh)
– Bağlar (bağlar, mmh-mmh)
J’tapote ses fesses, elle se fâche (fâche)
– Kıçını okşuyorum, sinirleniyor (kızgın)
Maintenant, tu sais qu’la nne-chie est ice (ice, ice, yih-yih)
– Artık nne-chie’nin buz olduğunu biliyorsunuz (buz, buz, yih-yih)
J’ai les gants en latex, cambu’, je laisse pas de trace (trace)
– Lateks eldivenlerim var, cambu’, iz bırakmıyorum (iz)
Y a plus rien à prendre, on se casse (mmh-mmh, casse, brr)
– Alınacak başka bir şey yok, kırıyoruz (mmh-mmh, break, brr)
J’ai déjà mon acheteur pour la Rolex (‘lex)
– Rolex için alıcım zaten var (‘lex)
J’finis de rouler mon pétou, je tasse, tasse (mmh-mmh, c’est cru)
– Petou’mu yuvarlamayı bitiriyorum, fincan, fincan (mmh-mmh, çiğ)
On tombe pas pour histoire de ‘tasse, ‘tasse
– ‘Kupa’ hikayesine düşmeyiz, kupa
Le shooter a rafale, il trace, trace
– Tetikçi patladı, izler, izler
Elle est nne-bo, té-ma les bes-jam, bes-jam
– O nne-bo, té-ma bes-reçel, bes-reçel
Ce soir, il faut qu’je la casse, casse (benga)
– Bu gece kırmalıyım, kırmalıyım (benga)
Benga rempli au max, max, dans l’pe-ra, il faut ça brasse max
– Benga maksimuma kadar doldurulur, maks, pe-ra’da max demlemek gerekir
Buteur comme Harry Kane, c’est réel
– Harry Kane gibi golcü, gerçek
Connu pour histoire de hasch’, hasch’
– Hash’, hash’ tarihi ile bilinir
On tombe pas pour histoire de ‘tasse, ‘tasse
– ‘Kupa’ hikayesine düşmeyiz, kupa
Le shooter a rafale, il trace, trace
– Tetikçi patladı, izler, izler
Elle est nne-bo, té-ma les bes-jam, bes-jam
– O nne-bo, té-ma bes-reçel, bes-reçel
Ce soir, il faut qu’je la casse, casse (benga)
– Bu gece kırmalıyım, kırmalıyım (benga)
Benga rempli au max, max, dans l’pe-ra, il faut ça brasse max
– Benga maksimuma kadar doldurulur, maks, pe-ra’da max demlemek gerekir
Buteur comme Harry Kane, c’est réel
– Harry Kane gibi golcü, gerçek
Connu pour histoire de hasch’, hasch’ (touch down, yih-yih)
– Hash story’, hash’ ile tanınır (dokun, yih-yih)
Cent pour cent congolais, j’attire toutes les moussos
– Yüzde yüz Kongolu, tüm musaları çekiyorum
Sur mes sons, elle fait des playbacks, sa re-sœu
– Benim seslerimde, geri dönüşler yapıyor, yeniden sœu
J’allais visser des laud-sa à la gare de Sceaux
– Sceaux istasyonunda laud-sa’yı becerecektim.
Au pays, j’me douchais avec un seau (seau, brr)
– Ülkede bir kova ile duş alıyordum (kova, brr)
Force à tous ceux qui envoient des lassos (brr, brr)
– Lassos’u gönderen herkese güç (brr, brr)
J’ai charbonné, j’ai pas pété avec un son (son)
– Sigara içtim, sesle osurmadım (ses)
Une seule erreur, du bateau, tu sautes, sautes (Uh-uh)
– Tek bir hata, tekneden atlarsın, zıplarsın (Uh-uh)
Y a pas d’Netflix, j’viens pour chiller (chiller)
– Netflix yok, üşümeye geliyorum (üşümek)
La cocaïne vient du Chili (Chili) la balle transperce ton gilet
– Kokain Şili’den geliyor (Şili) kurşun yeleğini deliyor
T’as pas eu le temps de te repentir (yih-yih)
– Tövbe edecek vaktin yoktu (yih-yih)
Il m’faut le Urus, Lamborghini (vroum)
– Urus’a ihtiyacım var, Lamborghini (vroum)
J’lui ai mis une balle, ça fait pas d’guilis (vroum, vroum)
– Ona bir kurşun sıktım, önemli değil (vroum, vroum)
J’veux voir toutes les bitchies en bikini (pah)
– Bikinili tüm sürtükleri görmek istiyorum (pah)
Les moussos, les moussos, sortez les minis (pa-pa-pah, Uh-uh)
– Moussos, moussos, minileri çıkar (pa-pa-pah, Uh-uh)
Dans la tchop, on attache (mmh-mmh)
– Tchop’ta bağlarız (mmh-mmh)
Elle laisse pas de tache quand ses cheveux
– Saçında leke bırakmaz
Elle attache (elle attache, mmh-mmh)
– Bağlar (bağlar, mmh-mmh)
J’tapote ses fesses, elle se fâche (fâche)
– Kıçını okşuyorum, sinirleniyor (kızgın)
Maintenant, tu sais qu’la nne-chie est ice (ice, ice, yih-yih)
– Artık nne-chie’nin buz olduğunu biliyorsunuz (buz, buz, yih-yih)
J’ai les gants en latex, cambu’, je laisse pas de trace (trace)
– Lateks eldivenlerim var, cambu’, iz bırakmıyorum (iz)
Y a plus rien à prendre, on se casse (mmh-mmh, casse, brr)
– Alınacak başka bir şey yok, kırıyoruz (mmh-mmh, break, brr)
J’ai déjà mon acheteur pour la Rolex (‘lex)
– Rolex için alıcım zaten var (‘lex)
J’finis de rouler mon pétou, je tasse, tasse (mmh-mmh, c’est cru)
– Petou’mu yuvarlamayı bitiriyorum, fincan, fincan (mmh-mmh, çiğ)
On tombe pas pour histoire de ‘tasse, ‘tasse
– ‘Kupa’ hikayesine düşmeyiz, kupa
Le shooter a rafale, il trace, trace
– Tetikçi patladı, izler, izler
Elle est nne-bo, té-ma les bes-jam, bes-jam
– O nne-bo, té-ma bes-reçel, bes-reçel
Ce soir, il faut qu’je la casse, casse (benga)
– Bu gece kırmalıyım, kırmalıyım (benga)
Benga rempli au max, max, dans l’pe-ra, il faut ça brasse max
– Benga maksimuma kadar doldurulur, maks, pe-ra’da max demlemek gerekir
Buteur comme Harry Kane, c’est réel
– Harry Kane gibi golcü, gerçek
Connu pour histoire de hasch’, hasch’
– Hash’, hash’ tarihi ile bilinir
On tombe pas pour histoire de ‘tasse, ‘tasse
– ‘Kupa’ hikayesine düşmeyiz, kupa
Le shooter a rafale, il trace, trace
– Tetikçi patladı, izler, izler
Elle est nne-bo, té-ma les bes-jam, bes-jam
– O nne-bo, té-ma bes-reçel, bes-reçel
Ce soir, il faut qu’je la casse, casse (benga)
– Bu gece kırmalıyım, kırmalıyım (benga)
Benga rempli au max, max, dans l’pe-ra, il faut ça brasse max
– Benga maksimuma kadar doldurulur, maks, pe-ra’da max demlemek gerekir
Buteur comme Harry Kane, c’est réel
– Harry Kane gibi golcü, gerçek
Connu pour histoire de hasch’, hasch’
– Hash’, hash’ tarihi ile bilinir
Ah-ah-ah
– Ah-ah-ah
Eh, j’suis une galère
– Hey, baş belasıyım.
Les bes-jam, bes-jam, les bes-jam, bes-jam
– Bes-reçel, bes-reçel, bes-reçel, bes-reçel
Nous, c’est la TH
– Biz TH vardır
Saamou Skuu & Gambino La MG – Touch Down Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.