The Weeknd – After Hours İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Thought I almost died in my dream again (baby, almost died)
– Rüyamda neredeyse ölüyordum sandım (bebeğim, neredeyse ölüyordum)
Fightin’ for my life, I couldn’t breathe again
– Hayatım için savaşırken, bir daha nefes alamıyordum.
I’m fallin’ into (oh)
– (Aman)içine fallin’ değilim
Without you goin’ smooth (fallin’ in)
– Sen düz gitmeden (düşmeden)

‘Cause my heart belongs to you
– Çünkü kalbim sana ait
I’ll risk it all for you
– Senin için her şeyi göze alırım
I won’t just leave
– Öylece gitmeyeceğim.
This time, I’ll never leave
– Bu sefer asla gitmeyeceğim.

I wanna share babies
– Bebekleri paylaşmak istiyorum.
Protection, we won’t need
– Korunmaya ihtiyacımız olmayacak.
Your body next to me
– Yanımdaki bedenin
Is just a memory
– Bu sadece bir anı
I’m fallin’ in too deep, oh
– Çok derine düşüyorum, oh
Without you, I can’t sleep
– Sensiz uyuyamıyorum

Insomnia relieve, oh
– Uykusuzluk rahatlatmak, oh
Talk to me, without you, I can’t breathe
– Konuş benimle, sensiz nefes alamıyorum

My darkest hours
– En karanlık saatlerim
Girl, I felt so alone inside of this crowded room
– Kızım, bu kalabalık odanın içinde kendimi çok yalnız hissettim.
Different girls on the floor, distracting my thoughts of you
– Yerdeki farklı kızlar, senin hakkındaki düşüncelerimi dağıtıyor.
I turned into the man I used to be, to be
– Eskiden olduğum adama dönüştüm, olmak için

Put myself to sleep
– Uyut kendimi
Just so I can get closer to you inside my dreams
– Sırf rüyalarımın içinde sana yaklaşabileyim diye
Didn’t wanna wake up ‘less you were beside me
– Uyanmak istemedim yanımda olduğun sürece
I just wanted to call you and say, and say
– Sadece seni arayıp söylemek istedim.

Oh, baby
– Oh, bebeğim
Where are you now when I need you most?
– Sana en çok ihtiyacım olduğunda şimdi neredesin?
I’d give it all just to hold you close
– Seni yakın tutmak için hepsini verirdim.
Sorry that I broke your heart, your heart
– Kalbini kırdığım için üzgünüm, kalbini

Never comin’ through
– Asla kızdırmayın
I was running away from facin’ reality
– Gerçekle yüzleşmekten kaçıyordum.
Wastin’ all of my time on living my fantasies
– Tüm zamanımı fantezilerimi yaşamak için harcadım.
Spendin’ money to compensate, compensate
– Telafi etmek için para harcamak, telafi etmek

‘Cause I want you baby
– Çünkü seni istiyorum bebeğim
I’ll be livin’ in Heaven when I’m inside of you
– Senin içindeyken Cennette yaşıyor olacağım.
It was definitely a blessing, wakin’ beside you
– Senin yanında uyanmak kesinlikle bir lütuftu.
I’ll never let you down again, again
– Seni bir daha asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.

Oh, baby
– Oh, bebeğim
Where are you now when I need you most?
– Sana en çok ihtiyacım olduğunda şimdi neredesin?
I’d give it all just to hold you close
– Seni yakın tutmak için hepsini verirdim.
Sorry that I broke your heart, your heart
– Kalbini kırdığım için üzgünüm, kalbini
I said, baby
– Dedim, bebek
I’ll treat you better than I did before
– Sana eskisinden daha iyi davranacağım.
I’ll hold you down, when I let you go
– Gitmene izin verdiğimde seni tutacağım.
This time I won’t break your heart, your heart, yeah
– Bu sefer kalbini kırmayacağım, kalbini, evet

I know it’s all my fault
– Hepsi benim hatam biliyorum
Made you put down your guard
– Gardını indirmeni sağladı.
I know I made you fall
– Seni düşürdüğümü biliyorum.
Then said you were wrong for me
– Sonra benim için yanıldığını söyledi.
I lied to you, I lied to you, I lied to you (to you)
– Sana yalan söyledim, sana yalan söyledim, sana yalan söyledim (sana)
Can’t hide the truth, I stayed with her in spite of you
– Gerçeği saklayamam, sana rağmen onunla kaldım.
You did some things that you regret, still ride for you
– Pişman olduğun bazı şeyler yaptın, hala senin için biniyorsun.
‘Cause this house is not a home
– Çünkü bu ev bir yuva değil.

Without my baby
– Bebeğim olmadan
Where are you now when I need you most?
– Sana en çok ihtiyacım olduğunda şimdi neredesin?
I gave it all just to hold you close
– Hepsini sadece seni yakın tutmak için verdim.
Sorry that I broke your heart, your heart
– Kalbini kırdığım için üzgünüm, kalbini
And I said, baby
– Ve dedim ki bebeğim
I’ll treat you better than I did before
– Sana eskisinden daha iyi davranacağım.
I’ll hold you down and not let you go
– Seni tutacağım ve gitmene izin vermeyeceğim.
This time, I won’t break your heart, your heart, no
– Bu sefer kalbini kırmayacağım, kalbini, hayır




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın