Lately I’ve been thinking that I could leave this town
– Son zamanlarda bu kasabayı terk edebileceğimi düşünüyordum.
I’d cut back on my drinking, stop this running ’round
– İçkimi keserdim, bu koşuşturmayı keserdim.
Playing songs ’til after midnight, staying up till dawn
– Gece yarısına kadar şarkı çalmak, şafağa kadar ayakta kalmak
There’s something in the dust and wind that keeps me hanging on
– Tozun ve rüzgarın içinde beni ayakta tutan bir şey var.
And I never thought I’d live to see the day I’d say “goodbye”
– Ve asla derdim gün “elveda göreceğimi düşünmüştüm”
I ain’t crying, that’s west texas in my eye
– Ağlamıyorum, gözümde batı teksas var.
I’ll be your blue eyed bandit if you’ll be my renegade
– Ben senin mavi gözlü haydutun olacağım eğer sen benim hainim olacaksan
I count a thousand tumbleweeds roll by me everyday
– Her gün binlerce tumbleweed’i sayıyorum.
I’d like to grow a rose and stow it in that desert sage
– Bir gül yetiştirip o çöl adaçayına dikmek istiyorum.
Like a message in a bottle floating down the open plains
– Açık ovalarda yüzen bir şişedeki bir mesaj gibi
Where the llano estacado rises up to meet the sky
– Llano estacado’nun gökyüzüyle buluşmak için yükseldiği yer
I ain’t crying, that’s west texas in my eye
– Ağlamıyorum, gözümde batı teksas var.
I’ve seen the thunderheads descend and rip into the ground
– Gök gürültülerinin yere inip parçalandığını gördüm.
The twisted hand of heaven spreading terror all around
– Cennetin çarpık eli etrafa dehşet saçıyor
Sending farmers into deeper debt and ranchers to the grave
– Çiftçileri daha derin borçlara ve çiftçileri mezara göndermek
Where towers mark the end of time with slowly spinning blades
– Kulelerin zamanın sonunu yavaşça dönen bıçaklarla işaretlediği yer
‘Til the water table falls below the reach of humankind
– Su tablası insanlığın erişemeyeceği bir yere düşene kadar
I ain’t crying, that’s west texas in my eye
– Ağlamıyorum, gözümde batı teksas var.
Lately I’ve been thinking, I could leave this town
– Son zamanlarda düşünüyorum da, bu kasabayı terk edebilirim.
Cut back on my drinking, stop this running around
– İçkimi kes, bu koşuşturmayı kes.
Playing songs ’til after midnight, and staying up till dawn
– Gece yarısından sonraya kadar şarkı çalmak ve şafağa kadar kalmak
But there’s something in the dust and wind that keeps me hanging on
– Ama tozun ve rüzgarın içinde beni ayakta tutan bir şey var.
And I never thought I’d live to see the day I’d say “goodbye”
– Ve asla derdim gün “elveda göreceğimi düşünmüştüm”
I ain’t crying, that’s west texas in my eye
– Ağlamıyorum, gözümde batı teksas var.
I ain’t crying, that’s west texas in my eye
– Ağlamıyorum, gözümde batı teksas var.

The Panhandlers – West Texas In My Eye İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.