Topol – If I Were A Rich Man İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

“Oh, Lord, you made many, many poor people
– “Tanrım, çok ama çok fakir insanlar yarattın.”
I realize, of course, it’s no shame to be poor
– Anlıyorum, elbette, fakir olmak ayıp değil.
But it’s no great honor either!
– Ama bu da büyük bir onur değil!
So, what would have been so terrible if I had a small fortune?”
– Küçük bir servetim olsaydı bu kadar korkunç ne olurdu?”

If I were a rich man
– Zengin bir adam olsaydım
Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
– Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
All day long, I’d biddy biddy bum
– Bütün gün, biddy biddy serseri olurdum
If I were a wealthy man
– Zengin bir adam olsaydım
I wouldn’t have to work hard
– Çok çalışmak zorunda kalmazdım.
Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
– Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
If I were a biddy biddy rich yidle-diddle-didle-didle man
– Eğer biddy biddy zengin bir yidle-diddle-didle-didle adamı olsaydım

I’d build a big, tall house with rooms by the dozen
– Bir düzine odalı büyük, uzun bir ev inşa ederdim.
Right in the middle of the town
– Şehrin tam ortasında
A fine tin roof with real wooden floors below
– Aşağıda gerçek ahşap zeminli ince bir teneke çatı
There would be one long staircase just going up
– Sadece yukarı çıkan uzun bir merdiven olurdu.
And one even longer coming down
– Ve bir tanesi daha iniyor
And one more leading nowhere, just for show
– Ve bir tane daha hiçbir yere gitmiyor, sadece gösteri için

I’d fill my yard with chicks and turkeys and geese and ducks
– Civciv ve hindi ve kaz ve ördekler ile bahçeme doldururdum.
For the town to see and hear
– Kasabanın görmesi ve duyması için
Squawking just as noisily as they can
– Olabildiğince gürültüyle gibi görünmüyor
And each loud of the”gee”, be it “gow”, be it “geh”, be it “guh”
– Ve”gee” nin her sesi, “gow” olsun, “geh” olsun, “guh”olsun
Would land like a trumpet on the ear
– Kulağına bir trompet gibi inerdi
As if to say, “Here lives a wealthy man”
– “Burada zengin bir adam yaşıyor” der gibi.

If I were a rich man
– Zengin bir adam olsaydım
Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
– Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
All day long, I’d biddy biddy bum
– Bütün gün, biddy biddy serseri olurdum
If I were a wealthy man
– Zengin bir adam olsaydım
I wouldn’t have to work hard
– Çok çalışmak zorunda kalmazdım.
Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
– Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
If I were a biddy biddy rich yidle-diddle-didle-didle man
– Eğer biddy biddy zengin bir yidle-diddle-didle-didle adamı olsaydım

I see my wife, my Goldie, looking like a rich man’s wife
– Karımı görüyorum, Goldie’m, zengin bir adamın karısına benziyor.
With a proper double-chin
– Düzgün bir çift çene ile
Supervising meals to her heart’s delight
– Yemeklerini kalbinin zevkine göre denetlemek
I see her putting on airs and strutting like a peacock
– Onun hava aldığını ve tavus kuşu gibi çalım çaldığını görüyorum.
Oy, what a happy mood she’s in
– Oy, ne mutlu o
Screaming at the servants, day and night
– Gece gündüz hizmetçilere bağırmak

The most important men in town would come to fawn on me!
– Kasabadaki en önemli adamlar bana saldırmaya gelirdi!
They would ask me to advise them like a Solomon the Wise
– Benden onlara Bilge Süleyman gibi öğüt vermemi isterlerdi.
“If you please, Reb Tevye…”
– “Lütfen, Reb Tevye…”
“Pardon me, Reb Tevye…”
– “Pardon, Reb Tevye…”
Posing problems that would cross a rabbi’s eyes!
– Bir hahamın gözünden geçebilecek sorunlar yaratmak!
And it won’t make one bit of difference if I answer right or wrong
– Ve eğer doğru ya da yanlış cevap verirsem bir fark yaratmayacak
When you’re rich, they think you really know!
– Zengin olduğunda, gerçekten bildiğini sanıyorlar!

If I were rich, I’d have the time that I lack to sit in the synagogue and pray
– Zengin olsaydım, sinagogda oturup dua edecek vaktim olmazdı.
And maybe have a seat by the Eastern wall
– Ve belki Doğu duvarının yanında oturursun.
And I’d discuss the holy books with the learned men, several hours every day
– Ve kutsal kitapları her gün birkaç saat bilgin adamlarla tartışırdım.
And that would be the sweetest thing of all
– Ve bu en tatlı şey olurdu

If I were a rich man
– Zengin bir adam olsaydım
Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
– Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
All day long, I’d biddy biddy bum
– Bütün gün, biddy biddy serseri olurdum
If I were a wealthy man
– Zengin bir adam olsaydım
I wouldn’t have to work hard
– Çok çalışmak zorunda kalmazdım.
Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum
– Ya ba dibba dibba dibba dibba dibba dibba dum

Lord, who made the lion and the lamb
– Aslanı ve kuzuyu yaratan Rab
You decreed I should be what I am
– Olduğum gibi olmam gerektiğine karar verdin.
Would it spoil some vast eternal plan
– Bu büyük bir ebedi planı bozar mı
If I were a wealthy man?
– Zengin bir adam olsaydım?




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın