In how many ways can you break my spirit down
– Ruhumu kaç yönden yıkabilirsin
Again
– Tekrar
And how many times have I peeled my face up off the ground
– Ve kaç kere yüzümü yerden kaldırdım
For you
– Senin için
In case that you’re starting to think you can run my life
– Eğer hayatımı yönetebileceğini düşünmeye başlıyorsan diye
I’d think again
– Bir daha düşünürdüm
Or cripple my faith when you judge and criticize me
– Ya da beni yargılayıp eleştirirken inancımı zedeleyeceksin.
But I’m still standing
– Ama hala ayaktayım
I don’t know if I can say
– Söyleyebilirmiyim bilmiyorum.
I’ve lived through everything
– Her şeyi yaşadım
But I’ve walked this earth alone
– Ama bu dünyada tek başıma yürüdüm
With barefeet broken in the snow
– Karda kırılmış çıplak ayakla
And my father said to me
– Ve babam bana dedi ki
It never seems to be
– Asla gibi görünüyor
A simple walk down an icy, cold, broken road
– Buzlu, soğuk, kırık bir yolda basit bir yürüyüş
Disgraced and ashamed
– Rezil ve utanmış
Afraid to walk the line again
– Çizgiyi tekrar yürümekten korkuyorum.
Controlled for too many years, but never once forgiven
– Çok uzun yıllar kontrol edildi, ama asla affedilmedi
For my sins
– Günahlarım için
And I never thought I’d say
– Ve söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim.
That I’m weaker today than I was yesterday, old man
– Bugün dünden daha zayıf olduğumu, ihtiyar
But I’ll fight as I always fight with what’s inside of me
– Ama her zaman içimde olanlarla savaştığım gibi savaşacağım.
This warrior spirit inside of me
– İçimdeki bu savaşçı ruh
I don’t know if I can say
– Söyleyebilirmiyim bilmiyorum.
I’ve lived through everything
– Her şeyi yaşadım
But I’ve walked this earth alone
– Ama bu dünyada tek başıma yürüdüm
With barefeet broken in the snow
– Karda kırılmış çıplak ayakla
And my father said to me
– Ve babam bana dedi ki
It never seems to be
– Asla gibi görünüyor
A simple walk down an icy, cold, broken road
– Buzlu, soğuk, kırık bir yolda basit bir yürüyüş
And time after time
– Ve zaman zaman
A man who couldn’t be a man
– Erkek olamayacak bir adam
I’m alone but I’m alive
– Yalnızım ama yaşıyorum
Been taught to believe what’s meant to be, will be
– Olması gerekene inanması öğretildi, olacak
I don’t know if I can say
– Söyleyebilirmiyim bilmiyorum.
I’ve lived through everything
– Her şeyi yaşadım
But I’ve walked this earth alone
– Ama bu dünyada tek başıma yürüdüm
With barefeet broken in the snow
– Karda kırılmış çıplak ayakla
And my father said to me
– Ve babam bana dedi ki
It never seems to be, yeah
– Hiç öyle görünmüyor, evet
A simple walk down an icy, cold, broken road again
– Yine buzlu, soğuk, kırık bir yolda basit bir yürüyüş
An icy, cold, broken road, old man
– Buz gibi, soğuk, bozuk bir yol, yaşlı adam
I guess I’ll never know
– Sanırım asla bilemeyeceğim.
But I’ve been told it’s an icy, cold, broken road
– Ama bana buz gibi, soğuk, bozuk bir yol olduğu söylendi.
It’s an icy, cold, broken road
– Buz gibi, soğuk, kırık bir yol

Sully Erna – Broken Road İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.