(There’s something in the water)
– (Suda bir şey var)
She’s flashing pearls and Adidas
– İncileri ve Adidas’ı parlatıyor.
Only turned 18 last weekend
– Sadece geçen hafta sonu 18 yaşına girdi.
And she truly believes that
– Ve gerçekten buna inanıyor
She’s got time on her side
– Onun tarafında zamanı var.
And now it’s four in the morning
– Ve şimdi sabahın dördü
And her friend’s in the store
– Arkadaşı da dükkanda.
And they take turns in calling
– Ve sırayla çağırıyorlar
Her higher state of mind
– Onun yüksek ruh hali
She’s feeling electric baby
– Elektrik bebeği hissediyor.
Checking the mirror now
– Şimdi aynaya bakmayı
She’s about to break some hearts
– Bazı kalpleri kırmak için onun hakkında
Gonna fix now baby
– Şimdi düzelteceğim bebeğim.
One of them passing rounds
– Bunlardan biri mermi geçiyor
Suddenly it all goes dark
– Aniden her şey kararıyor
There’s something in the water
– Suda bir şey var.
She’s just somebody’s girl
– Sadece birinin kız
In Adidas and pearls
– Adidas ve incilerde
But there’s something in the water
– Ama suda bir şey var.
She doesn’t need your help
– Senin yardımına ihtiyacı yok
In trying to lose herself
– Kendini kaybetmeye çalışırken
Have a little patience with yourself
– Kendine biraz sabır göster
You’re not a racehorse, darling
– Sen yarış atı değilsin hayatım.
There’s something in the water
– Suda bir şey var.
She’s just somebody’s daughter
– O sadece birinin kızı.
(There’s something in the water)
– (Suda bir şey var)
(There’s something in the water)
– (Suda bir şey var)
She’s feeling electric baby
– Elektrik bebeği hissediyor.
Checking the mirror now
– Şimdi aynaya bakmayı
She’s about to break some hearts
– Bazı kalpleri kırmak için onun hakkında
Gonna fix now baby
– Şimdi düzelteceğim bebeğim.
One of them passing rounds
– Bunlardan biri mermi geçiyor
Suddenly it all goes dark
– Aniden her şey kararıyor
There’s something in the water
– Suda bir şey var.
She’s just somebody’s girl
– Sadece birinin kız
In Adidas and pearls
– Adidas ve incilerde
But there’s something in the water
– Ama suda bir şey var.
She doesn’t need your help
– Senin yardımına ihtiyacı yok
In trying to lose herself
– Kendini kaybetmeye çalışırken
Have a little patience with yourself
– Kendine biraz sabır göster
You’re not a racehorse, darling
– Sen yarış atı değilsin hayatım.
There’s something in the water
– Suda bir şey var.
(There’s something in the water)
– (Suda bir şey var)
She doesn’t need your help
– Senin yardımına ihtiyacı yok
In trying to lose herself
– Kendini kaybetmeye çalışırken
Have a little patience with yourself
– Kendine biraz sabır göster
You’re not a racehorse, darling
– Sen yarış atı değilsin hayatım.
There’s something in the water
– Suda bir şey var.
She’s just somebody’s daughter
– O sadece birinin kızı.
Solardo, Vintage Culture & LOWES – Adidas & Pearls İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.