Sobel & sanah – Cześć, jak się masz? Lehçe Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Pot na twarzy, całkiem sam, rozdarty
– Yüzünde ter, tamamen yalnız, yırtılmış
Barman raz po raz, dzisiaj nie chcę spać
– Barmen tekrar tekrar, bugün uyumak istemiyorum
Może zatańczmy, powygłupiajmy się dziś do późna
– Olabilir, dans et, uyu, gece geç saatlere kadar?
Łatwo się nie poddam
– Kolayca pes etmeyeceğim
Nie wiem ile czasu nam potrzeba, by zatłumić strach
– Korkuyu susturmak için ne kadar zamana ihtiyacımız olduğunu bilmiyorum.
Pytałaś o marzenia, chcę byś była pewna
– Rüyaları sordun, emin olmanı istiyorum.
To nie byłem ja
– Bu ben değilim.

Nieważkości stan, ciężko mi ustać
– Ağırlıksız bir durum, durmakta zorlanıyorum
Krzyczę z daleka, jak mam uciekać
– Uzaktan bağırıyorum, nasıl kaçabilirim

Nie wiem ile czasu nam potrzeba, by zatłumić płacz
– Ağlamayı susturmak için ne kadar zamana ihtiyacımız olduğunu bilmiyorum
Pytałaś o marzenia, nie chcę ściemniać, mam już dosyć strat
– Rüyaları sordun, yalan söylemek istemiyorum, kayıplardan bıktım
Zbudujemy świat, całkiem nowy świat
– Bir dünya inşa edeceğiz, tamamen yeni bir dünya inşa edeceğiz
Z tej miłości barw, z tylko pięknych barw
– Bu çiçek sevgisiyle, sadece güzel çiçeklerle

Cześć, jak się masz?
– Merhaba, nasılsın?
Oby nie jak ja
– Umarım benim gibi değilimdir
Ostatnio nie łapię fal, ostatnio nie ta sama twarz
– Son zamanlarda dalga yakalamıyorum, son zamanlarda aynı kişi değilim
Patrzę na tą panią tak zawsze
– Ben her zaman bu bayana bakıyorum.
Pani, która coś zmieni, ulepszy wszystko
– Bir şeyi değiştiren bir bayan her şeyi iyileştirir
Czasem łatwiej jest jak już opadnę
– Bazen düştüğümde daha kolay olur.
Złapię w garść ten piach i wstanę, zawalczę, pokażę
– Bu kumu alıp ayağa kalkacağım, çökeceğim, göstereceğim
Tej pani pokażę
– Bu bayana göstereceğim

Nieważkości stan, ciężko mi ustać
– Ağırlıksız bir durum, durmakta zorlanıyorum
Krzyczę z daleka, jak mam uciekać
– Uzaktan bağırıyorum, nasıl kaçabilirim

Nie wiem ile czasu nam potrzeba, by zatłumić płacz
– Ağlamayı susturmak için ne kadar zamana ihtiyacımız olduğunu bilmiyorum
Pytałaś o marzenia, nie chcę ściemniać, mam już dosyć strat
– Rüyaları sordun, yalan söylemek istemiyorum, kayıplardan bıktım
Zbudujemy świat, całkiem nowy świat
– Bir dünya inşa edeceğiz, tamamen yeni bir dünya inşa edeceğiz
Z tej miłości barw, z tylko pięknych barw
– Bu çiçek sevgisiyle, sadece güzel çiçeklerle

Gdyby miał mi Ciebie zabrać czas
– Keşke zamanımı alsaydı
Zatrzymaj go i nie zostawiaj tak, nie zostawiaj tak
– Onu tutun ve böyle bırakmayın, böyle bırakmayın
Nie zostawiaj tak, please, mnie samej
– Lütfen beni yalnız bırakma.
Gdyby miał mi Ciebie zabrać czas
– Keşke zamanımı alsaydı
Zatrzymaj go i nie zostawiaj tak, nie zostawiaj tak
– Onu tutun ve böyle bırakmayın, böyle bırakmayın
Nie zostawiaj tak, please, mnie samej
– Lütfen beni yalnız bırakma.

Nie wiem ile czasu nam potrzeba, żebyś zczaić miał
– Şansın olması için ne kadar zamana ihtiyacımız olduğunu bilmiyorum.
Pytałam o marzenia, bez znaczenia, teraz jest Pan sam
– Hayalleri sordum, farketmez, artık yalnızsınız.
Nieważkości stan, mówił mi madam
– Ağırlıksız bir durum, Madam bana söyledi
Brzmi jak poezja, czysta obsesja
– Şiir gibi geliyor, saf bir takıntı

Nie wiem ile czasu nam potrzeba, by zatłumić płacz
– Ağlamayı susturmak için ne kadar zamana ihtiyacımız olduğunu bilmiyorum
Pytałaś o marzenia, nie chcę ściemniać, mam już dosyć strat
– Rüyaları sordun, yalan söylemek istemiyorum, kayıplardan bıktım
Zbudujemy świat, całkiem nowy świat
– Bir dünya inşa edeceğiz, tamamen yeni bir dünya inşa edeceğiz
Z tej miłości barw, z tylko pięknych barw
– Bu çiçek sevgisiyle, sadece güzel çiçeklerle




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın