Soul Asylum – Runaway Train İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Call you up in the middle of the night
– Gecenin bir yarısı seni ararım.
Like a firefly without a light
– Işıksız bir ateşböceği gibi
You were there like a blowtorch burnin’
– Orada Yanan bir kaynak makinesi gibiydin.
I was a key that could use a little turnin’
– Ben küçük bir dönüşe ihtiyaç duyabilecek bir anahtardım.

So tired that I couldn’t even sleep
– O kadar yorgunum ki uyuyamadım bile
So many secrets I couldn’t keep
– O kadar çok sır saklayamadım ki
Promised myself I wouldn’t weep
– Kendime söz verdim ağlamak olmaz
One more promise, I couldn’t keep
– Bir söz daha, Tutamadım

It seems no one can help me now
– Artık kimse bana yardım edemez gibi görünüyor
I’m in too deep, there’s no way out
– Çok derindeyim, çıkış yok
This time I have really led myself astray
– Bu sefer kendimi gerçekten yoldan çıkardım

Runaway train, never goin’ back
– Kaçak tren, asla geri dönmeyecek
Wrong way, on a one way track
– Yanlış yol, tek yönlü bir yolda
Seems like I should be gettin’ somewhere
– Benim gibi gettin’ bir yerde olmalı
Somehow I’m neither here nor there
– Her nasılsa ne buradayım ne de oradayım

Can you help me remember how to smile
– Gülümsemeyi hatırlamama yardım eder misin
Make it somehow all seem worthwhile
– Bir şekilde her şeyin değerli görünmesini sağlayın
How on Earth did I get so jaded
– Nasıl bu kadar yoruldum
Life’s history seems so faded
– Hayatın tarihi çok solmuş görünüyor

I can go where no one else can go
– Kimsenin gidemeyeceği bir yere gidebilirim.
I know what no one else knows
– Kimsenin bilmediğini biliyorum.
Here I am just a drownin’ in the rain
– İşte ben sadece yağmurda boğuluyorum
With a ticket for a runaway train
– Kaçak bir tren için bir bilet ile

And everything seems cut and dry
– Ve her şey kesilmiş ve kuru görünüyor
Day and night, earth and sky
– Gündüz ve gece, yer ve gökyüzü
Somehow I just don’t believe it
– Her nasılsa buna inanmıyorum

Runaway train, never goin’ back
– Kaçak tren, asla geri dönmeyecek
Wrong way on a one way track
– Tek yönlü bir yolda yanlış yol
Seems like I should be getting somewhere
– Bir yere gitmem gerekiyor gibi görünüyor
Somehow I’m neither here nor there
– Her nasılsa ne buradayım ne de oradayım

Bought a ticket for a runaway train
– Kaçak bir tren için bilet aldım
Like a madman laughin’ at the rain
– Yağmurda gülen bir deli gibi
A little out of touch, little insane
– Biraz temassız, biraz deli
Just easier than dealin’ with the pain
– Acıyla başa çıkmaktan daha kolay

Runaway train, never goin’ back
– Kaçak tren, asla geri dönmeyecek
Wrong way on a one way track
– Tek yönlü bir yolda yanlış yol
Seems like I should be getting somewhere
– Bir yere gitmem gerekiyor gibi görünüyor
Somehow I’m neither here nor there
– Her nasılsa ne buradayım ne de oradayım

Runaway train never comin’ back
– Kaçak tren asla geri dönmeyecek
Runaway train, tearin’ up the track
– Kaçak tren, raydan çıkıyor
Runaway train, burnin’ in my veins
– Kaçak tren, damarlarımda yanıyor
I run away, but it always seems the same
– Kaçıyorum, ama her zaman aynı görünüyor




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın