You say love is messed up
– Aşkın berbat olduğunu söylüyorsun.
You say that it don’t work
– İşe yaramadığını söylüyorsun.
You don’t wanna try, no, no
– Denemek istemezsin, hayır, hayır
(You don’t wanna try, no, no)
– (Denemek istemezsin, hayır, hayır)
And baby, I’m no stranger
– Ve bebeğim, ben yabancı değilim
To heartbreak and the pain of
– Kırık kalbe ve acıya
Always being let go (always being let go)
– Her zaman bırakılmak (her zaman bırakılmak)
And I know there’s no making this right, this right (this right)
– Ve bunu doğru yapmanın olmadığını biliyorum, bu doğru (bu doğru)
And I know there’s no changing your mind, your mind (your mind)
– Ve biliyorum ki fikrini değiştirmek yok, zihnin (zihnin)
But we both found each other tonight, tonight (oh yeah)
– Ama ikimiz de bu gece birbirimizi bulduk, bu gece (oh evet)
So if love is nothing more than just a waste of your time
– Yani eğer aşk sadece zaman kaybından başka bir şey değilse
Waste it on me, waste it on me (waste it on me)
– Bana harca, bana harca (bana harca)
Tell me, why not waste it on me?
– Söylesene, neden bana harcamıyorsun?
Waste it on me (waste it on me)
– Bana harca (bana harca)
Baby, why not waste it on me?
– Bebeğim, neden benim için harcamıyorsun?
Waste it on me (waste it on me)
– Bana harca (bana harca)
Tell me, why not waste it on me?
– Söylesene, neden bana harcamıyorsun?
Waste it on me (waste it on me)
– Bana harca (bana harca)
So we don’t gotta go there
– O yüzden oraya gitmek zorunda değiliz.
Past lovers and warfare
– Geçmiş aşıklar ve savaş
It’s just you and me now (yeah, yeah)
– Şimdi sadece sen ve ben (Evet, Evet)
I don’t know your secrets
– Ben sırlarını bilmiyorum
But I’ll pick up the pieces
– Ama parçaları toplayacağım.
Pull you close to me now (yeah, yeah)
– Şimdi seni bana yaklaştır (Evet, Evet)
And I know there’s no making this right, this right (yeah)
– Ve bunu doğru yapmanın olmadığını biliyorum, bu doğru (Evet)
And I know there’s no changing your mind, your mind (oh)
– Ve biliyorum ki fikrini değiştirmek yok, zihnin (oh)
But we both found each other tonight, tonight (oh yeah)
– Ama ikimiz de bu gece birbirimizi bulduk, bu gece (oh evet)
So if love is nothing more than just a waste of your time
– Yani eğer aşk sadece zaman kaybından başka bir şey değilse
Waste it on me, waste it on me (waste it on me)
– Bana harca, bana harca (bana harca)
Tell me, why not waste it on me?
– Söylesene, neden bana harcamıyorsun?
Waste it on me (waste it on me)
– Bana harca (bana harca)
Baby, why not waste it on me?
– Bebeğim, neden benim için harcamıyorsun?
Waste it on me (waste it on me)
– Bana harca (bana harca)
Tell me, why not waste it on me?
– Söylesene, neden bana harcamıyorsun?
Waste it on me (waste it on me)
– Bana harca (bana harca)
Tell me why not?
– Söyle bana neden olmasın?
Yay (waste it on me)
– Yaşasın (bana harcayın)
Don’t you think there must be a reason?
– Sence bir sebebi yok mudur?
Yeah, like we had our names
– Evet, isimlerimiz varmış gibi
Don’t you think we got another season
– Sence başka bir sezonumuz yok mu
That come after spring?
– Bu bahar sonra gelir?
I wanna be your summer, I wanna be your wave
– Senin yazın olmak istiyorum, senin dalgan olmak istiyorum
Treat me like a comma, I’ll take you to a new phrase
– Bana virgül gibi davran, seni yeni bir cümleye götüreceğim.
Yeah, come just eat me and throw me away
– Evet, gel beni ye ve çöpe at
If I’m not your taste, babe, waste
– Eğer senin zevkin değilsem, bebeğim, israf
Waste it on me
– Bana harcayın
And I know there’s no making this right, this right (yeah)
– Ve bunu doğru yapmanın olmadığını biliyorum, bu doğru (Evet)
And I know there’s no changing your mind, your mind (oh)
– Ve biliyorum ki fikrini değiştirmek yok, zihnin (oh)
But we both found each other tonight, tonight (oh, yeah)
– Ama ikimiz de bu gece birbirimizi bulduk, bu gece (oh, evet)
So if love is nothing more than just a waste of your time
– Yani eğer aşk sadece zaman kaybından başka bir şey değilse
Waste it on me, waste it on me (waste it on me)
– Bana harca, bana harca (bana harca)
Tell me, why not waste it on me?
– Söylesene, neden bana harcamıyorsun?
Waste it on me (waste it on me)
– Bana harca (bana harca)
Baby, why not waste it on me?
– Bebeğim, neden benim için harcamıyorsun?
Waste it on me (waste it on me)
– Bana harca (bana harca)
Tell me, why not waste it on me?
– Söylesene, neden bana harcamıyorsun?
Waste it on me (waste it on me)
– Bana harca (bana harca)
Tell me why not?
– Söyle bana neden olmasın?
(Why not waste it on me?)
– (Neden benim için harcamıyorsun?)
Steve Aoki Feat. BTS – Waste It On Me İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.