Plus ça rapporte, plus j’plais, plus ça rapporte, plus j’pèse
– Daha fazla öder, daha fazla seviyorum, daha fazla öder, daha kiloyum
On fait les bails discrets, on fait les bails discrets
– Sağduyulu kefaletler yapıyoruz, sağduyulu kefaletler yapıyoruz
Plus ça rapporte, plus j’pèse, plus ça rapporte, plus j’pèse
– Daha fazla öder, daha kiloyum, daha fazla öder, daha kiloyum
On fait les bails discrets, on fait les bails discrets
– Sağduyulu kefaletler yapıyoruz, sağduyulu kefaletler yapıyoruz
C’est nous qui faisons le plus de billets mais y a pas nos tes-tê sur la carte
– En çok bilet yapan biziz ama haritada bizim tê-tês yok
Avec ma présence, t’as pu participer à des trucs que tu n’voyais as-p
– Benim varlığımla, daha önce görmediğin şeylere katılabildin.
Prêt à découper des prod’ donc les sons en une heure, c’est pas un handicap
– Bir saat içinde prod ‘ so seslerini kesmeye hazır, bu bir handikap değil
Elle connaît tous mes ces-vi, mes galères, mes ennuis mais j’suis son médicamеnt
– Tüm ces-vı’larımı, kadırgalarımı, sorunlarımı Biliyor Ama ben onun ilacıyım
Lyricalement, oui, c’est la violеnce, t’en redemandes, mmh, ça recommence
– Lirik olarak, evet, bu şiddet, daha fazlasını istiyorsun, mmh, tekrar başlıyor
Jolis mouvements, mmh, jolis pas d’dance, y a aucune ce-pla pour les balances
– Güzel hareketler, mmh, güzel dans adımları, ölçekler için ce-pla yok
Pousse-toi, dégage, y a pas d’re-frè (tu vas finir sur le té-c’)
– Kendinizi zorlayın, dışarı çıkın, yeniden frè yok (tee-C’ye çıkacaksınız)
C’est les microbes qui vont t’allumer, ou bien mourir comme Zé Pequ’
– Seni tahrik edecek mikroplar, yoksa Zé Pequ ‘ gibi ölecek
Pousse-toi, dégage, y a pas d’re-frè (pousse-toi, dégage, y en a pas)
– Kendinizi itin, dışarı çıkın, yeniden frè yok (kendinizi itin, dışarı çıkın, hayır)
C’est les microbes qui vont allumer (qui vont t’allumer dans le tieks)
– Yanacak olan mikroplardır (bu sizi tieks’te aydınlatacaktır)
Ici, y a pas l’temps de négocier (nan, nan, nan, nan, nan)
– Burada pazarlık yapmak için zaman yok (nan, nan, nan, nan, nan)
Encore un meurtre et beaucoup d’blessés (nan, nan, nan, nan, nan)
– Başka bir cinayet ve birçok yaralı (nan, nan, nan, nan, nan)
Bouge pas, chérie, reste un peu
– Kıpırdama tatlım, biraz kal.
J’ai les contacts, j’ai les trucs qui faut (j’ai les contacts, j’ai les trucs qui t’faut)
– Kişiler var, (kişiler var gereken şeyler var, gereken şeyler var )
J’ai les contacts, j’ai les trucs qui faut
– Bağlantılarım var, doğru şeylere sahibim.
Bouge pas, chérie, reste un peu
– Kıpırdama tatlım, biraz kal.
J’ai les contacts, j’ai les trucs qui faut (j’ai les contacts, j’ai les trucs qui t’faut)
– Kişiler var, (kişiler var gereken şeyler var, gereken şeyler var )
J’ai les contacts, j’ai les trucs qui faut
– Bağlantılarım var, doğru şeyler var
Bouge pas, chérie, reste un peu
– Kıpırdama tatlım, biraz kal.
Plus ça rapporte, plus j’plais, plus ça rapporte, plus j’pèse
– Daha fazla öder, daha fazla seviyorum, daha fazla öder, daha kiloyum
On fait les bails discrets, on fait les bails discrets
– Sağduyulu kefaletler yapıyoruz, sağduyulu kefaletler yapıyoruz
Han, regarde les efforts qu’on a fait, han, regarde les billets qu’on encaisse (qu’on encaisse)
– Han, yaptığımız çabalara bak, Han, nakde çevirdiğimiz notlara bak (nakde çevirdiğimiz)
J’me retourne pas, j’regarde devant moi (moi), demande pas c’qu’on a fait la veille (veille)
– Arkamı dönmüyorum, önüme bakıyorum (ben), bir gün önce ne yaptığımızı sormuyorum (eve)
Maintenant que j’ai tout ça, tu t’réveilles (han), c’est trop tard, j’ai coupé les ponts (han, han)
– Şimdi tüm bunlara sahip olduğuma göre, uyanıyorsun (han), çok geç, köprüleri kestim (han, han)
Du cardio, faut serrer les pompes (nan), y a pas l’temps de jouer aux cons (cons)
– Kardiyo, push-up (nan) sıkın gerekir, amcıklar (eksileri) oynamak için zaman yoktur)
Lyricalement, oui, c’est la violence, t’en redemandes, mmh, ça recommence
– Lirik olarak, evet, bu şiddet, daha fazlasını istiyorsun, mmh, tekrar başlıyor
Jolis mouvements, mmh, jolis pas d’dance, y a aucune ce-pla pour les balances
– Güzel hareketler, mmh, güzel dans adımları, ölçekler için ce-pla yok
Pousse-toi, dégage, y a pas d’re-frè (tu vas finir sur le té-c’)
– Kendinizi zorlayın, dışarı çıkın, yeniden frè yok (tee-C’ye çıkacaksınız)
C’est les microbes qui vont t’allumer, ou bien mourir comme Zé Pequ’
– Seni tahrik edecek mikroplar, yoksa Zé Pequ ‘ gibi ölecek
Pousse-toi, dégage, y a pas d’re-frè (pousse-toi, dégage, y en a pas)
– Kendinizi itin, dışarı çıkın, yeniden frè yok (kendinizi itin, dışarı çıkın, hayır)
C’est les microbes qui vont allumer (qui vont t’allumer dans le tieks)
– Yanacak olan mikroplardır (bu sizi tieks’te aydınlatacaktır)
Ici, y a pas l’temps de négocier (nan, nan, nan, nan, nan)
– Burada pazarlık yapmak için zaman yok (nan, nan, nan, nan, nan)
Encore un meurtre et beaucoup d’blessés (nan, nan, nan, nan, nan)
– Başka bir cinayet ve birçok yaralı (nan, nan, nan, nan, nan)
Bouge pas, chérie, reste un peu
– Kıpırdama tatlım, biraz kal.
J’ai les contacts, j’ai les trucs qui faut (j’ai les contacts, j’ai les trucs qui t’faut)
– Kişiler var, (kişiler var gereken şeyler var, gereken şeyler var )
J’ai les contacts, j’ai les trucs qui faut
– Bağlantılarım var, doğru şeylere sahibim.
Bouge pas, chérie, reste un peu
– Kıpırdama tatlım, biraz kal.
J’ai les contacts, j’ai les trucs qui faut (j’ai les contacts, j’ai les trucs qui t’faut)
– Kişiler var, (kişiler var gereken şeyler var, gereken şeyler var )
J’ai les contacts, j’ai les trucs qui faut
– Bağlantılarım var, doğru şeylere sahibim.
Bouge pas, chérie, reste un peu
– Kıpırdama tatlım, biraz kal.
Une envie d’fumer tous ces gens qui m’ont laissé
– Beni terk eden tüm insanları sigara içme arzusu
Une envie d’fumer tous ces gens qui m’ont déçu
– Beni hayal kırıklığına uğratan tüm bu insanları sigara içme arzusu
Si t’es avec moi, c’est pas pour venir décorer
– Eğer benimleysen, gelip süslemek için değil
Si t’es avec moi, c’est pas pour venir décorer
– Eğer benimleysen, gelip süslemek için değil
Une envie d’fumer tous ces gens qui m’ont laissé
– Beni terk eden tüm insanları sigara içme arzusu
Une envie d’fumer tous ces gens qui m’ont déçu
– Beni hayal kırıklığına uğratan tüm bu insanları sigara içme arzusu
Si t’es avec moi, c’est pas pour venir décorer
– Eğer benimleysen, gelip süslemek için değil
Un jour ou l’autre, on aura p’t-être la vie qu’on veut
– Bir gün ya da başka bir gün, istediğimiz hayat olmayacağız
Eh, eh, eh, eh, eh
– Eh, eh, eh, eh
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.