Sandro Cavazza & Georgia Ku – Love To Lose İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Some days, I really wanna hate you
– Bazı günler senden nefret etmek istiyorum.
‘Cause you always know just what to say
– Çünkü her zaman ne söyleyeceğini biliyorsun
By now, I know the words to break you
– Şimdiye kadar, seni kıracak kelimeleri biliyorum
And you know what breaks me, too
– Ve sen de beni neyin kırdığını biliyorsun

When things get heated
– İşler ısındığında
We say things, we don’t mean it
– Bir şeyler söylüyoruz, ciddi değiliz
Though we know they ain’t true
– Doğru olmadıklarını bilmemize rağmen
Say you’re leaving
– Gidiyorsun demek
Get careless with our feelings
– Duygularımızla dikkatsiz olun
What’s the worst we can do?
– En kötü ne yapabiliriz?

I didn’t tell you all my secrets just to pull my heart out
– Sana tüm sırlarımı anlatmadım sadece kalbimi çıkarmak için
I didn’t take you to my family just to show you their house
– Seni sadece evlerini göstermek için aileme götürmedim.
I didn’t work this hard to get this far then leave it so soon
– Bu kadar zor bu kadar olsun o zaman bırak yakında işe yaramadı
I didn’t love to lose somebody like you
– Senin gibi birini kaybetmeyi sevmedim.
(Love to lose somebody like you)
– (Senin gibi birini kaybetmeyi seviyorum)

Some nights, we’re closer than ever
– Bazı geceler, her zamankinden daha yakınız
Sometimes, we’re running out of space
– Bazen, uzay tükeniyor
When we’re high, it can’t get any better
– Kafamız güzel olduğunda, daha iyi olamaz.
Until we come down again
– Tekrar aşağı inene kadar

Things get heated
– İşler ısınıyor
We say things, we don’t mean and
– Bir şeyler söylüyoruz, kastetmiyoruz ve
Though we know they ain’t true
– Doğru olmadıklarını bilmemize rağmen
Say you’re leaving
– Gidiyorsun demek
Get careless with our feelings
– Duygularımızla dikkatsiz olun
What’s the worst we can do?
– En kötü ne yapabiliriz?

I didn’t tell you all my secrets just to pull my heart out
– Sana tüm sırlarımı anlatmadım sadece kalbimi çıkarmak için
I didn’t take you to my family just to show you their house
– Seni sadece evlerini göstermek için aileme götürmedim.
I didn’t work this hard to get this far then leave it so soon
– Bu kadar zor bu kadar olsun o zaman bırak yakında işe yaramadı
I didn’t love to lose somebody like you
– Senin gibi birini kaybetmeyi sevmedim.
Somebody like you
– Senin gibi biri

Somebody like you
– Senin gibi biri

Things get heated
– İşler ısınıyor
We say things, we don’t mean it
– Bir şeyler söylüyoruz, ciddi değiliz
Though we know they ain’t true
– Doğru olmadıklarını bilmemize rağmen

I didn’t tell you all my secrets just to pull my heart out
– Sana tüm sırlarımı anlatmadım sadece kalbimi çıkarmak için
I didn’t take you to my family just to show you their house
– Seni sadece evlerini göstermek için aileme götürmedim.
I didn’t work this hard to get this far then leave it so soon
– Bu kadar zor bu kadar olsun o zaman bırak yakında işe yaramadı
I didn’t love to lose somebody like you
– Senin gibi birini kaybetmeyi sevmedim.

Somebody like you
– Senin gibi biri
Somebody, somebody like you
– Birisi, senin gibi biri
Somebody like you
– Senin gibi biri
Somebody, somebody like you
– Birisi, senin gibi biri
I didn’t love to lose somebody like you
– Senin gibi birini kaybetmeyi sevmedim.
Somebody like you
– Senin gibi biri




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın