Sabrina Carpenter – Looking at Me İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Oh
– Ey
Oh, yeah
– Oh, evet

Did I catch your attention?
– Dikkatinizi yakaladım?
You look like you lost your breath
– Nefesini kaybetmiş gibisin.
When I suckle the wound you are now, you gon’ twist your head
– Şimdi olduğun yarayı emdiğimde, kafanı çevireceksin
Don’t you come at me green with an attitude
– Bana yeşil bir tavırla yaklaşma.
Where my lips and my soles are at
– Dudaklarım ve tabanlarım nerede
If I leave you behind, you can look for the broken necks, no, no
– Seni geride bırakırsam, kırık boyunları arayabilirsin, hayır, hayır

‘Cause I’ve been here once or twice
– Çünkü bir iki kez buraya geldim.
Never worry ’bout the ice, come on
– Buz hakkında asla endişelenme, hadi

Don’t just stand there staring, honey
– Öylece dikilip bakma, tatlım.
Try to move your feet
– Ayaklarını hareket ettirmeye çalış
If you think they’re looking at you
– Eğer sana baktıklarını düşünüyorsan
They’re looking at me
– Bana bakıyorlar
I can make it nice and easy
– Ben güzel ve kolay yapabilirsiniz
I’ma take the lead
– Öncü olayım
They ain’t even looking at you, baby
– Sana bakmıyorlar bile bebeğim.
They’re looking at me
– Bana bakıyorlar

They’re looking at me
– Bana bakıyorlar
Yeah, yeah, they’re looking at me
– Evet, Evet, bana bakıyorlar.

‘Cause I’m young for a teacher, I’ll teach you what you don’t know
– Çünkü ben bir öğretmen için gencim, sana bilmediğin şeyleri öğreteceğim
(I could teach you the things that you wanna know)
– (Sana bilmek istediğin şeyleri öğretebilirim)
But I can’t give it up all at once, you would overdose
– Ama hepsini bir kerede bırakamam, aşırı doz alırdın
Don’t you bring any bull in the room tonight
– Bu gece odaya hiç boğa getirmez misin
It’s a whole new rodeo
– Bu tamamen yeni bir rodeo
It could be you and me
– Sen ve benden
But you know that I’ll steal the show, oh (Yeah)
– Ama şovu çalacağımı biliyorsun, oh (evet)

‘Cause I’ve been here once or twice
– Çünkü bir iki kez buraya geldim.
(I’ve been here once or twice, babe)
– (Bir ya da iki kez buradayım, bebeğim)
Never worry ’bout the ice
– Buz hakkında asla endişelenme
Never worry ’bout the ice, c’mon
– Buz hakkında asla endişelenme, hadi

Don’t just stand there staring, honey
– Öylece dikilip bakma, tatlım.
Try to move your feet
– Ayaklarını hareket ettirmeye çalış
If you think they’re looking at you
– Eğer sana baktıklarını düşünüyorsan
They’re looking at me
– Bana bakıyorlar
I can make it nice and easy
– Ben güzel ve kolay yapabilirsiniz
I’ma take the lead
– Öncü olayım
They ain’t even looking at you, baby
– Sana bakmıyorlar bile bebeğim.
They’re looking at me
– Bana bakıyorlar

They’re looking at me
– Bana bakıyorlar
(No, no, no, no)
– (Hayır, hayır, hayır, hayır)
Yeah, yeah, they’re looking at me
– Evet, Evet, bana bakıyorlar.
But they’re looking at me, babe
– Ama bana bakıyorlar bebeğim.
‘Cause they looking at me, baby
– Çünkü bana bakıyorlar bebeğim.

Babe
– Bebek
If I leave you behind, you can look for the broken necks
– Seni geride bırakırsam, kırık boyunları arayabilirsin.
Don’t you
– Değil mi

Don’t just stand there staring, honey
– Öylece dikilip bakma, tatlım.
Try to move your feet (Try to move your feet now)
– Ayaklarınızı hareket ettirmeye çalışın (şimdi ayaklarınızı hareket ettirmeye çalışın)
If you think they’re looking at you
– Eğer sana baktıklarını düşünüyorsan
They’re looking at me
– Bana bakıyorlar
I can make it nice and easy
– Ben güzel ve kolay yapabilirsiniz
I’ma take the lead
– Öncü olayım
They ain’t even looking at you, baby
– Sana bakmıyorlar bile bebeğim.
They’re looking at me
– Bana bakıyorlar

They’re just looking at me
– Sadece bana bakıyorlar.
They’re looking at me
– Bana bakıyorlar
Yeah, they’re looking at me, my baby
– Evet, bana bakıyorlar bebeğim.
Yeah, yeah, they’re looking at me
– Evet, Evet, bana bakıyorlar.
Don’t you know that they’re looking at me
– Bana baktıklarını bilmiyor musun?
They’re looking at me
– Bana bakıyorlar




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın