먼 훗날에 만약 네가 떠난다면
– Daha sonraki bir tarihte gidersen, buradan çıkabilirsin.
난 아마 살지 못할 거야
– Muhtemelen yaşamayacağım.
먼 훗날에 아냐, 그냥 생각 안 할래
– Hayır, sadece bunu düşünmek istemiyorum.
잠시 떨어져 있었던 시간도
– Bir süreliğine durdum.
내 마음을 소란스럽게 만드는데
– Aklımdan bir yaygara yapar.
일어나지 않을 일인 걸 알지만
– Bunun olmayacağını biliyorum.
상상만으로도 눈물이 나
– Sadece gözyaşlarını hayal edebiliyorum.
If you leave me, baby, oh, no
– Eğer beni terk edersen bebeğim, oh, hayır
If you leave me, baby
– Eğer beni terk edersen bebeğim
내 눈물이 비가 되어서 내려
– Gözyaşlarım yağdı.
사계절을 멈추지 않고 잠길 거야
– Durmadan dört mevsimi kilitleyeceğim.
If you leave me (내가 뭘 할 수 있을까요?)
– Beni terk edersen (Ne yapabilirim?)
내 모든 날에 (살아 숨 쉬는 이유는 너인데)
– Tüm günlerimde (yaşamamın ve nefes almamın sebebi sensin)
고장 났던 (마음이) 시간들이 (내 세상이)
– Kırık (kalp) Zamanlar (dünyam)
다시 움직이게
– Tekrar hareket et.
숨이 턱 끝에 차도록 너에게 (넌 내게 유일해서)
– Nefesin çenenin ucunda olması için sana (benim için teksin)
달려 어두운 그림자가 내린 밤에 (다른 것과 바꿀 수가 없잖아)
– Karanlık gölgeli bir gecede koş (başka hiçbir şeyi değiştiremezsin)
내가 네 곁을 지킬게 영원한 시간으로
– Sonsuz zamanda yanında olacağım.
넌 내게 (유일해) 내 맘을 (아는) 안아줘 (나를)
– Bana sarılıyorsun (tek) ve bana sarılıyorsun (tek) ve bana sarılıyorsun (tek) ve bana sarılıyorsun (tek).
더 너 없는 내일은 싫어 (I need you, I love you, only you, baby)
– Sana ihtiyacım var, seni seviyorum, sadece sen bebeğim)
너라는 세상에 나라서 무얼 줘도 아깝지가
– Eğer dünyadaysan, bana ülkede ne veriyorsun?
않아 우리 이대로 영원하기를
– Hayır, sonsuza dek böyleyiz.
If you leave me, baby, oh, no
– Eğer beni terk edersen bebeğim, oh, hayır
If you leave me, baby
– Eğer beni terk edersen bebeğim
내 눈물이 비가 되어서 내려
– Gözyaşlarım yağdı.
사계절을 멈추지 않고 잠길 거야
– Durmadan dört mevsimi kilitleyeceğim.
If you leave me (내가 뭘 할 수 있을까요?)
– Beni terk edersen (Ne yapabilirim?)
내 모든 날에 (살아 숨 쉬는 이유는 너인데)
– Tüm günlerimde (yaşamamın ve nefes almamın sebebi sensin)
고장 났던 (마음이) 시간들이 (내 세상이)
– Kırık (kalp) Zamanlar (dünyam)
다시 움직이게
– Tekrar hareket et.
숨이 턱 끝에 차도록 너에게 (넌 내게 유일해서)
– Nefesin çenenin ucunda olması için sana (benim için teksin)
달려 어두운 그림자가 내린 밤에 (다른 것과 바꿀 수가 없잖아)
– Karanlık gölgeli bir gecede koş (başka hiçbir şeyi değiştiremezsin)
내가 네 곁을 지킬게 영원한 시간으로
– Sonsuz zamanda yanında olacağım.
너의 손을 꼭 잡고 있고 싶어 그냥 내 곁에 있어 줘
– Elini tutmak istiyorum, sadece benimle kal.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.