Si j’savais comment faire, si j’savais comment faire
– Nasıl yapacağımı bilseydim, nasıl yapacağımı bilseydim
J’aurais moins d’problèmes dans ma tête
– Kafamda daha az sorun olurdu.
J’oublierai le mal qu’on m’a fait
– Bana yapılan zararı unutacağım.
J’peux t’le jurer sur ma tête, si jamais, j’mens, qu’on m’enterre
– Sana yemin edebilirim, eğer yalan söylersem, bırak beni gömsünler.
Me donne pas ton avis, tu crois qu’j’lis les commentaires?
– Bana fikrini söyleme, yorumları okuduğumu mu sanıyorsun?
Mon re-frè, dis-moi tout
– Kardeşim, bana her şeyi anlat
Je rêvais juste des billets verts, je rêvais juste d’être millionnaire
– Sadece dolar düşlüyordum, sadece milyoner olmayı düşlüyordum
Mais je n’rêve plus, j’ai plus sommeil
– Ama artık rüya görmüyorum, artık uykum yok
Tu sais qu’la nuit porte conseil mais ces conseils sont mauvais
– Gecenin tavsiye taşıdığını biliyorsun ama bu ipuçları kötü
Des fois, tu sais qu’on s’en veut
– Bazen birbirimizi suçladığımızı biliyorsun.
Quand la pluie tombe, tu t’en vas
– Yağmur yağdığında çekip gidersin.
Trop de déclarations suffiront pas, faut qu’y ait les actes avec
– Çok fazla ifade yeterli olmayacak, eylemler olmalı
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
C’est pas des blases qu’on veut
– İstediğimiz blazes değil.
Ils disent c’qu’ils veulent, nous-mêmes, on sait c’qu’on vise
– İstediklerini söylüyorlar, neyi hedeflediğimizi kendimiz biliyoruz
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Trop de déclarations suffiront pas, faut qu’y ait les actes avec
– Çok fazla ifade yeterli olmayacak, eylemler olmalı
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
C’est pas des blases qu’on veut
– İstediğimiz blazes değil.
Ils disent c’qu’ils veulent, nous-mêmes, on sait c’qu’on vise
– İstediklerini söylüyorlar, neyi hedeflediğimizi kendimiz biliyoruz
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire, igo, j’sais c’qu’il m’reste à
– Igo, yapmam gerekeni biliyorum, ıgo, yapmam gerekeni biliyorum
Si-si j’savais comment faire, si j’savais comment faire
– Eğer-nasıl yapacağımı bilseydim, nasıl yapacağımı bilseydim
Tes larmes seraient déjà sèches et j’s’rai papa comme mon frère
– Gözyaşların çoktan kurumuş olurdu ve ben de kardeşim gibi baba olacağım.
J’suis comme un ange en enfer, j’voulais juste rendre maman fière
– Cehennemdeki bir melek gibiyim, sadece annemi gururlandırmak istedim.
J’suis pas loin du bendo, j’entends les keufs par la fenêtre
– Bendo’dan çok uzakta değilim, pencereden keufları duyuyorum.
Mon bébé, donne-moi tout, mon cœur bat vite comme Mercedes
– Bebeğim, bana her şeyi ver, kalbim Mercedes gibi hızlı atıyor.
Si tu me dis qu’tu saignes, je reste
– Kanaman olduğunu söylersen, kalırım.
Si tu me dis qu’tu m’aimes, je dead
– Eğer beni sevdiğini söylersen, ben …
J’veux tout recommencer mais mon cœur est cimenté
– Her şeye yeniden başlamak istiyorum ama kalbim sağlam
Là, j’recompte les lovés et y a plus que c’que j’pensais
– İşte, aşkları sayıyorum ve düşündüğümden daha fazlası var.
Trop de déclarations suffiront pas, faut qu’y ait les actes avec
– Çok fazla ifade yeterli olmayacak, eylemler olmalı
C’est pas des blases qu’on veut
– İstediğimiz blazes değil.
Ils disent c’qu’il veulent, nous-mêmes, on sait c’qu’on vise
– İstediklerini söylüyorlar, biz kendimiz, neyi hedeflediğimizi biliyoruz
Trop de déclarations suffiront pas, faut qu’y ait les actes avec
– Çok fazla ifade yeterli olmayacak, eylemler olmalı
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
C’est pas des blases qu’on veut
– İstediğimiz blazes değil.
Ils disent c’qu’ils veulent, nous-mêmes, on sait c’qu’on vise
– İstediklerini söylüyorlar, neyi hedeflediğimizi kendimiz biliyoruz
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Igo, j’sais c’qu’il m’reste à faire
– Igo, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Et d’vant la street, ça d’vient tendu
– Ve sokaktan, gergin
Les armes et la drogue sont pas rendues
– Silahlar ve uyuşturucular iade edilmez
À la recherche des vendus, par peur qu’ils finissent attrapés
– Sonunda yakalanacaklarından korkarak satılanları bulmak için
Les vitesses quand y a les favos, pense à arrangé les fins d’mois
– Favoriler olduğunda, ayın sonlarını düzenlemeyi düşünün
Pas venir gâter les bails, non
– Kefaletleri bozmaya gelmiyorum, hayır
Ah-non-non-non-non-non
– Ah-hayır-hayır-hayır-hayır-hayır
Hey (Hey)
– Hey (Hey)
J’allume un, j’allume mon binks moi
– Birini açıyorum, çöpümü açıyorum.
J’allume un, j’allume mon binks, moi
– Birini açıyorum, çöp kutularımı açıyorum, beni
On y va, allons-y, let’s go, dans la ville, chaud comme Death Row
– Gidelim, gidelim, gidelim, şehirde, İdam Sehpası kadar sıcak
Mon équipe se fait pas marbrer, ta racli veut pas à Marbe’
– Benim takımım mermer almıyor, senin raclın Mermer istemiyor’
Il est pleins, j’connais bien la vie, visionnaire, Iniesta, Xavi
– O dolu, hayatı iyi biliyorum, vizyoner, Iniesta, Xavi
Dans ma tête, c’est une bande dessiné, khapta, nous, on vient décider
– Kafamda, bu bir çizgi film, khapta, karar vermeye geldik
2.4.3, oyoki, eh, j’fait la loi comme Olomidé
– 2.4.3, oyoki, eh, yasayı Olomide gibi yaptım
J’ai la magie, j’fait comme Houdini, blockta, j’veux pas de Buscemi
– Sihrim var, Houdini gibiyim, blockta, Buscemi istemiyorum
2.4.3, oyoki, eh, j’fait la loi comme Olomidé
– 2.4.3, oyoki, eh, yasayı Olomide gibi yaptım
Donne le biff et l’adresse, on s’barre (han-han)
– Biff’i ve adresi ver, kaçacağız (han-han)
Dans la street, dans la te-c’, on s’bat (han-han)
– Sokakta, te-c’de, kavga ediyoruz (han-han)
Y a le shit et la cess’ dans l’bât
– Binada bok ve bok var.
J’vise le cœur et la tête en Ong-Bak
– Ong-Bak’ta kalbe ve kafaya nişan alıyorum.
Donne le biff et l’adresse, on s’barre (han-han)
– Biff’i ve adresi ver, kaçacağız (han-han)
Dans la street, dans la te-c’, on s’bat (han-han)
– Sokakta, te-c’de, kavga ediyoruz (han-han)
Y a le shit et la cess’ dans l’bât
– Binada bok ve bok var.
J’vise le cœur et la tête, Ong-Kak
– Kalbe ve kafaya nişan alıyorum, Ong-Kak
Donne le biff et l’adresse, on s’barre
– Biff’i ve adresi ver, duracağız.
Hey
– Hey
J’ai la main dans la Benzo, ils me portent l’œil avec du Kenzo
– Elimi Benzoda tutuyorum, gözümü Kenzo’yla takıyorlar.
C’est les bienvenues dans la friendzone
– Friendzone’a hoş geldiniz
Hum, j’ai la main dans la Benzo, ils me portent l’œil avec du Kenzo
– Elimi Benzoda tutuyorum, gözümü Kenzo’yla takıyorlar.
Donne le biff et l’adresse, on s’barre (han-han)
– Biff’i ve adresi ver, kaçacağız (han-han)
Dans la street, dans la te-c’, on s’bat (han-han)
– Sokakta, te-c’de, kavga ediyoruz (han-han)
Y a le shit et la cess’ dans l’bât, j’vise le cœur et la tête, Ong-Bak
– Pakette bok ve cess var, kalbe ve kafaya nişan alıyorum, Ong-Bak
Donne le biff et l’adresse, on s’barre (han-han)
– Biff’i ve adresi ver, kaçacağız (han-han)
Dans la street, dans la te-c’, on s’bat (han-han)
– Sokakta, te-c’de, kavga ediyoruz (han-han)
Y a le shit et la cess’ dans l’bât
– Binada bok ve bok var.
Je vise le cœur et la tête, Ong-Bak
– Kalbe ve kafaya nişan alıyorum, Ong-Bak
Donne le biff et l’adresse, on s’barre (barre, barre)
– Biff’i ve adresi verin, bar (bar, bar)
J’ai la main dans la Benzo, ils me portent l’œil avec du Kenzo
– Elimi Benzoda tutuyorum, gözümü Kenzo’yla takıyorlar.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.