Go girl, go, go, do you (do you)
– Yürü kızım, yürü, yürü, sen (sen)
Go girl, go, go, boop-boop (boop-boop)
– Yürü kızım, yürü, yürü, boop-boop (boop-boop)
If you really need to leave in the middle of the night (of the night), alright (alright)
– Eğer gerçekten gecenin bir yarısı (gecenin) ayrılmanız gerekiyorsa, tamam (tamam)
I’ll be sittin’ in the bed, waitin’ on you to come back (come back), yeah (yeah)
– Yatakta oturacağım, geri dönmeni bekleyeceğim (geri dön), evet (evet)
You can leave me on read, just know that you wanted me to fall back
– Beni okumaya bırakabilirsin, sadece geri çekilmemi istediğini bil.
I’m not tryna text you and stress, ’cause you don’t even need all that
– Metin hassas, duygusal ve kırılgan ve stres, ‘ben bile ihtiyacın yok neden o kadar değilim
Who’s that dude? (That dude), it’s cool (cool)
– Bu adam da kimin? (Ahbap) (cool)cool
If he’s just a friend (friend), obviously (obviously)
– Eğer o sadece bir arkadaşsa (arkadaş), belli ki (belli ki)
You can do (do), what you want to (what you want to)
– Yapabilirsin (yapabilirsin), ne istersen (ne istersen)
‘Cause in the end it’s not botherin’ me
– Çünkü sonuçta bu beni rahatsız etmiyor.
I’m cool with that (with that, that), that
– Bununla iyiyim (bununla, bununla), bununla
Your ass so fat, I can’t even stay mad that (that), yeah, ayy, ayy
– Kıçın o kadar şişman ki, kızgın bile kalamam, evet, ayy, ayy
You’re way too fine, I’d be out of my mind, relax, oh, oh-oh (oh, oh, oh)
– Çok iyisin, aklımı kaçırırdım, rahatla, oh, oh-oh (oh, oh, oh)
I got еnough good reasons, it’s cuffin’ season, that’s facts (oh), oh, oh-oh (oh, oh)
– Yeterince iyi nedenlerim var, kelepçeleme mevsimi, gerçekler (oh), oh, oh-oh (oh, oh)
You keep doin’ me wrong, I’m still rootin’ you on
– Beni yanlış yapmaya devam edersen, hala seni köklendiriyorum.
Likе, “Go, bae”, go, go, go, oh-oh (simpin’ ain’t easy)
– “Git, bae” gibi, git, git, git, oh-oh (kolay değil)
Like, “Go, bae”, go, go, go, oh-oh
– “Git, bae” gibi, git, git, git, oh-oh
You know I’ma be rootin’ you on
– Seni köklendireceğimi biliyorsun.
Like, “Go, bae”, go, go, go, oh-oh (simpin’ ain’t easy)
– “Git, bae” gibi, git, git, git, oh-oh (kolay değil)
‘Cause I’m cool with that (ah-ah-ah, ah, ah), that, yeah
– Çünkü bununla iyiyim (ah-ah-ah, ah, ah), evet, evet
That (ah-ah-ah, ah, ah), that
– Bu (ah-ah-ah, ah, ah), bu
Go girl, go, go
– Kız git, git, git
Go, go, go, go, go
– Git, git, git, git, git
I don’t know why you need me to get on this flight, but alright (but alright)
– Bu uçağa binmem için neden bana ihtiyacın var bilmiyorum, ama tamam (ama tamam)
Vegas ain’t a hop and a skip, you can’t just come right back (right back), tonight (tonight)
– Vegas bir atlama ve atlama değil, hemen geri dönemezsin (hemen geri), bu gece (bu gece)
I got the private on the runway, tell your girl to come play
– Er pistte, kızına gelip oynamasını söyle.
I know she want a few stacks
– Birkaç yığın istediğini biliyorum.
I can at least come, get me a lil’ threesome
– En azından gelip bana küçük bir üçlü ayarlayabilirim.
Then you can leave and call me when you need somethin’
– O zaman bir şeye ihtiyacın olduğunda beni arayabilirsin.
I’d be cool with that (with that, that), that
– (O) ile sorun var ki, O, O
Your ass so fat, I can’t even stay mad that (that), yeah, ayy, ayy
– Kıçın o kadar şişman ki, kızgın bile kalamam, evet, ayy, ayy
You’re way too fine, I’d be out of my mind, relax, oh, oh-oh (oh, oh, oh)
– Çok iyisin, aklımı kaçırırdım, rahatla, oh, oh-oh (oh, oh, oh)
I got еnough good reasons, it’s cuffin’ season, that’s facts (oh), oh, oh-oh (oh, oh)
– Yeterince iyi nedenlerim var, kelepçeleme mevsimi, gerçekler (oh), oh, oh-oh (oh, oh)
You keep doin’ me wrong, I’m still rootin’ you on
– Beni yanlış yapmaya devam edersen, hala seni köklendiriyorum.
Likе, “Go, bae”, go, go, go, oh-oh (simpin’ ain’t easy)
– “Git, bae” gibi, git, git, git, oh-oh (kolay değil)
Like, “Go, bae”, go, go, go, oh-oh
– “Git, bae” gibi, git, git, git, oh-oh
You know I’ma be rootin’ you on
– Seni köklendireceğimi biliyorsun.
Like, “Go, bae”, go, go, go, oh-oh (simpin’ ain’t easy)
– “Git, bae” gibi, git, git, git, oh-oh (kolay değil)
‘Cause I’m cool with that (ah-ah-ah, ah, ah), that, yeah
– Çünkü bununla iyiyim (ah-ah-ah, ah, ah), evet, evet
That (ah-ah-ah, ah, ah), that
– Bu (ah-ah-ah, ah, ah), bu
Go girl, go, go
– Kız git, git, git
Go, go, go, go, go
– Git, git, git, git, git
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.