Toni Braxton Feat. Trey Songz – Yesterday İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Oh-oh, (Oh-ooh)
– Oh-oh, (Oh-ooh)
No-oh (No)
– Hayır-oh (hayır)
Oh, oh
– Oh, oh
Toni
– Toni

I gave you the benefit of the doubt
– Sana şüphenin faydasını sağladım.
‘Til you showed me what you were about
– Bana ne hakkında olduğunu gösterene kadar
Your true colors came out
– Gerçek renklerin ortaya çıktı
And your words couldn’t hide the sin
– Ve sözlerin günahı gizleyemedi
‘Cause the truth about where you been
– Çünkü nerede olduğunla ilgili gerçekler
Is in a fragrance I can’t recognize
– Tanıyamadığım bir koku içinde

Just standing there, scratching your head
– Sadece orada durup kafanı kaşıyarak
Bloodshot eyes, drunk with regret
– Kanlı gözler, pişmanlıkla sarhoş
Hanging yourself ten feet over the edge
– Kendini kenardan on metre uzağa asıyorsun.
I’m done with this, feeling like an idiot
– Aptal gibi hissetmekle işim bitti.
Loving you, I’m over it
– Seni sevmek, bunu aştım
I just don’t love you, don’t love you no more
– Sadece seni sevmiyorum, artık seni sevmiyorum

You, you are so yesterday
– Sen, sen çok dünsün
Never thought you’d lose my love this way
– Aşkımı bu şekilde kaybedeceğini hiç düşünmemiştim.
Now you come begging me to stay
– Şimdi kalmam için yalvarmaya geldin.
See you, you are so yesterday
– Görüşürüz, çok dünsün.
I won’t let you rain on my parade
– Geçit törenime yağmur yağdırmana izin vermeyeceğim.
I don’t wanna hear a thing you say
– Ben bunun hakkında bir şey duymak diyorsun
You’re so yesterday
– Çok dünsün

Baby, what you’re saying to me is
– Bebeğim, bana söylediğin şu:
There’s no more you and I
– Artık sen ve ben yokuz.
I couldn’t get it right on yesterday
– Doğru dün alamadım
So kiss our tomorrows goodbye
– Öyleyse yarınlarımıza elveda öpücüğü ver
Baby, love should brought me home
– Bebeğim, aşk beni eve getirmeli
Should’ve just been a man about it
– Sadece bu konuda bir adam oldum gerekir
But now I’m crying like a baby
– Ama şimdi bebek gibi ağlıyorum
Girl, your love was like my blanket
– Kızım, aşkın benim battaniyem gibiydi.
Don’t know what to do without it
– Onsuz ne yapacağımı bilmiyorum.

I’m standing here, pleading my case
– Burada duruyorum, davamı savunuyorum.
You don’t care to hear what I say
– Ne dediğimi duymak umurunda değil.
Hanging yourself ten feet over the edge
– Kendini kenardan on metre uzağa asıyorsun.
My promises don’t mean nothing
– Sözlerimin hiçbir anlamı yok.
The end is so disgusting
– Son çok iğrenç
I just don’t love you, don’t love you no more
– Sadece seni sevmiyorum, artık seni sevmiyorum

You, you are so yesterday
– Sen, sen çok dünsün
Never thought you’d lose my love this way
– Aşkımı bu şekilde kaybedeceğini hiç düşünmemiştim.
Now you come begging me to stay
– Şimdi kalmam için yalvarmaya geldin.
Honey, you, you are so yesterday
– Tatlım, sen, sen çok dünsün.
I won’t let you rain on my parade
– Geçit törenime yağmur yağdırmana izin vermeyeceğim.
I don’t wanna hear a thing you say, so yesterday
– Ne dersen de, öyle bir şey duydum dün istemiyorum

And now you wanna reminisce (Now I wanna reminisce)
– Ve şimdi hatırlamak istiyorsun (şimdi hatırlamak istiyorum)
Say you wanna try again (Said I wanna try again)
– Tekrar denemek istediğini söyle (tekrar denemek istediğimi söyledi)
It started with a little kiss (A kiss)
– Her şey küçük bir öpücükle başladı.
But we can’t even be friends
– Ama arkadaş bile olamayız
No, no, now I never wanna see you
– Hayır, hayır, şimdi seni asla görmek istemiyorum.
Never wanna feel you, never wanna hear you
– Hiç istiyorsun, asla aradığını duydum hissediyorum
I don’t love you, don’t need you
– Seni sevmiyorum, sana ihtiyacım yok
Can’t stand you no more
– Artık sana katlanamıyorum.

You, you are so yesterday
– Sen, sen çok dünsün
Never thought you’d lose my love this way
– Aşkımı bu şekilde kaybedeceğini hiç düşünmemiştim.
Now you come begging me to stay
– Şimdi kalmam için yalvarmaya geldin.
You, you are so yesterday
– Sen, sen çok dünsün
I won’t let you rain on my parade
– Geçit törenime yağmur yağdırmana izin vermeyeceğim.
Don’t wanna hear a thing you say
– Söylediğin hiçbir şeyi duymak istemiyorum.
So yesterday, so yesterday
– Yani dün, yani dün
So yesterday, so yesterday
– Yani dün, yani dün
So yesterday, so yesterday
– Yani dün, yani dün
So yesterday, so yesterday
– Yani dün, yani dün




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın