Meet me at midnight
– Gece yarısı buluşalım.
Starin’ at the ceiling with you
– Seninle tavanda yıldız gibi
Oh, you don’t ever say too much
– Oh, asla çok fazla şey söyleme
And you don’t really read into
– Ve sen gerçekten okumuyorsun
My melancholia
– Melankolim
I’ve been under scrutiny (yeah, oh, yeah)
– İnceleme altındaydım (evet, oh, evet)
You handle it beautifully (yeah, oh, yeah)
– Çok güzel idare ediyorsun (evet, oh, evet)
All of this is new to me (yeah, oh, yeah)
– Bütün bunlar benim için yeni (evet, oh, evet)
I feel the lavender haze creepin’ up on me
– Lavanta pusunun üzerimde süründüğünü hissediyorum
So real, I’m damned if I do give a damn what people say
– O kadar gerçek ki, insanların söylediklerini umursamıyorsam lanetlenirim.
No deal, that 1950s sh- they want from me
– Anlaşma yok, 1950’lerin benden istedikleri
I just wanna stay in that lavender haze
– Sadece o lavanta pusunun içinde kalmak istiyorum
All they keep asking me (all they keep asking me)
– Bana sormaya devam ettikleri her şey (bana sormaya devam ettikleri her şey)
Is if I’m gonna be your bride
– Eğer senin gelinin olacaksam
The only kinda girl they see (only kinda girl they see)
– Gördükleri tek tür kız (gördükleri tek tür kız)
Is a one-night or a wife
– Bir gecelik mi yoksa bir eş mi
I find it dizzying (yeah, oh, yeah)
– Baş döndürücü buluyorum (evet, oh, evet)
They’re bringin’ up my history (yeah, oh, yeah)
– Tarihimi anlatıyorlar (evet, oh, evet)
But you weren’t even listening (yeah, oh, yeah)
– Ama dinlemiyordun bile (evet, oh, evet)
I feel the lavender haze creepin’ up on me
– Lavanta pusunun üzerimde süründüğünü hissediyorum
So real, I’m damned if I do give a damn what people say
– O kadar gerçek ki, insanların söylediklerini umursamıyorsam lanetlenirim.
No deal, that 1950s sh- they want from me
– Anlaşma yok, 1950’lerin benden istedikleri
I just wanna stay in that lavender haze
– Sadece o lavanta pusunun içinde kalmak istiyorum
That lavender haze
– O lavanta pusu
Talk your talk and go viral
– Konuş ve viral ol
I just need this love spiral
– Sadece bu aşk sarmalına ihtiyacım var
Get it off your chest
– Çıkar şunu göğsünden.
Get it off my desk (get it off my desk)
– Masamdan çıkar (masamdan çıkar)
Talk your talk and go viral
– Konuş ve viral ol
I just need this love spiral
– Sadece bu aşk sarmalına ihtiyacım var
Get it off your chest
– Çıkar şunu göğsünden.
Get it off my desk
– Masamdan çıkar.
I feel (I feel) the lavender haze creepin’ up on me
– Üzerimde sürünen lavanta pusunu hissediyorum (hissediyorum)
So real, I’m damned if I do give a damn what people say
– O kadar gerçek ki, insanların söylediklerini umursamıyorsam lanetlenirim.
No deal (no deal), that 1950s sh- they want from me
– Anlaşma yok (anlaşma yok), 1950’lerin benden istedikleri şey
I just wanna stay in that lavender haze
– Sadece o lavanta pusunun içinde kalmak istiyorum
Get it off your chest
– Çıkar şunu göğsünden.
Get it off my desk
– Masamdan çıkar.
That lavender haze, I just wanna stay
– O lavanta pusu, sadece kalmak istiyorum
I just wanna stay in that lavender haze
– Sadece o lavanta pusunun içinde kalmak istiyorum
Taylor Swift – Lavender Haze İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.