The Neighbourhood – Compass İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

If I don’t have you with me, I’m alone
– Eğer yanımda sen yoksa, yalnızım
You know I never know which way to go
– Hangi yöne gideceğimi asla bilemeyeceğimi biliyorsun.
I think I need you with me for all-time
– Sanırım her zaman yanımda olmana ihtiyacım var.
When I need new direction for my mind
– Aklım için yeni bir yöne ihtiyacım olduğunda
You listen to my lectures on the phone
– Derslerimi telefonda dinliyorsun.
You help me find the treasure in the hole
– Çukurdaki hazineyi bulmama yardım et.
You’ll tell me if I’m acting like a fool
– Bana aptal gibi davranıp davranmadığımı söyleyeceksin.
I know that you’re not something to lose, now
– Kaybedecek bir şey olmadığını biliyorum, şimdi

I’ve got something to confess
– İtiraf etmem gereken bir şey var.
I keep you in my pocket to use
– Seni kullanmak için cebimde tutuyorum
You’re my only compass
– Sen benim tek pusulamsın
I might get lost without you
– Sensiz kaybolabilirim
(Could you tell me where to go?)
– (Nereye gideceğimi söyleyebilir misin?)

You’re always there to help me when I’m down
– Düştüğümde bana yardım etmek için her zaman oradasın
I’m lucky you’ve been keeping me around
– Beni buralarda tuttuğun için şanslıyım.
You’re the star I look for every night
– Sen her gece aradığım yıldızsın
When it’s dark, you’ll stick right by my side
– Hava karardığında, yanımda kalacaksın.

I’ve got something to confess
– İtiraf etmem gereken bir şey var.
I keep you in my pocket to use (I keep you in my pocket)
– Seni kullanmak için cebimde tutuyorum (Seni cebimde tutuyorum)
You’re my only compass (Yeah)
– Sen benim tek pusulamsın (Evet)
I might get lost without you
– Sensiz kaybolabilirim

Like a magnet
– Bir mıknatıs gibi
Hard to imagine ever changing
– Hiç değişmediğini hayal etmek zor
Ever changing my way, baby
– Sürekli yolumu değiştiriyorum bebeğim
Like a magnet
– Bir mıknatıs gibi
Can’t help that I’m attracted to you, I am
– Seni çekici bulmama yardım edemem, ben
Could you keep on guiding me? Please
– Bana yol göstermeye devam eder misin? Lütfen

I’ve got something to confess
– İtiraf etmem gereken bir şey var.
I keep you in my pocket to use
– Seni kullanmak için cebimde tutuyorum
You’re my only compass
– Sen benim tek pusulamsın
I might get lost without you
– Sensiz kaybolabilirim
(I might get lost without you)
– (Sensiz kaybolabilirim)
I’ve got something to confess
– İtiraf etmem gereken bir şey var.
I might get lost without you
– Sensiz kaybolabilirim
You’re my only compass
– Sen benim tek pusulamsın
I might get lost without you
– Sensiz kaybolabilirim




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın