Sinéad O’Connor – Drink Before The War İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Well, you tell us that we’re wrong
– Bize yanıldığımızı söyle.
And you tell us not to sing our song
– Ve sen bize şarkımızı söylemememizi söyle
Nothing we can say will make you see
– Söyleyebileceğimiz hiçbir şey görmeni sağlayamaz.
You got a heart of stone, you can never feel
– Taştan bir kalbin var, asla hissedemezsin.

You say, “Oh, I’m not afraid, it can’t happen to me
– Diyorsunuz ki, “evet, ben korkmuyorum, hiç benim başıma gelmez
I’ve lived my life as a good man
– Hayatımı iyi bir adam olarak yaşadım.
Oh no, you’re out of your mind, it won’t happen to me
– Oh hayır, sen aklını kaçırmışsın, bu bana olmayacak.
‘Cause I’ve carried my weight and I’ve been a strong man”, yeah-yeah
– Çünkü ağırlığımı taşıdım ve güçlü bir adam oldum “, evet-evet

But listen to the man in the liquor store
– Ama içki dükkanındaki adamı dinle.
Yelling, “Anybody want a drink before the war?”
– “Savaştan önce içki isteyen var mı?”

And your parents paid you through
– Ve ailen sana ödedi.
You got a nice big car, nothing bothers you
– Kocaman güzel bir araban var, hiçbir şey seni rahatsız etmiyor.
Somebody cut out your eyes, you refuse to see
– Biri gözlerini kesti, sen görmeyi reddediyorsun.
Ah, somebody cut out your heart, you refuse to feel
– Biri kalbini kesti, sen hissetmeyi reddediyorsun.

And you live in a shell
– Ve sen bir kabukta yaşıyorsun
You create your own hell
– Kendi cehennemini kendin yaratıyorsun.
You live in the past and talk about war
– Geçmişte yaşıyorsun ve savaş hakkında konuşuyorsun.
And you dig your own grave, yeah
– Ve sen kendi mezarını kazıyorsun, evet
But it’s a life you can save
– Ama bu kurtarabileceğin bir hayat
So stop getting fussed, it’s not gonna happen
– Bu yüzden telaşlanmayı kes, bu olmayacak.

And you’ll cry but you’ll never fall, no, no, no
– Ve ağlayacaksın ama asla düşmeyeceksin, hayır, hayır, hayır
You’re building a wall
– Bir duvar örüyorsunuz
Gotta break it down, start again
– Yıkmak lazım, baştan başla

No, no, no, it won’t happen to us
– Hayır, hayır, hayır, bize bir şey olmaz
We’ve lived our lives
– Hayatımızı yaşadık
Basically we’ve been good men
– Aslında iyi adamlardık.

So stop talking of war
– Savaş konuşmayı kes
‘Cause you know we’ve heard it all before
– Çünkü hepsini daha önce duyduğumuzu biliyorsun.
Why don’t you go out there
– Neden dışarı çıkmıyorsun
And do something useful
– Ve yararlı bir şeyler yap

Oh, listen to the man in the liquor store
– İçki dükkanındaki adamı dinle.
He yelling, “Anybody wanna drink before the war?”
– “Savaştan önce içmek isteyen var mı?”
“Anybody wanna drink before the war?”
– “Savaştan önce içmek isteyen var mı?”
“Anybody wanna drink before the war?”
– “Savaştan önce içmek isteyen var mı?”




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın