Do you ever feel like breaking down?
– Sen hiç kırılmış gibi hisseder misin?
Do you ever feel out of place?
– Sen hiç kendini yersiz hisseder misin?
Like somehow you just don’t belong
– Herhangi bir şekilde sana ait olmayan bir şey gibi
And no one understands you
– Ve hiçbiri seni anlamaz
Do you ever wanna runaway?
– Hiç uzaklara kaçmak ister misin?
Do you lock yourself in your room?
– Kendini odana kilitler misin?
With the radio on turned up soloud
– Radyonun kısık sesini arttırarak
That no one hears you screaming
– Hiç kimse duymaz seninn çığlıklarını
No you don’t know what it’s like
– Hayır, sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
When nothing feels all right
– Hiçbirsey iyi hissettirmediği zaman
You don’t know what it’s like
– Sen ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
To be like me
– Benim gibi olmanın
To be hurt
– Yaralanmanın
To feel lost
– Kayıp hissetmenin
To be left out in the dark
– Karanlıkta terk edilmenin
To be kicked when you’re down
– Aşağılık olduğunda tekmelenmenin
To feel like you’ve been pushed around
– İtilip kakıldığını hissetmenin
To be on the edge of breaking down
– Kırılganlığın kenarında olmanın
And no one’s there to save you
– Ve kimse seni kurtarmak için orada değildir
No you don’t know what it’s like
-Hayır, sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
Welcome to my life
– Hayatıma hoşgeldin
Do you wanna be somebody else?
– Sen, başka birisi olmayı ister misin?
Are you sick of feeling so left out?
– Sen kendini dışarıda hasta mı hissediyorsun?
Are you desperate to find something more?
– Sen, bir şeyi daha çok bulmak için umutsuz musun?
Before your life is over
– Senin hayatın bitmeden önce
Are you stuck inside a world you hate?
– Sen, nefret ettiğin bir dünyanın içinde yapıştırılır mısın?
Are you sick of everyone around?
– Sen etraftaki herkesten bıktın mı?
With their big fake smiles and stupid lies
– Onların büyük sahte gülümsemeleri ve aptal yalanlarıyla
While deep inside you’re bleeding
– Derinliklerde senin için kanarken
No you don’t know what it’s like
– Hayır, sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
When nothing feels all right
– Hiçbirşey iyi hissettirmediği zaman
You don’t know what it’s like
– Sen ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
To be like me
– Benim gibi olmanın
To be hurt
– Yaralanmanın
To feel lost
– Kayıp hissetmenin
To be left out in the dark
– Karanlıkta terk edilmenin
To be kicked when you’re down
– Aşağılık olduğunda tekmelenmenin
To feel like you’ve been pushed around
– İtilip kakıldığını hissetmenin
To be on the edge of breaking down
– Kırılganlığın kenarında olmanın
And no one’s there to save you
– Ve kimse seni kurtarmak için orada değildir
No you don’t know what it’s like
– Hayır, sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
Welcome to my life
– Hayatıma hoşgeldin
No one ever lied straight to your face
– Hiç kimse şimdiye kadar, senin yüzüne doğru yalan söylemedi
No one ever stabbed you in the back
– Hiç kimse şimdiye kadar seni arkadan bıçaklamadı
You might think I’m happy but I’m not gonna be okay
– Sen benim mutlu olduğumu düşünebilirsin ama ben iyi olmayacağım
Everybody always gave you what you wanted
– Herkes her zaman sana ne istediysen verdi
Never had to work it was always there
– Asla orada olduğuna çalışmak zorunda değildi
You don’t know what it’s like, what it’s like
– Sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin, ne gibi birsey…
To be hurt
– Yaralanmanın
To feel lost
– Kayıp hissetmenin
To be left out in the dark
– Karanlıkta terk edilmenin
To be kicked when you’re down
– Aşağılık olduğunda tekmelenmenin
To feel like you’ve been pushed around
– İtilip kakıldığını hissetmenin
To be on the edge of breaking down
– Kırılganlığın kenarında olmanın
And no one’s there to save you
– Ve kimse seni kurtarmak için orada değildir
No you don’t know what it’s like, what it’s like
– Sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin, ne gibi bir şey…
To be hurt
– Yaralanmanın
To feel lost
– Kayıp hissetmenin
To be left out in the dark
– Karanlıkta terk edilmenin
To be kicked when you’re down
– Aşağılık olduğunda tekmelenmenin
To feel like you’ve been pushed around
– İtilip kakıldığını hissetmenin
To be on the edge of breaking down
– Kırılganlığın kenarında olmanın
And no one’s there to save you
– Ve kimse seni kurtarmak için orada değildir
No you don’t know what it’s like
– Sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
Welcome to my life
– Hayatıma hoş geldin
Welcome to my life
– Hayatıma hoşgeldin
Welcome to my life
– Hayatıma hoşgeldin
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.