The Who – Blue Red And Grey İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Some people seem so obsessed with the morning
– Bazı insanlar sabaha çok takıntılı görünüyor
Get up early just to watch the sun rise
– Sadece güneşin doğuşunu izlemek için erken kalk
Some people like it more when there’s fire in the sky
– Bazı insanlar gökyüzünde ateş olduğunda daha çok sever
Worship the sun when it’s high
– Yüksek olduğunda güneşe ibadet et
Some people go for those sultry evenings
– Bazı insanlar bu boğucu akşamlara gider
Sipping cocktails in the blue, red and grey
– Mavi, kırmızı ve gri kokteylleri yudumlarken
But I like every minute of the day
– Ama günün her dakikasını seviyorum

I like every second, so long as you are on my mind
– Her saniyeyi seviyorum, aklımda olduğun sürece
Every moment has its special charm
– Her anın kendine özgü bir cazibesi vardır
It’s all right when you’re around, rain or shine
– Yağmur yağdığında ya da parladığında her şey yolunda
I know a crowd who only live after midnight
– Sadece gece yarısından sonra yaşayan bir kalabalık biliyorum
Their faces always seem so pale
– Yüzleri her zaman çok solgun görünüyor
And then there’s friends of mine who must have sunlight
– Ve sonra güneş ışığına sahip olması gereken arkadaşlarım var
They say a suntan never fails
– Güneş yanığının asla başarısız olmadığını söylüyorlar
I know a man who works the night shift
– Gece vardiyasında çalışan bir adam tanıyorum.
He’s lucky to get a job and some pay
– O bir iş ve bazı ödeme almak için şanslı
And I like every minute of the day
– Ve günün her dakikasını seviyorum

I dig every second
– Her saniye kazıyorum
I can laugh in the snow and rain
– Karda ve yağmurda gülebilirim
I get a buzz from being cold and wet
– Soğuk ve ıslak olmaktan bir vızıltı alıyorum
The pleasure seems to balance out the pain
– Zevk acıyı dengeliyor gibi görünüyor

And so you see that I’m completely crazy
– Ve görüyorsun ki ben tamamen deliyim
I even shun the south of France
– Fransa’nın güneyinden bile uzak duruyorum.
The people on the hill, they say I’m lazy
– Tepedeki insanlar tembel olduğumu söylüyorlar.
But when they sleep, I sing and dance
– Ama uyuduklarında şarkı söyleyip dans ediyorum
Some people have to have the sultry evenings
– Bazı insanlar boğucu akşamlar geçirmek zorunda
Cocktails in the blue, red and grey
– Mavi, kırmızı ve gri kokteyller
But I like every minute of the day
– Ama günün her dakikasını seviyorum

I like every minute of the day
– Günün her dakikasını seviyorum




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın