Tiakola – La clé Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Avant, j’avais pas confiance en moi, mais là p’tit à p’tit, ça va
– Önceden kendime güvenmiyordum ama şimdi, azar azar, sorun değil
Parce que j’ai des moments d’doute toujours en vous
– Çünkü içimde hep umut dolu anlar var.
J’connais ma musique, t’as capté?
– Müzik benim bildiğim bir fark var mı?

Et j’ai tant redouté ce moment, j’y peux rien car maintenant, on y est
– Ve bu andan o kadar çok korktum ki, elimde değil çünkü şimdi buradayız.
Mais tu peux plus reculer, devant les keufs, le seul truc qu’il faut faire, c’est nier
– Ama artık geri adım atamazsın, ineklerin önünde yapman gereken tek şey inkar etmek.
Je suis responsable de la maison
– Evden ben sorumluyum.
Ma détermination avait raison
– Kararlılığım doğruydu.
J’t’ai donné les clés de la maison
– Sana evin anahtarlarını verdim.
Montre pas c’que tu fais sur les réseaux
– Ağlarda ne yaptığınızı gösterme

Regarde-moi jusqu’à présent, jusqu’au 2.4.3, ça m’met la pression
– Şimdiye kadar bana bak, 2.4.3’e kadar, bana baskı yapıyor
Bicrave deux, quatre mois, ça pue la prison
– İki buçuk ay hapis kokuyor.
Normalement en deux, quatre, six, t’as la décision
– Normalde iki, dört, altıda karar senin.
Regarde-moi jusqu’à présent, jusqu’au 2.4.3 ça m’met la pression
– Şimdiye kadar bana bak, 2.4.3’e kadar bana baskı yapıyor
Bicrave deux, quatre mois, ça pue la prison
– İki buçuk ay hapis kokuyor.
Normalement, en deux, quatre, six, t’as la décision
– Normalde, iki, dört, altıda karar senin.
Mais si y a l’occas’, la mentale du ghetto, cartel Sinaloa, han-han
– Ama eğer fırsat varsa, zihinsel getto, Sinaloa karteli, han-han
Belek d’vant le pétard, ningisa lokéto
– Havai fişek Belek d’van, ningisa lokéto
Pour la vida loca, han-han
– Vida loca için, han-han

Si jamais t’as l’occas’, éloigne-toi, eh
– Eğer bir şansın olursa, kaç, eh
Éloigne-toi de tout ça (éloigne-toi de tout ça)
– Her şeyden uzak dur (her şeyden uzak dur)
Si jamais t’as l’occas’, éloigne-toi, eh
– Eğer bir şansın olursa, kaç, eh
Éloigne-toi de tout ça (éloigne-toi de tout ça)
– Her şeyden uzak dur (her şeyden uzak dur)

Et j’ai tant redouté ce moment, j’y peux rien car maintenant, on y est
– Ve bu andan o kadar çok korktum ki, elimde değil çünkü şimdi buradayız.
Mais tu peux plus reculer, d’vant les keufs, le seul truc qu’il faut faire, c’est nier
– Ama artık geri adım atamazsın d’vant les keufs, yapman gereken tek şey inkar etmek
Je suis responsable de la maison (maison)
– Ben evden sorumluyum (ev)
Ma détermination avait raison (avait raison)
– Kararlılığım haklıydı (haklıydı).
J’t’ai donné les clés de la maison (maison)
– Sana evin anahtarlarını verdim.
Montre pas c’que tu fais sur les réseaux (sur les réseaux)
– Ağlarda ne yaptığınızı gösterme (ağlarda)

Regarde-moi jusqu’à raison, j’avais raison
– Doğru olana kadar bana bak, haklıydım.
Raison, j’avais raison (ah, ah)
– Doğru, haklıydım (ah, ah)
Raison, j’avais raison (ah, ah)
– Doğru, haklıydım (ah, ah)
Raison (ah), j’avais raison moi
– Doğru (ah), ben haklıydım
Raison (ah), j’avais raison d’être là, d’être présent à la maison
– Sebep (ah), orada olmak, evde bulunmak için haklıydım
Et j’ai tant redouté (raison)
– Ve çok korktum (sebep)
Car maintenant, on y est (j’avais raison)
– Çünkü şimdi, işte buradayız (Haklıydım)
Tu peux plus reculer (d’être là, d’être présent)
– Artık geri adım atamazsın (orada olmak, var olmak)
Le seul truc qu’il faut faire, c’est nier (à la maison)
– Yapman gereken tek şey inkar etmek (evde)
Je suis responsable de la maison (raison)
– Evden sorumluyum (sebep)
Ma détermination avait raison (j’avais raison)
– Kararlılığım doğruydu (haklıydım)
J’t’ai donné les clés de la maison (d’être là, d’être présent)
– Sana evin anahtarlarını verdim (orada olmak, orada olmak)
Montre pas c’que tu fais sur les réseaux (à la maison)
– Ağlarda ne yaptığınızı gösterme (evde)
Regarde-moi (ah)
– Bana bak (ah)
Raison (ah), j’avais raison
– Doğru (ah), haklıydım
D’être là, d’être présent à la maison (moi)
– Orada olmak, evde olmak (ben)
Moi, j’t’avais dit, tu m’as pas écouté
– Sana söyledim, beni dinlemedin.
Moi, j’t’avais dit, tu m’as pas écouté (la-la-la-la)
– Sana söyledim, beni dinlemedin (la-la-la-la)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın