You made it through another day
– Başka bir gün boyunca bunu yaptın
You made it through another day
– Başka bir gün boyunca bunu yaptın
You did it, let’s celebrate (oh, oh)
– Sen yaptın, hadi kutlayalım (oh, oh)
Some days you feel you’ll break
– Bazen kırılacağını hissediyorsun.
But you made it through another day
– Ama bir gün daha hayatta kaldın.
Yeah, you did it, let’s celebrate (oh)
– Evet, yaptın, kutlayalım (oh)
Twenty-four-seven and three-six-five
– Yirmi dört-yedi ve üç-altı-beş
You made another day, made it alive
– Bir gün daha yaşadın, yaşadın.
Made another day, made it alive
– Başka bir gün yaptı, canlı yaptı
Twenty-four-seven and three-six-five
– Yirmi dört-yedi ve üç-altı-beş
You made another day, made it alive
– Bir gün daha yaşadın, yaşadın.
Made another day, made it alive
– Başka bir gün yaptı, canlı yaptı
So today, baby, remember it’s okay
– Bugün, bebeğim, her şeyin yolunda olduğunu unutma.
We’re all floating through space (floating through)
– Hepimiz uzayda yüzüyoruz (içinden yüzüyoruz)
Today, baby, remembеr you’re okay
– Bugün, bebeğim, iyi olduğunu unutma
We’re all floating through spacе (floating through)
– Hepimiz uzayda yüzüyoruz (içinden yüzüyoruz)
Floating through, floating through
– İçinden yüzüyor, içinden yüzüyor
Floating through space (floating through)
– Uzayda yüzen (içinden yüzen)
We’re floating through space, we’re floating through space
– Uzayda yüzüyoruz, uzayda yüzüyoruz
We’re floating through space (floating through)
– Uzayda yüzüyoruz (içinden yüzüyoruz)
We are like grains of sand, better to be holding hands
– Biz kum taneleri gibiyiz, el ele tutuşmak daha iyidir
Better to be holding hands, oh
– El ele tutuşmak daha iyi, oh
We are like grains of sand, better to be holding hands
– Biz kum taneleri gibiyiz, el ele tutuşmak daha iyidir
Better to be holding hands, yeah
– El ele tutuşmak daha iyi, Evet
Twenty-four-seven and three-six-five
– Yirmi dört-yedi ve üç-altı-beş
You made another day, made it alive
– Bir gün daha yaşadın, yaşadın.
Made another day, made it alive
– Başka bir gün yaptı, canlı yaptı
Twenty-four-seven and three-six-five
– Yirmi dört-yedi ve üç-altı-beş
You made another day, made it alive
– Bir gün daha yaşadın, yaşadın.
Made another day, made it alive
– Başka bir gün yaptı, canlı yaptı
So today, baby, remember it’s okay
– Bugün, bebeğim, her şeyin yolunda olduğunu unutma.
We’re all floating through space (floating through)
– Hepimiz uzayda yüzüyoruz (içinden yüzüyoruz)
Today, baby, remember you’re okay
– Bugün, bebeğim, iyi olduğunu unutma
We’re all floating through space
– Hepimiz uzayda yüzüyoruz.
(Whoa whoa oh)
– (Whoa whoa oh)
(Whoa whoa oh)
– (Whoa whoa oh)
(Whoa whoa oh)
– (Whoa whoa oh)
So today, baby, remember it’s okay
– Bugün, bebeğim, her şeyin yolunda olduğunu unutma.
We’re all floating through space (floating through)
– Hepimiz uzayda yüzüyoruz (içinden yüzüyoruz)
Today, baby, remember you’re okay
– Bugün, bebeğim, iyi olduğunu unutma
We’re all floating through space
– Hepimiz uzayda yüzüyoruz.
Floating through, floating through, floating through
– İçinden yüzüyor, içinden yüzüyor, içinden yüzüyor
Floating through space (floating through)
– Uzayda yüzen (içinden yüzen)
Sia & David Guetta – Floating Through Space İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.