Ah, ah
– Ah, ah
There’s something to tell you
– Sana söyleyecek bir şey var.
You want me to share it with you?
– Seninle paylaşmamı ister misin?
STAYC girls, it’s going down
– STAYC kızlar, batıyor
오늘 유난히 티가 더 나는 걸
– Bugün çok daha iyi bir tişörtüm var.
모두 쳐다보는 게 다 보여
– Herkesin ona baktığını görebiliyorum.
왠지 그럴수록 더 난 당당해져 기분 좋아지는 걸
– Nedense kendimi ne kadar görkemli hissedersem o kadar iyi hissediyorum.
머릴 넘기며 어디든 지나가네
– Her yerden geçiyor, kafasını geçiyor.
내 달콤한 향수가 흩날리게 yeah-yeah
– Tatlı parfümüm sıçradı evet-evet
항상 날 꾸미는 게 좋아
– Beni her zaman süslemeyi seviyorsun.
예쁜 게 좋아 근데 들어봐 yeah
– Güzel olmayı seviyorum ama dinle, evet.
나도 알아 내 모습이
– Neye benzediğimi biliyorum.
이뻐 보일지도 당돌한 걸지도
– Güzel görünebilir ya da utanç verici olabilir.
자꾸만 널 유혹하듯
– Seni baştan çıkarıyorum.
보이겠지만 미안하지만
– Görebiliyorum ama üzgünüm.
색안경을 끼고 보지 마요
– Sen gözlüklerini tak yok.
난 좀 다른 여자인데
– Ben farklı bir kadınım.
겉은 화려해도 아직 두려운 걸 you should know
– Bilmelisin ki muhteşem olsa bile yine de korkutucu.
I’m a good girl, yeah
– Ben iyi bir kızım, evet
너무 세게 안으면 숨 막혀요
– Çok sıkı tutarsan, boğulmuş demektir.
조금 서투를지도 난 아직도
– Hala biraz sakarım.
색안경을 끼고 보지 마요
– Sen gözlüklerini tak yok.
Oh baby, baby, baby
– Oh bebeğim, bebeğim, bebeğim
패션은 과감한 게 좋아 like it (uh-huh)
– beğen (uh-huh)
튀는 게 좋아 어떻게든 소화 (yeah)
– Zıplamayı severim, bir şekilde sindiririm (evet)
가끔 나조차 진짜 내 맘을 몰라
– Bazen gerçekten neyi sevdiğimi bile bilmiyorum.
그런 나지만
– Bu tür bagetler
나도 알아 내 모습이
– Neye benzediğimi biliyorum.
이뻐 보일지도 당돌한 걸지도
– Güzel görünebilir ya da utanç verici olabilir.
자꾸만 널 유혹하듯
– Seni baştan çıkarıyorum.
보이겠지만 미안하지만
– Görebiliyorum ama üzgünüm.
색안경을 끼고 보지 마요
– Sen gözlüklerini tak yok.
난 좀 다른 여자인데
– Ben farklı bir kadınım.
겉은 화려해도 아직 두려운 걸 you should know
– Bilmelisin ki muhteşem olsa bile yine de korkutucu.
I’m a good girl, yeah
– Ben iyi bir kızım, evet
너무 세게 안으면 숨 막혀요
– Çok sıkı tutarsan, boğulmuş demektir.
조금 서투를지도 난 아직도
– Hala biraz sakarım.
색안경을 끼고 보지 마요
– Sen gözlüklerini tak yok.
Oh baby, baby, baby
– Oh bebeğim, bebeğim, bebeğim
Alright (alright), alright (alright)
– Tamam (tamam), tamam (tamam)
드러나는 모습뿐인걸
– Açığa vuran tek şey bu.
Oh why (oh why), oh why (oh why)
– Oh neden (oh neden), oh neden (oh neden)
눈으로만 날 판단하지 않길
– Beni gözlerinle yargılamayabilirsin.
Oh 꾸미지 않은 내 모습
– Ah benim süssüz bakışım
Oh 있는 그대로의 모습
– Oh olduğu gibi
좋아해 줘 아직 여린 내 맘
– Benim gibi kalbim hala zayıf.
꼭 알아줬으면 해
– Bilmenizi istiyorum.
색안경을 끼고 보지 마요
– Sen gözlüklerini tak yok.
난 좀 다른 여자인데
– Ben farklı bir kadınım.
겉은 화려해도 아직 두려운 걸 you should know
– Bilmelisin ki muhteşem olsa bile yine de korkutucu.
I’m a good girl, yeah
– Ben iyi bir kızım, evet
너무 세게 안으면 숨 막혀요
– Çok sıkı tutarsan, boğulmuş demektir.
조금 서투를지도 난 아직도
– Hala biraz sakarım.
색안경을 끼고 보지 마요
– Sen gözlüklerini tak yok.
Oh baby, baby, baby
– Oh bebeğim, bebeğim, bebeğim

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.