Sharon Van Etten & Angel Olsen – Like I Used To İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Will the marker stain the skin?
– İşaretleyici cildi lekeleyecek mi?
Stole the dress I saw you in
– Seni gördüğüm elbiseyi çaldım.
Now nothing comes to mind
– Şimdi hiçbir şey akla gelmiyor

Saw a life as override
– Geçersiz kılma olarak bir hayat gördüm
One more session overdrive
– Bir oturum daha overdrive
The ceiling is the roof
– Tavan çatıdır

Change address and draw a line
– Adresi değiştir ve bir çizgi çiz
Show my friends the silver line
– Arkadaşlarıma Gümüş çizgiyi göster
Call my family just to know they’re there
– Sadece orada olduklarını bilmek için ailemi arayın

Sleeping in late like I used to
– Geç gibi uyumak için kullandım
Crossing my fingers like I used to
– Eskiden olduğu gibi parmaklarımı geçiyorum
Waiting inside like I used to
– Eskiden olduğu gibi içeride bekliyorum
Avoiding big crowds like I used to
– Eskiden olduğu gibi büyük kalabalıklardan kaçınmak

Crawl the field and lеt you in
– Tarlayı sürün ve içeri girin
Brand my heart I found you in
– Kalbimi damgala seni buldum
To say nothing’s more apart
– Hiçbir şeyin ayrı olmadığını söylemek

Will my lover bе there, stay
– Sevgilim orada olacak mı, kal
Follow them to less the pain
– Acıyı azaltmak için onları takip edin
The ceiling must be wrong
– Tavan yanlış olmalı

Well, my head’s gone today
– Kafam bugün gitti
Sell my past for a way
– Geçmişimi bir şekilde sat
To sing and have something left to say
– Şarkı söylemek ve söyleyecek bir şey bırakmak

Pray my hands, pray my voice
– Dua et ellerim, dua et sesim
Give the reason, take away
– Nedenini ver, al
Make believe an order for to stay
– Kalmak için bir sipariş ver

Lighting one up like I used to
– Eskiden olduğu gibi bir tane yakıyorum
Dancing all alone like I used to
– Eskisi gibi yapayalnız dans ediyorum
Giving it up like I used to
– Eskisi gibi vazgeçiyorum.
Falling in love I like I used to
– Aşık olmak eskiden olduğu gibi

Open my heart like I used to
– Kalbimi eskisi gibi aç
Making out long like I used to
– Eskisi gibi uzun süre sevişmek
Holding hands openly, rights to
– Açıkça el ele tutuşmak, haklar
Taking what’s mine like I used to
– Eskiden olduğu gibi benim olanı almak

Like I used to (like I used to)
– (Severdim severdim )
Like I used to (like I used to)
– (Severdim severdim )




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın