Taylor Swift – Bejeweled İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Baby love, I think I’ve been a little too kind
– Bebeğim aşkım, sanırım biraz fazla naziktim
Didn’t notice you walking all over my peace of mind
– Huzurumun her yerinde yürüdüğünü fark etmedim.
In the shoes I gave you as a present
– Sana hediye olarak verdiğim ayakkabılarda
Putting someone first only works
– Birini ilk sıraya koymak sadece işe yarar
When you’re in their top 5
– İlk 5’e girdiğinizde
And by the way
– Ve bu arada
I’m going out tonight
– Bu gece dışarı çıkıyorum.

Best believe I’m still bejeweled
– En iyisi hala mücevherli olduğuma inan
When I walk in the room
– Odaya girdiğimde
I can still make the whole place shimmer
– Hala her yeri pırıl pırıl yapabilirim
And when I meet the band
– Ve grupla tanıştığımda
They ask, “Do you have a man?”
– Soruyorlar: “Bir erkeğin var mı?”
I could still say, “I don’t remember”
– Hala “Hatırlamıyorum” diyebiliyordum.
Familiarity breeds contempt
– Aşinalık küçümseme doğurur
Don’t put me in the basement
– Beni bodruma koyma.
When I want the penthouse of your heart
– Kalbinin çatı katını istediğimde
Diamonds in my eyes
– Gözlerimdeki elmaslar
I polish up real
– Ben gerçek parlatmak
I polish up real nice
– Çok güzel parlatıyorum.

Nice!
– Güzel!

Baby boy, I think I’ve been too good of a girl
– Bebeğim, sanırım bir kıza fazla iyi davrandım.
(Too good of a girl)
– (Çok iyi bir kız)
Did all the extra credit then got graded on a curve
– Tüm ekstra kredi daha sonra bir eğri üzerinde derecelendirildi mi
I think it’s time to teach some lessons
– Sanırım bazı dersler vermenin zamanı geldi
I made you my world
– Seni benim dünyam yaptım
Have you heard
– Duydun mu
I can reclaim the land
– Toprağı geri alabilirim
And I miss you
– Ve seni özlüyorum
But I miss sparkling
– Ama parıltıyı özlüyorum

Best believe I’m still bejeweled
– En iyisi hala mücevherli olduğuma inan
When I walk in the room
– Odaya girdiğimde
I can still make the whole place shimmer
– Hala her yeri pırıl pırıl yapabilirim
And when I meet the band
– Ve grupla tanıştığımda
They ask, “Do you have a man?”
– Soruyorlar: “Bir erkeğin var mı?”
I could still say, “I don’t remember”
– Hala “Hatırlamıyorum” diyebiliyordum.
Familiarity breeds contempt
– Aşinalık küçümseme doğurur
Don’t put me in the basement
– Beni bodruma koyma.
When I want the penthouse of your heart
– Kalbinin çatı katını istediğimde
Diamonds in my eyes
– Gözlerimdeki elmaslar
I polish up real
– Ben gerçek parlatmak
I polish up real nice
– Çok güzel parlatıyorum.

Nice!
– Güzel!

Sapphire tears on my face
– Safir yüzümde gözyaşları
Sadness became my whole sky
– Hüzün bütün gökyüzüm oldu
But some guy said my aura’s moonstone
– Ama bir adam auramın ay taşı olduğunu söyledi.
Just ’cause he was high
– Sadece kafası güzel olduğu için
And we’re dancing all night
– Ve bütün gece dans ediyoruz
And you can try
– Ve deneyebilirsiniz
To change my mind
– Fikrimi değiştirmek için
But you might have to wait in line
– Ama sırada beklemen gerekebilir.
What’s a girl gonna do?
– Ne yapacaksın kız?
A diamond’s gotta shine
– Bir elmas olmalı Parlatıcı

Best believe I’m still bejeweled
– En iyisi hala mücevherli olduğuma inan
When I walk in the room
– Odaya girdiğimde
I can still make the whole place shimmer
– Hala her yeri pırıl pırıl yapabilirim
And when I meet the band
– Ve grupla tanıştığımda
They ask, “Do you have a man?”
– Soruyorlar: “Bir erkeğin var mı?”
I could still say, “I don’t remember”
– Hala “Hatırlamıyorum” diyebiliyordum.
Familiarity breeds contempt
– Aşinalık küçümseme doğurur
Don’t put me in the basement
– Beni bodruma koyma.
When I want the penthouse of your heart
– Kalbinin çatı katını istediğimde
Diamonds in my eyes
– Gözlerimdeki elmaslar
I polish up real
– Ben gerçek parlatmak
I polish up real nice
– Çok güzel parlatıyorum.

And we’re dancing all night
– Ve bütün gece dans ediyoruz
And you can try
– Ve deneyebilirsiniz
To change my mind
– Fikrimi değiştirmek için
But you might have to wait in line
– Ama sırada beklemen gerekebilir.
What’s a girl gonna do?
– Ne yapacaksın kız?
What’s a girl gonna do?
– Ne yapacaksın kız?
I polish up nice
– Güzel parlatıyorum
Best believe I’m still bejeweled
– En iyisi hala mücevherli olduğuma inan
When I walk in the room
– Odaya girdiğimde
I can still make the whole place shimmer
– Hala her yeri pırıl pırıl yapabilirim




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın