The Script & will.i.am – Hall of Fame (feat. will.i.am) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah, you could be the greatest, you can be the best
– Evet, en iyisi olabilirsin, en iyisi olabilirsin
You can be the King Kong banging on your chest
– Göğsüne çarpan King Kong olabilirsin.
You could beat the world, you could beat the war
– Dünyayı yenebilirsin, savaşı yenebilirsin
You could talk to God, go banging on his door
– Tanrı’yla konuşup kapısını çalabilirsin.
You can throw your hands up, you can beat the clock (yeah)
– Ellerini yukarı atabilirsin, saati yenebilirsin (evet)
You can move a mountain, you can break rocks
– Bir dağı hareket ettirebilir, kayaları kırabilirsin.
You could be a master, don’t wait for luck
– Usta olabilirsin, şans bekleme.
Dedicate yourself and you gon’ find yourself
– Kendini adamak ve kendini bulacaksın

Standing in the hall of fame (yeah)
– Şöhret salonunda durmak (evet)
And the world’s gonna know your name (yeah)
– Ve dünya senin adını bilecek (evet)
‘Cause you burn with the brightest flame (yeah)
– Çünkü en parlak alevle yanıyorsun (evet)
And the world’s gonna know your name (yeah)
– Ve dünya senin adını bilecek (evet)
And you’ll be on the walls of the hall of fame
– Ve sen de şöhret salonu’nun duvarlarında olacaksın.

You can go the distance, you can run the mile
– Mesafeyi aşabilirsin, kilometreyi aşabilirsin
You can walk straight through hell with a smile
– Cehennemin içinden gülümseyerek geçebilirsin.
You could be a hero, you could get the gold
– Kahraman olabilirsin, altını alabilirsin.
Breaking all the records they thought never could be broke
– Asla kırılamayacağını düşündükleri tüm rekorları kırmak
Yeah, do it for your people, do it for your pride
– Evet, halkın için yap, gururun için yap
How you ever gonna know if you never even try?
– Hiç denemesen bile nasıl bileceksin?
Do it for your country, do it for your name
– Ülkeniz için yapın, adınız için yapın
‘Cause there’s gonna be a day when you’re
– Çünkü senin olduğun bir gün olacak.

Standing in the hall of fame (yeah)
– Şöhret salonunda durmak (evet)
And the world’s gonna know your name (yeah)
– Ve dünya senin adını bilecek (evet)
‘Cause you burn with the brightest flame (yeah)
– Çünkü en parlak alevle yanıyorsun (evet)
And the world’s gonna know your name (yeah)
– Ve dünya senin adını bilecek (evet)
And you’ll be on the walls of the hall of fame
– Ve sen de şöhret salonu’nun duvarlarında olacaksın.

Be a champion
– Şampiyon ol
Be a champion
– Şampiyon ol
Be a champion
– Şampiyon ol
Be a champion (you’ll be on the walls of the hall of fame)
– Şampiyon ol (şöhret salonunun duvarlarında olacaksın)

Be students, be teachers
– Öğrenci ol, öğretmen ol
Be politicians, be preachers (yeah, yeah)
– Politikacı ol, vaiz ol (evet, evet)
Be believers, be leaders
– İnançlı olun, lider olun
Be astronauts, be champions, be truth-seekers
– Astronot ol, şampiyon ol, gerçeği arayanlar ol
Be students, be teachers
– Öğrenci ol, öğretmen ol
Be politicians, be preachers (be preachers, yeah, yeah)
– Politikacı ol, vaiz ol (vaiz ol, evet, evet)
Be believers, be leaders
– İnançlı olun, lider olun
Be astronauts, be champions
– Astronot ol, şampiyon ol

Standing in the hall of fame (yeah, yeah, yeah)
– Şöhret salonunda durmak (evet, evet, evet)
And the world’s gonna know your name (yeah, yeah, yeah)
– Ve dünya senin adını bilecek (evet, evet, evet)
‘Cause you burn with the brightest flame, oh-whoa (yeah, yeah, yeah)
– Çünkü en parlak alevle yanıyorsun, oh-whoa (evet, evet, evet)
And the world’s gonna know your name, oh, yeah (yeah, yeah, yeah)
– Ve dünya senin adını bilecek, oh, evet (evet, evet, evet)
And you’ll be on the walls of the hall of fame
– Ve sen de şöhret salonu’nun duvarlarında olacaksın.

You could be the greatest, you can be the best (be a champion)
– En iyisi olabilirsin, en iyisi olabilirsin (şampiyon olabilirsin)
You can be the King Kong banging on your chest (be a champion)
– Göğsüne çarpan King Kong olabilirsin (şampiyon ol)
You could beat the world, you could beat the war (be a champion)
– Dünyayı yenebilirsin, savaşı yenebilirsin (şampiyon olabilirsin)
You could talk to God, go banging on his door (be a champion)
– Tanrı’yla konuşabilirsin, kapısını çalmaya gidebilirsin (şampiyon olabilirsin)
You can throw your hands up, you can beat the clock (be a champion)
– Ellerini yukarı atabilirsin, saati yenebilirsin (şampiyon ol)
You can move a mountain, you can break rocks (be a champion)
– Bir dağı hareket ettirebilir, kayaları kırabilirsin (şampiyon olabilirsin)
You could be a master, don’t wait for luck (be a champion)
– Usta olabilirsin, şans bekleme (şampiyon ol)
Dedicate yourself and you gon’ find yourself (be a champion)
– Kendini adamak ve kendini bulmak (şampiyon olmak)
Standing in the hall of fame
– Şöhret salonunda ayakta durmak




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın