The Platters – Sixteen Tons İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Some people say a man is made outta mud
– Bazıları insanın çamurdan yapılmış atmış olması demek
A poor man’s made outta muscle and blood
– Zavallı bir adam kas ve kandan yapılmış.
Muscle and blood and skin and bones
– Kas, kan, deri ve kemikler
A mind that’s a-weak and a back that’s strong
– Zayıf bir zihin ve güçlü bir sırt

You load sixteen tons, what do you get?
– On altı ton yüklersen ne alırsın?
Another day older and deeper in debt
– Borçta bir gün daha yaşlı ve daha derin
Saint Peter don’t you call me ’cause I can’t go
– Aziz Peter beni arama çünkü gidemem.
I owe my soul to the company store
– Ruhumu şirket mağazasına borçluyum.

I was born one mornin’ when the sun didn’t shine
– Bir sabah güneş parlamadığında doğdum.
I picked up my shovel and I walked to the mine
– Küreğimi aldım ve madene doğru yürüdüm.
I loaded sixteen tons of number nine coal
– On altı ton dokuz numaralı kömür yükledim.
And the straw boss said ‘Well, a-bless my soul’
– Ve saman patronu ‘Ruhumu korusun’ dedi.

You load sixteen tons, what do you get?
– On altı ton yüklersen ne alırsın?
Another day older and deeper in debt
– Borçta bir gün daha yaşlı ve daha derin
Saint Peter don’t you call me ’cause I can’t go
– Aziz Peter beni arama çünkü gidemem.
I owe my soul to the company store
– Ruhumu şirket mağazasına borçluyum.

I was born one mornin’, it was drizzlin’ rain
– Bir sabah doğdum, çiseleyen yağmur yağıyordu.
Fightin’ and trouble are my middle name
– Kavga ve bela benim göbek adım.
I was raised in the canebrake* by an ol’ mama lion
– Yaşlı bir anne aslan tarafından canebrake’de yetiştirildim.
Cain’t no-a high-toned woman make me walk the line
– Hayır-yüksek tonlu bir kadın beni çizgide yürümeye zorlayamaz

You load sixteen tons, what do you get?
– On altı ton yüklersen ne alırsın?
Another day older and deeper in debt
– Borçta bir gün daha yaşlı ve daha derin
Saint Peter don’t you call me ’cause I can’t go
– Aziz Peter beni arama çünkü gidemem.
I owe my soul to the company store
– Ruhumu şirket mağazasına borçluyum.

If you see me comin’, better step aside
– Geldiğimi görürsen kenara çekilsen iyi olur.
A lotta men didn’t, a lotta men died
– Bir sürü adam ölmedi, bir sürü adam öldü
One fist of iron, the other of steel
– Bir yumruk demir, diğeri çelik
If the right one don’t a-get you, then the left one will
– Eğer doğru olan seni yakalayamazsa, o zaman sol olan seni yakalayacaktır.

You load sixteen tons, what do you get?
– On altı ton yüklersen ne alırsın?
Another day older and deeper in debt
– Borçta bir gün daha yaşlı ve daha derin
Saint Peter don’t you call me ’cause I can’t go
– Aziz Peter beni arama çünkü gidemem.
I owe my soul to the company store
– Ruhumu şirket mağazasına borçluyum.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın