You ain’t safe until you’ve lived your life with no fear
– Hayatını korkusuzca yaşayana kadar güvende değilsin.
You can’t live until we cry every beautiful tear
– Her güzel gözyaşı ağlayana kadar yaşayamazsın
It ain’t easy ’til it goes ‘specially when you’re sinful
– O kadar kolay değil ’til it goes’ özellikle günahkar olduğunuzda
Camouflage my darkest thoughts, disconnecting the ties
– En karanlık düşüncelerimi kamufle et, bağları kes
Do what you gotta do, deep in a dark web
– Yapman gerekeni yap, karanlık bir ağın derinliklerinde
Things we find in there shouldn’t be seen by anyone
– Orada bulduğumuz şeyler kimse tarafından görülmemeli
Do what you gotta do, there’s not a lot in me left
– Yapman gerekeni yap, içimde fazla bir şey kalmadı.
You know it’s hard on me
– Benim için zor olduğunu biliyorsun.
This time is the last time ’cause I’m soft like cashmere
– Bu sefer son kez çünkü kaşmir gibi yumuşakım.
Spreading out like a wildfire, we so outta control
– Bir orman yangını gibi yayılıyor, biz çok kontrolden çıktı
Winter’s where we fall
– Kış düştüğümüz yer
Falling deep in our thoughts
– Düşüncelerimizin derinliklerine düşmek
Miss me when I’m gone
– Gittiğimde beni özle
That’s usually how it goes, like
– Nasıl gidiyor genelde bu gibi
‘Cause I’m soft like cashmere
– Çünkü kaşmir gibi yumuşağım.
As long as we been in time like the memories
– Anılar gibi zaman içinde olduğumuz sürece
Slow it down in the centuries
– Yüzyıllarda yavaşla
I don’t think I could see the future
– Geleceği görebileceğimi sanmıyorum.
Right at the middle we became enemies
– Tam ortasında düşman olduk
Centimeters from telling me
– Bana söylemekten santimetre
That you always felt my love abuse ya
– Her zaman aşkımın sana hakaret ettiğini hissettin
And I’m about to lose ya
– Ve seni kaybetmek üzereyim
I guess it never goes easier
– Sanırım bu hiç bu kadar kolay olmamıştı
Where’s the service when you need it?
– İhtiyacınız olduğunda servis nerede?
So I disconnected myself (oh no)
– Bu yüzden kendimi kapattım (oh hayır)
And when I wanted your wisdom
– Ve senin bilgeliğini istediğimde
You just gave me a reason to put a hole in your chest
– Göğsüne bir delik açmam için bana bir sebep verdin.
Heartbreak Hotel, black magic spell
– Heartbreak Hotel, kara büyü büyüsü
Can’t find myself again, oh well
– Kendimi tekrar bulamıyorum, oh iyi
No. 5 Chanel, channel my inner spirit
– No. 5 Chanel, iç ruhumu kanalize et
Freedom calling, Eden calling, I could never stay
– Özgürlük çağırıyor, Eden çağırıyor, asla kalamazdım
It’s your mistake and I don’t wanna save you
– Bu senin hatan ve seni kurtarmak istemiyorum
Do what you gotta do, deep in a dark web
– Yapman gerekeni yap, karanlık bir ağın derinliklerinde
Things we find in there shouldn’t be seen by anyone
– Orada bulduğumuz şeyler kimse tarafından görülmemeli
Do what you gotta do, there’s not a lot of me left
– Yapman gerekeni yap, benden fazla kalmadı.
You know it’s hard on me
– Benim için zor olduğunu biliyorsun.
This time is the last time ’cause I’m soft like cashmere
– Bu sefer son kez çünkü kaşmir gibi yumuşakım.
Spreading out like a wildfire, we so outta control
– Bir orman yangını gibi yayılıyor, biz çok kontrolden çıktı
Winter’s where we fall
– Kış düştüğümüz yer
Falling deep in our thoughts
– Düşüncelerimizin derinliklerine düşmek
Miss me when I’m gone
– Gittiğimde beni özle
That’s usually how it goes, like
– Nasıl gidiyor genelde bu gibi
‘Cause I’m soft like cashmere
– Çünkü kaşmir gibi yumuşağım.
Spreading out like a wildfire
– Bir orman yangını gibi yayılıyor
‘Cause I’m soft like cashmere
– Çünkü kaşmir gibi yumuşağım.
Spreading out like a wildfire
– Bir orman yangını gibi yayılıyor
Spreading out like a wildfire
– Bir orman yangını gibi yayılıyor
‘Cause I’m soft like cashmere
– Çünkü kaşmir gibi yumuşağım.
Spreading out like a wildfire
– Bir orman yangını gibi yayılıyor
Tkay Maidza – Cashmere İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.