The Strokes – At The Door İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I can’t escape it
– Bundan kaçış yok
I’m never gonna make it out of this in time
– Bundan asla zamanında kurtulamayacağım.
I guess that’s just fine
– Bu iyi oldu sanırım
I’m not there quite yet
– Henüz orada değilim.
My thoughts, such a mess
– Düşüncelerim çok dağınık
Like a little boy
– Küçük bir çocuk gibi
What you runnin’ for?
– Koşuyorsun ne?

Run at the door
– Kapıda koş
Anyone home?
– Evde kimse yok mu?
Have I lost it all?
– Hepsini kaybettim mi?

Struck me like a chord
– Beni bir akor gibi vurdu
I’m an ugly boy
– Ben çirkin bir çocuğum.
Holdin’ out the night
– Geceyi dışarıda tutmak
Lonely after light
– Işıktan sonra yalnız
You begged me not to go
– Gitmemem için yalvardın.
Sinkin’ like a stone
– Taş gibi batıyor
Use me like an oar
– Beni kürek gibi kullan
And get yourself to shore
– Ve kıyıya çık

A bang at the door
– Kapıda bir patlama
Anyone home?
– Evde kimse yok mu?
That’s just what they do
– Sadece yaptıkları bu.
Right in front of you
– Tam önünde
Like a cannonball
– Gülle gibi
Slammin’ through your wall
– Duvarına çarparak
In their face, I saw
– Yüzlerinde gördüm
What they’re fightin’ for
– Ne için savaşıyorlar

I can’t escape it
– Bundan kaçış yok
I’m never gonna make it ’til the end, I guess
– Sonuna kadar asla başaramayacağım sanırım.

Struck me like a chord
– Beni bir akor gibi vurdu
I’m an ugly boy
– Ben çirkin bir çocuğum.
Holdin’ out the night
– Geceyi dışarıda tutmak
Lonely after light
– Işıktan sonra yalnız
Bangin’ on the door
– Kapıyı çarparak
I don’t wanna know
– Bilmek istemiyorum
Sinkin’ like a stone
– Taş gibi batıyor
So use me like an oar
– Bu yüzden beni bir kürek gibi kullan

Hard to fight what I can’t see
– Göremediklerimle savaşmak zor
Not tryna build no dynasty
– Hiçbir hanedan inşa etmeye çalışmayın
I can’t see beyond this wall
– Bu duvarın ötesini göremiyorum.
But we lost this game
– Ama bu maçı kaybettik.
So many times before
– Daha önce çok kez

Lying on the cold floor
– Soğuk yerde yatarken
I’ll be waiting, yeah
– Bekliyor olacağım, evet
I’ll be waiting from the other side
– Diğer taraftan bekliyor olacağım.
Waiting for the tide to rise
– Gelgitin yükselmesini bekliyorum
Lying on the cold floor
– Soğuk yerde yatarken
I’ll be waiting, yeah
– Bekliyor olacağım, evet
I’ll be waiting from the other side
– Diğer taraftan bekliyor olacağım.
Waiting for the tide to rise
– Gelgitin yükselmesini bekliyorum




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın