The Cure – A Letter To Elise İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Oh Elise it doesn’t matter what you say
– Elise, ne söylediğin önemli değil.
I just can’t stay here every yesterday
– Her dün burada kalamam.
Like keep on acting out the same the way we act out
– Gibi davranırız şekilde aynı eyleme devam
Every way to smile forget and make-believe
– Gülümsemenin her yolu unut ve inandır
We never needed any more than this
– Bundan daha fazlasına ihtiyacımız olmadı.
Any more than this
– Bundan daha fazlası var mı

Oh Elise it doesn’t matter what you do
– Elise, ne yaptığın önemli değil.
I know I’ll never really get inside of you
– Asla içine giremeyeceğimi biliyorum.
To make your eyes catch fire the way they should
– Gözlerinin olması gerektiği gibi alev almasını sağlamak için
The way the blue could pull me in
– Mavinin beni içeri çekme şekli
If they only would
– Sadece alırlar mı
If they only would
– Sadece alırlar mı
At least I’d lose this sense of sensing
– En azından bu algılama duygusunu kaybederdim.
Something else that hides away
– Gizlenen başka bir şey
From me and you there’re worlds to part
– Benden ve senden ayrılacak dünyalar var
With aching looks and breaking hearts
– Acıyan bakışları ve kırılan kalpleri ile
And all the prayers your hands can make
– Ve ellerinin yapabileceği tüm dualar
Oh I just take as much as you can throw
– Atabildiğin kadarını alıyorum.
And then throw it all away
– Ve sonra hepsini çöpe at
Oh I throw it all away
– Oh hepsini çöpe atıyorum
Like throwing faces at the sky
– Gökyüzüne yüz atmak gibi
Like throwing arms round
– Kollarını fırlatmak gibi

Yesterday, I stood and stared wide-eyed in front of you
– Dün senin önünde dikilip geniş gözlerle baktım.
And the face I saw looked back the way I wanted to
– Ve gördüğüm yüz istediğim gibi geriye baktı
But I just can’t hold my tears away the way you do
– Ama gözyaşlarımı senin gibi uzak tutamıyorum.
Elise believe I never wanted this
– Elise bunu hiç istemediğime inan
Thought this time I’d keep all of my promises
– Bu sefer tüm sözlerimi tutacağımı düşündüm.
Thought you were the girl I always dreamed about
– Hep hayalini kurduğum kız olduğunu sanıyordum.
But I let the dream go
– Ama rüyayı bıraktım

And the promises broke
– Ve sözler bozuldu
And the make-believe ran out
– Ve uydurma bitti

So Elise it doesn’t matter what you say
– Yani Elise ne söylediğin önemli değil.
I just can’t stay here every yesterday
– Her dün burada kalamam.
Like keep on acting out the same the way we act out
– Gibi davranırız şekilde aynı eyleme devam

Every way to smile forget and make-believe
– Gülümsemenin her yolu unut ve inandır
We never needed any more than this
– Bundan daha fazlasına ihtiyacımız olmadı.
Any more than this
– Bundan daha fazlası var mı

And every time I try to pick it up like falling sand
– Ve her seferinde onu düşen kum gibi toplamaya çalışıyorum
As fast as I pick it up
– Ne kadar çabuk alırsam
It runs away through my clutching hands
– Ellerimden kaçıp gidiyor
But there’s nothing else I can really do
– Ama gerçekten yapabileceğim başka bir şey yok.
There’s nothing else I can really do
– Gerçekten yapabileceğim başka bir şey yok.
There’s nothing else I can really do at all
– Gerçekten yapabileceğim başka bir şey yok.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın