You’re awful bright, you’re awful smart
– Çok zekisin, çok zekisin.
I must admit you broke my heart
– İtiraf etmeliyim ki kalbimi kırdın.
The awful truth is really sad
– Korkunç gerçek gerçekten üzücü
I must admit, I was awful bad
– İtiraf etmeliyim ki çok kötüydüm.
While lovers laugh and music plays
– Aşıklar gülerken ve müzik çalarken
I stumble by and I hide my pain
– Tökezleyip acımı saklıyorum.
The lamps are lit, the moon is gone
– Lambalar yandı, ay gitti
I think I’ve crossed the Rubicon
– Sanırım Rubicon’u geçtim.
And I, I
– Ve ben, ben
Walk the streets of love
– Aşk sokaklarında yürü
And they’re full of tears
– Ve gözyaşlarıyla dolular
And I, I
– Ve ben, ben
Walk the streets of love
– Aşk sokaklarında yürü
And they’re full of fears
– Ve korkularla dolular
While music pumps from passing cars
– Müzik geçen arabalardan pompalarken
A couple watch me from a bar
– Bir çift beni bardan izliyor.
A band just played the wedding march
– Bir grup az önce düğün yürüyüşünü çaldı.
And the corner store mends broken hearts
– Ve köşedeki dükkan kırık kalpleri onarıyor
And a woman asks me for a dance
– Ve bir kadın benden dans etmemi istiyor
Oh, it’s free of charge, just one more chance
– Ücretsiz, sadece bir şans daha.
Oh, but I, I
– Oh, ama ben, ben
Walk the streets of love
– Aşk sokaklarında yürü
And they’re full of tears
– Ve gözyaşlarıyla dolular
And I, I
– Ve ben, ben
Walk the streets of love
– Aşk sokaklarında yürü
For a thousand years
– Bin yıldır
Oh, tell me now
– Oh, şimdi söyle
Well, I
– Ben
I walk the streets of love
– Aşk sokaklarında yürüyorum
Yeah, and they’re drenched with tears, oh
– Evet, ve gözyaşlarıyla sırılsıklam olmuşlar, oh
You had the moves, you had the cards
– Hamlelerin vardı, kartların vardı.
I must admit you were awful smart
– İtiraf etmeliyim ki çok zekiydin.
The awful truth is awful sad
– Korkunç gerçek çok üzücü
I must admit I was awful bad
– İtiraf etmeliyim ki çok kötüydüm.
And I, I walk the streets of love
– Ve ben, aşkın sokaklarında yürüyorum
And they’re drenched with tears
– Ve gözyaşlarıyla sırılsıklam olmuşlar
And I, I walk the streets of love
– Ve ben, aşkın sokaklarında yürüyorum
For a thousand years, oh
– Bin yıldır, oh
I, I walk the streets of love
– Aşk sokaklarında yürüyorum
And they’re drenched with tears, oh
– Ve gözyaşlarıyla sırılsıklam olmuşlar, oh
I, I
– BEN
Oh, there’s only one that love could hear my, oh
– Oh, aşkın duyabildiği tek bir şey var benim, oh
I, I
– BEN
Yeah, and they’re full of tears
– Evet, ve gözyaşlarıyla dolular.
Oh, everybody be talking ’bout it (I, I)
– Oh, herkes bunun hakkında konuşuyor (ben, ben)
Everybody be walking by
– Herkes geçsin
And yeah, but I felt that, I, oh, yes, that…
– Ve evet, ama bunu hissettim, ben, oh, evet, bu…
Oh, yes, I could (I, I)
– Oh, evet, yapabilirim (ben, ben)
Oh, that’s deep, deep love
– Oh, bu derin, derin aşk
Yeah, they’re drenched, they’re drenched in tears
– Evet, sırılsıklam olmuşlar, gözyaşları içinde sırılsıklam olmuşlar
And I (I, I)
– Ve ben (Ben, ben)
Oh, yeah, come on, give it to me now
– Oh, evet, hadi, şimdi ver onu bana
Give it to me now, oh
– Şimdi ver onu bana, oh
![](https://www.cevirce.com/lyrics/wp-content/uploads/2022/03/the-rolling-stones-streets-of-love-i̇ngilizce-sozleri-turkce-anlamlari-1.jpg)
The Rolling Stones – Streets Of Love İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.