It’s not unusual to be loved by anyone
– Kimse tarafından sevilmek alışılmadık bir şey değil.
It’s not unusual to have fun with anyone
– Biri ile hoşça vakit geçirmek garip değildir
But when I see you hanging about with anyone
– Ama seni biriyle takılırken gördüğümde
It’s not unusual to see me cry, I wanna die
– Ağladığımı görmek alışılmadık bir şey değil, ölmek istiyorum.
It’s not unusual to go out at any time
– Herhangi bir zamanda dışarı çıkmak alışılmadık bir şey değil.
But when I see you out and about, it’s such a crime
– Ama ilgili bir şey gördüm ve ne zaman, bu bir suçtur
If you should ever want to be loved by anyone
– Eğer biri tarafından sevilmek istersen
It’s not unusual, it happens every day, no matter what you say
– Bu alışılmadık bir şey değil, her gün oluyor, ne dersen de
You’ll find it happens all the time
– Bunun her zaman olduğunu göreceksin.
Love will never do what you want it to
– Aşk asla istediğini yapmaz
Why can’t this crazy love be mine?
– Neden bu çılgın aşk benim olamaz?
It’s not unusual to be mad with anyone
– Kimseye kızmak alışılmadık bir şey değil.
It’s not unusual to be sad with anyone
– Kimseyle üzülmek alışılmadık bir şey değil.
But if I ever find that you’ve changed at anytime
– Ama eğer herhangi bir zamanda değiştiğini fark edersem
It’s not unusual to find out I’m in love with you
– Sana aşık olduğumu öğrenmek alışılmadık bir şey değil.
Whoa-oh-oh-oh-oh-oh, woah-oh-oh, wo-oh-oh-oh-oh
– Hop-oh-oh-oh-oh-oh, hop-oh-oh, hop-oh-oh-oh-oh
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.