We speak in the store
– Mağazada konuşuyoruz.
I’m a sensitive bore
– Ben hassas bir sıkıcıyım.
You seem markedly more
– Daha belirgin görünüyorsun.
And I’m oozing surprise
– Ve ben sürpriz sızıyorum
But it’s late in the day
– Ama günün geç
And you’re well on your way
– Ve sen de yoldasın
What was golden went gray
– Altın olan griye döndü
And I’m suddenly shy
– Ve birden utangaç oldum
And the gatherin’ floozies
– Ve toplayan fahişeler
Afford to be choosy
– Seçici olmayı göze al
And all sneezing darkly
– Ve hepsi karanlık bir şekilde hapşırıyor
In the dimming divide
– Karartma bölümünde
And I have read the right books
– Ve doğru kitapları okudum
To interpret your looks
– Bakışlarını yorumlamak için
You were knocking me down
– Beni yere seriyordun.
With the palm of your eye
– Gözünün avucuyla
This was unlike the story
– Bu hikayeyi farklı oldu
It was written to be
– Yazılmış olmak
I was riding its back
– Sırtına biniyordum.
When it used to ride me
– Bana binerken
And we were galloping manic
– Ve dörtnala koşuyorduk.
To the mouth of the source
– Kaynağın ağzına
We were swallowing panic
– Panik yutuyorduk.
In the face of its force
– Gücü karşısında
And I am blue
– Ve ben maviyim
I am blue and unwell
– Maviyim ve hastayım.
Made me bolt like a horse
– Yapılan bir at gibi bolt bana
Now it’s done
– Şimdi bitti
Watch it go
– Dikkat et
You’ve changed some
– Bazılarını değiştirdin.
Water runs from the snow
– Kardan su akıyor
Am I so dear?
– Çok mu canım?
Do I run rare?
– Nadir mi koşuyorum?
And you’ve changed some
– Ve bazılarını değiştirdin.
Peach, plum, pear…
– Şeftali, erik, armut…
Peach, plum…
– Şeftali, erik…

The McTague Twins – Peach Plum Pear İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.