I’ll put you in a smoke hole
– Seni bir duman deliğine koyacağım
Drowned in effects oh
– Etkileri boğuldu oh
Doesn’t know the sound tho
– Sesi bilmiyor tho
Failing on the streets alone
– Yalnız sokaklarda başarısız
Diamond’s in the bag tho
– Elmas çantada tho
In comes the priest oh begging all the people
– Rahip geliyor oh tüm insanlara yalvarıyor
Engines on the sun is up, builders on the steeple
– Güneşte motorlar, çan kulesinde inşaatçılar
I was taking a walk one day
– Bir gün yürüyüşe çıkıyordum.
When I saw a young gentleman pass me by
– Genç bir beyefendinin beni geçtiğini gördüğümde
He was asking where he was
– Nerede olduğunu soruyordu
Just struck me as strange
– Sadece bana garip geldi
I’ll put you in a smoke hole
– Seni bir duman deliğine koyacağım
No rest I’ll cut that
– Dinlenme yok bunu keseceğim
Fucking might need more backroom silence
– Lanet daha fazla arka oda sessizliğine ihtiyaç duyabilir
Sold em all back for some backroom practice
– Bazı arka oda uygulamaları için hepsini geri sattım
Stereo Driller
– Stereo Delici
Bumping out the back door shooting your package
– Arka kapıdan çarparak paketinizi vuruyor
Fucker, rolled out of shot got dropped at the villa
– Şerefsiz, atıştan yuvarlandı villada düştü
Outside picking up broads for your dinner
– Dışarıda akşam yemeği için orospular toplayıp
Never been east might head for the winter
– Hiç doğuya gitmedim kışa gidebilirim
Said I look cheap might dissolve these fillers
– Ucuz göründüğümü ve bu dolgu maddelerini çözebileceğimi söyledi
Counting up sheep only makes the time go quicker
– Koyunları saymak sadece zamanın daha hızlı gitmesini sağlar
Mr, I don’t fuck with you get my clippers
– Bay, sizinle dalga geçmiyorum. makaslarımı alın.
Caught my dick in the bathroom mirror
– Yakalandı benim çük içinde the banyo mirror
Thought you’d never leave
– Asla gitmeyeceğini sanıyordum.
Now you’re back in prison, dirty old wizard
– Şimdi hapishaneye geri döndün, kirli yaşlı büyücü
Sister, went too high now I’ve bust my zephyr
– Rahibe, çok yükseğe çıktım şimdi zephyr’imi bastım
Came straight down like a ten tonne feather
– On tonluk bir tüy gibi düz aşağı geldi
Walked straight back to my home town, trekker
– Doğruca memleketime yürüdüm, trekker
Washed up beggar
– Yıkanmış dilenci
Drowned in effects oh
– Etkileri boğuldu oh
Doesn’t know the sound tho
– Sesi bilmiyor tho
Failing on the streets alone
– Yalnız sokaklarda başarısız
Diamond’s in the bag tho
– Elmas çantada tho
In comes the priest oh begging all the people
– Rahip geliyor oh tüm insanlara yalvarıyor
Engines on the sun is up, builders on the steeple
– Güneşte motorlar, çan kulesinde inşaatçılar
I was out by the sea one morning
– Deniz kenarında bir sabah dışarı çıkmıştım
When a bird washed up in front of me
– Bir kuş önümde yıkandığında
Seemed to say something about life and about death
– Hayat ve ölüm hakkında bir şeyler söylüyor gibiydi
Just struck me as strange
– Sadece bana garip geldi
I’ll put you in a smoke hole
– Seni bir duman deliğine koyacağım
No rest ill cut that
– Dinlenme yok hasta kes şunu
Fucking might need more backroom silence
– Lanet daha fazla arka oda sessizliğine ihtiyaç duyabilir
Sold em all back for some backroom practice
– Bazı arka oda uygulamaları için hepsini geri sattım
I was out by the water one morning
– Bir sabah su kenarındaydım.
When a bag washed up in front of me
– Bir çanta önümde yıkandığında
He was asking for forgiveness
– Özür diliyordu
Fly away
– Uçup gitmek
I’ll put you in a smoke hole
– Seni bir duman deliğine koyacağım
No rest ill cut that
– Dinlenme yok hasta kes şunu
Fucking might need more backroom silence
– Lanet daha fazla arka oda sessizliğine ihtiyaç duyabilir
Sold em all back for some backroom practic
– Bazı arka oda pratiği için hepsini geri sattı
Sad Night Dynamite – Smoke Hole İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.