Taylor Swift – willow İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

I’m like the water when your ship rolled in that night
– O gece gemin yuvarlandığında su gibiyim.
Rough on the surface, but you cut through like a knife
– Yüzeyde pürüzlü, ama bir bıçak gibi kesiyorsun
And if it was an open-shut case
– Ve eğer açık-kapalı bir dava olsaydı
I never would’ve known from that look on your face
– O bakışı hiç bir zaman gelen yüzünde gelmezdi
Lost in your current like a priceless wine
– Paha biçilmez bir şarap gibi akımınızda kaybolun

The more that you say, the less I know
– Daha söylediğin daha az öğreniyorum
Wherever you stray, I follow
– Nereye gidersen git, seni takip ediyorum.
I’m begging for you to take my hand
– Elimi tutman için yalvarıyorum.
Wreck my plans, that’s my man
– Planlarımı mahvet, bu benim adamım

Life was a willow, and it bent right to your wind
– Hayat bir söğüttü ve rüzgara doğru eğildi
Head on the pillow, I can feel you sneaking in
– Başını yastığa koy, gizlice içeri girdiğini hissedebiliyorum.
As if you were a mythical thing
– Sanki efsanevi bir şeymişsin gibi
Like you were a trophy or a champion ring
– Bir kupa ya da şampiyon yüzüğü gibi
But there was one prize I’d cheat to win
– Ama kazanmak için hile yapacağım bir ödül vardı.

The more that you say, the less I know
– Daha söylediğin daha az öğreniyorum
Wherever you stray, I follow
– Nereye gidersen git, seni takip ediyorum.
I’m begging for you to take my hand
– Elimi tutman için yalvarıyorum.
Wreck my plans, that’s my man
– Planlarımı mahvet, bu benim adamım
You know that my train can take you home
– Trenimin seni eve götürebileceğini biliyorsun.
Anywhere else is hollow
– Başka bir yerde içi boş
I’m begging for you to take my hand
– Elimi tutman için yalvarıyorum.
Wreck my plans, that’s my man
– Planlarımı mahvet, bu benim adamım

Life was a willow, and it bent right to your wind
– Hayat bir söğüttü ve rüzgara doğru eğildi
They count me out time and time again
– Beni tekrar tekrar sayıyorlar.
Life was a willow, and it bent right to your wind
– Hayat bir söğüttü ve rüzgara doğru eğildi
But I come back stronger than a ’90’s trend
– Ama 90’ların trendinden daha güçlü bir şekilde geri döndüm

Wait for the signal, and I’ll meet you after dark
– Sinyali bekle, hava karardıktan sonra buluşuruz.
Show me the places where the others gave you scars
– Bana diğerlerinin sana yara izi verdiği yerleri göster.
Now this is an open-shut case
– Şimdi bu açık-kapalı bir dava
I guess I should’ve known from the look on your face
– Sanırım yüzündeki ifadeden anlamalıydım.
Every bait-and-switch was a work of art
– Her yem ve anahtar bir sanat eseriydi

The more that you say, the less I know
– Daha söylediğin daha az öğreniyorum
Wherever you stray, I follow
– Nereye gidersen git, seni takip ediyorum.
I’m begging for you to take my hand
– Elimi tutman için yalvarıyorum.
Wreck my plans, that’s my man
– Planlarımı mahvet, bu benim adamım
You know that my train can take you home
– Trenimin seni eve götürebileceğini biliyorsun.
Anywhere else is hollow
– Başka bir yerde içi boş
I’m begging for you to take my hand
– Elimi tutman için yalvarıyorum.
Wreck my plans, that’s my man
– Planlarımı mahvet, bu benim adamım

The more that you say, the less I know
– Daha söylediğin daha az öğreniyorum
Wherever you stray, I follow
– Nereye gidersen git, seni takip ediyorum.
Begging for you to take my hand
– Elimi tutman için yalvarıyorum.
Wreck my plans, that’s my man
– Planlarımı mahvet, bu benim adamım
You know that my train can take you home
– Trenimin seni eve götürebileceğini biliyorsun.
Anywhere else is hollow
– Başka bir yerde içi boş
Begging for you to take my hand
– Elimi tutman için yalvarıyorum.
Wreck my plans, that’s my man
– Planlarımı mahvet, bu benim adamım

Hey, that’s my man
– Hey, işte benim adamım.
Yeah, that’s my man
– Evet, işte benim adamım.
Yeah, that’s my man
– Evet, işte benim adamım.
Every bait-and-switch was a work of art
– Her yem ve anahtar bir sanat eseriydi
That’s my man
– İşte benim adamım
Hey, that’s my man
– Hey, işte benim adamım.
I’m begging for you to take my hand
– Elimi tutman için yalvarıyorum.
Wreck my plans, that’s my man
– Planlarımı mahvet, bu benim adamım




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın