Sofi Tukker Feat. Charlie Barker – Good Time Girl İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

When I said it out loud, it wasn’t as strong as it was in my head
– Yüksek sesle söylediğimde, kafamdaki kadar güçlü değildi.
I tried not to think about it, so it came back louder
– Bunu düşünmemeye çalıştım, bu yüzden daha yüksek sesle geri döndü
I think it’s been about a year since I became a snob
– Sanırım züppe olmayalı yaklaşık bir yıl oldu.
Decided not to play along, so it grew bigger
– Birlikte oynamamaya karar verdi, bu yüzden daha da büyüdü

Me and my head have become very, very, very close
– Ben ve kafam çok, çok, çok yakınlaştık.
We’ve decided not to tell you, to tell you about it
– Sana söylememeye karar verdik, sana bundan bahsetmeye.
We’re just gonna play it safe
– Ben oynamak güvendeyiz
Do what we know
– Bildiklerimizi yap
Play it cool, lay it low
– Soğukkanlı, düşük yatıyordu
Not tell you about it
– Bu konuda sana değil

And here I am playing by myself
– Ve burada tek başıma oynuyorum
Me and my superiority complex
– Ben ve üstünlük kompleksim
And here I am playing by myself
– Ve burada tek başıma oynuyorum
Me and my inferiority contest
– Ben ve aşağılık yarışmam
I’m not winning, but I’m having a very good time
– Kazanmıyorum ama çok iyi vakit geçiriyorum.

You can call me, you can call me
– Beni arayabilirsin, beni arayabilirsin
You can call me the good time girl
– Bana iyi zaman kızı diyebilirsin.

When I said it out loud, it didn’t sound as good
– Yüksek sesle söylediğimde kulağa pek hoş gelmiyordu.
I couldn’t be as proud of my original thought
– Orijinal düşüncemle gurur duyamazdım.
I’m not trying to whisper what should be bought
– Neyin satın alınması gerektiğini fısıldamaya çalışmıyorum.
But I can’t imagine being out of control
– Ama kontrolden çıktığımı hayal bile edemiyorum.
I knocked off the top, my head and I
– Tepeden düştüm, başım ve ben
When I’m all alone but way in my prime
– Yapayalnız olduğumda ama asal olduğumda
Don’t want the throne when I’m doing just fine
– Ben iyiyken tahtı istemiyorum.
Just as long as I’m having a real good time
– Gerçekten iyi vakit geçirdiğim sürece

Me and my head have become very, very, very close
– Ben ve kafam çok, çok, çok yakınlaştık.
We’ve decided not to tell you, to tell you about it
– Sana söylememeye karar verdik, sana bundan bahsetmeye.
We’re just gonna play it safe
– Ben oynamak güvendeyiz
Do what we know
– Bildiklerimizi yap
Play it cool, lay it low
– Soğukkanlı, düşük yatıyordu
Not tell you about it
– Bu konuda sana değil

And here I am playing by myself
– Ve burada tek başıma oynuyorum
Me and my superiority complex
– Ben ve üstünlük kompleksim
And here I am playing by myself
– Ve burada tek başıma oynuyorum
Me and my inferiority contest
– Ben ve aşağılık yarışmam
I’m not winning, but I’m having a very good time
– Kazanmıyorum ama çok iyi vakit geçiriyorum.

You can call me, you can call me
– Beni arayabilirsin, beni arayabilirsin
You can call me the good time girl
– Bana iyi zaman kızı diyebilirsin.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın