And here’s to you, Mrs. Robinson,
– Ve işte size, Bayan Robinson,
Jesus loves you more than you will know.
– İsa seni bildiğinden daha çok seviyor.
God bless you, please Mrs. Robinson.
– Tanrı sizi korusun, lütfen Bayan Robinson.
Heaven holds a place for those who pray,
– Cennet dua edenler için bir yer tutar,
Hey, hey, hey
– Hey, hey, hey
We’d like to know a little bit about your for our files
– Dosyalarınız hakkında biraz bilgi edinmek istiyoruz
We’d like to help you learn to help yourself.
– Kendine yardım etmeyi öğrenmene yardım etmek istiyoruz.
Look around you all you see are sympathetic eyes,
– Etrafınıza bakın, gördüğünüz tek şey sempatik gözler,
Stroll around the grounds until you feel at home.
– Kendinizi evinizde hissedene kadar arazide dolaşın.
And here’s to you, Mrs. Robinson,
– Ve işte size, Bayan Robinson,
Jesus loves you more than you will know.
– İsa seni bildiğinden daha çok seviyor.
God bless you, please, Mrs. Robinson.
– Tanrı sizi korusun, lütfen Bayan Robinson.
Heaven holds a place for those who pray,
– Cennet dua edenler için bir yer tutar,
Hey, hey, hey
– Hey, hey, hey
Hide in the hiding place where no one ever goes.
– Kimse nereye gittiğini saklama yerinde saklayın.
Put it in your pantry with your cupcakes.
– Keklerinle birlikte kilerine koy.
It’s a little secret just the Robinsons’ affair.
– Sadece Robinson’ların ilişkisi küçük bir sır.
Most of all you’ve got to hide it from the kids.
– En çok da çocuklardan saklamak zorundasın.
Koo-koo-ka-choo, Mrs. Robinson,
– Koo-koo-ka-choo, Bayan Robinson,
Jesus loves you more than you will know.
– İsa seni bildiğinden daha çok seviyor.
God bless you, please, Mrs. Robinson.
– Tanrı sizi korusun, lütfen Bayan Robinson.
Heaven holds a place for those who pray,
– Cennet dua edenler için bir yer tutar,
Hey, hey, hey
– Hey, hey, hey
Sitting on a sofa on a Sunday afternoon.
– Pazar öğleden sonra kanepede oturuyorum.
Going to the candidate’s debate.
– Adayın tartışmasına gidiyorum.
Laugh about it, shout about it
– Gülmek, yüksek sesle
When you’ve got to choose
– Ne zaman seçmek zorundasın
Every way you look at this you lose.
– Buna her baktığında kaybedersin.
Where have you gone, Joe DiMaggio,
– Nereye gittin Joe DiMaggio?,
Our nation turns it’s lonely eyes to you.
– Milletimiz yalnız gözlerini sana çeviriyor.
What’s that you say, Mrs. Robinson.
– Siz ne diyorsunuz, Bayan Robinson.
Jotting Joe has left and gone away,
– Jotting Joe gitti ve gitti,
Hey hey hey.
– Hey, hey, hey.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.