Tinie Tempah Feat. Maia Wright – Love Me Like This İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Do you really like it? Is it, is it wicked?
– Gerçekten beğendin mi? Öyle mi, kötü mü?
Give me that good, then double it
– Bana o kadar iyi ver, sonra ikiye katla
Hit me so good when you roll it
– Yuvarlarken bana çok iyi vur
Hold it, they don’t work it
– Tut şunu, işe yaramıyorlar.
Watch me, let me work it
– Beni izle, bırak çalışayım.
Hold me like the first time
– İlk seferki gibi sarıl bana
Goin’ on ’til the sunrise
– Goin’ on ’til sunrise

Ah, remember the time
– Ah, zamanı hatırla
Ladies lookin’ slender and fine
– İnce ve güzel görünen bayanlar
Champagne dance, fuck ’em all live
– Şampanya dansı, hepsini canlı sikeyim
Boilers with the big hits and the ice
– Büyük isabetli ve buzlu kazanlar
We did it, doin’ it again
– Başardık, gidiyor yine
I’ve been doin’ this for way back when
– Geri yolu bu yaptığım uzun zaman
Fat cat look bound for the relo
– Şişman kedi bakmak bağlı için the relo
Make thе DJ wanna play that again and again
– Dj’in bunu tekrar tekrar çalmasını sağla.

Ah, now bless his den
– Ah, şimdi inine şükürler olsun
Fully rated, tеn out of ten
– Tam puan, on üzerinden on
Fat Shack with a likkle bit of blem
– Bir parça blem ile şişman Kulübe
Hit a DJ, mix and blend
– Bir DJ vur, karıştır ve karıştır
If there’s one, then there’s six of them
– Eğer bir tane varsa, o zaman altı tane vardır
Spare no one, like eat some, spend
– Kimseyi bağışlamayın, biraz yemek, harcamak gibi
Get lit, get the shit’s intense
– Ateşlen, ateşlen.
Say I goin’ out for drinks with friends
– İçmek için Arkadaşlarla dışarı çıkmıyor ki

Do you really like it? Is it, is it wicked?
– Gerçekten beğendin mi? Öyle mi, kötü mü?
Give me that good, then double it
– Bana o kadar iyi ver, sonra ikiye katla
Hit me so good when you roll it
– Yuvarlarken bana çok iyi vur
Hold it, they don’t work it
– Tut şunu, işe yaramıyorlar.
Watch me, let me work it
– Beni izle, bırak çalışayım.
Hold me like the first time
– İlk seferki gibi sarıl bana
Goin’ on ’til the sunrise
– Goin’ on ’til sunrise

Love me like this, come on, love me like this
– Beni böyle sev, hadi, beni böyle sev
Give me that good, then double it
– Bana o kadar iyi ver, sonra ikiye katla
Hit me so good when you roll it
– Yuvarlarken bana çok iyi vur
Love me like this, come on, love me like this
– Beni böyle sev, hadi, beni böyle sev
Give me that good, then good, then
– Beni iyi tanı, sonra iyi, sonra
Give me that good, then double it
– Bana o kadar iyi ver, sonra ikiye katla

Ah, we stay indefinitely
– Süresiz kalacağız.
In the streets we did a residency (whoa)
– Sokaklarda bir ikametgah yaptık (whoa)
They know we represent peace
– Barışı temsil ettiğimizi biliyorlar.
They can never do it better than T
– Bunu asla T’den daha iyi yapamazlar.
Aye, gettin’ on the ship, gonna
– Evet, gemiye biniyorum.
She like Tina, better turn her (aw)
– Tina’yı seviyor, onu çevirse iyi olur.
She is hit with filler rich kids
– Zengin çocuklarla vuruldu.
Tell her he is gay, gay, gay like burner
– Ona eşcinsel olduğunu söyle, eşcinsel, brülör gibi eşcinsel

No time for slowdowns
– Yavaşlamalar için zaman yok
Might just hop in the plane and go down
– Uçağa atlayıp aşağı inebiliriz.
Aye, go with the flow, with the program
– Evet, akışına bırak, program ile
Go enough ’til you make your own plans, yeah
– Kendi planlarını yapana kadar git, evet.
Rap our buss and a baker
– Otobüslerimize ve bir fırıncıya rap
Made through my lil’ Gs, get the K-car
– Benim lil ‘Gs’mden yapılmış, K-arabasını al
Let that bass smell your maker
– Bas yaratıcın koklayın
They call you miss behavior
– Sana bayan davranışı diyorlar.

Do you really like it?
– Gerçekten beğendin mi?
Love me like this, come on, love me like this, oh
– Beni böyle sev, hadi, beni böyle sev, oh
Do you really like it? Is it, is it wicked?
– Gerçekten beğendin mi? Öyle mi, kötü mü?
Love me like this, this, this, oh
– Beni böyle sev, bu, bu, oh

Do you really like it? Is it, is it wicked?
– Gerçekten beğendin mi? Öyle mi, kötü mü?
Give me that good, then double it (oh, yeah)
– Bana o kadar iyi ver, sonra ikiye katla (oh, evet)
Hit me so good when you roll it
– Yuvarlarken bana çok iyi vur
Hold it, they don’t work it
– Tut şunu, işe yaramıyorlar.
Watch me, let me work it
– Beni izle, bırak çalışayım.
Hold me like the first time
– İlk seferki gibi sarıl bana
Goin’ on ’til the sunrise
– Goin’ on ’til sunrise

Love me like this, come on, love me like this
– Beni böyle sev, hadi, beni böyle sev
Give me that good, then double it
– Bana o kadar iyi ver, sonra ikiye katla
Hit me so good when you roll it
– Yuvarlarken bana çok iyi vur
Love me like this, come on, love me like this
– Beni böyle sev, hadi, beni böyle sev
Give me that good, then good, then (yeah)
– (Evet)beni iyi tanı, sonra iyi, sonra
Give me that good, then double it
– Bana o kadar iyi ver, sonra ikiye katla

Ah
– Ah




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın