Dearly beloved
– Çok sevgili
We are gathered here today
– Bugün burada toplanmış bulunuyoruz
To get through this thing called life
– Hayat denen şeyin üstesinden gelmek için
Electric world life
– Elektrik dünya hayatı
It means forever and that’s a mighty and long time
– Bu sonsuza kadar anlamına gelir ve bu çok güçlü ve uzun bir zamandır
But I’m here to tell you
– Ama size şunu söyleyebilirim ki ben
There’s something else, the afterworld
– Başka bir şey daha var, öbür dünya
A world of never-ending happiness
– Hiç bitmeyen bir mutluluk dünyası
You can always see the sun
– Her zaman güneş görebilirsiniz
Day or night
– Gündüz veya gece
Let’s go crazy
– Hadi delirelim
Let’s go crazy
– Hadi delirelim
Let’s go crazy
– Hadi delirelim
Let’s go crazy
– Hadi delirelim
If you don’t like
– Eğer beğenmediysen
The world you’re living in
– İçinde yaşadığın dünya
Take a look around
– Etrafına bir bak
At least you got friends
– En azından arkadaşların var.
You see, I called my old lady
– Gördün mü, karımı aradım.
For a friendly world
– Dostça bir dünya için
She pick up the phone, dropped it on the floor
– Telefonu açtı, yere düşürdü.
“Ah, ah”, is all I heard
– “Ah, ah”, duyduğum tek şey
Are we gonna let the elevator bring us down?
– Asansörün bizi indirmesine izin mi vereceğiz?
Oh, no, let’s go
– Oh, hayır, gidelim
Let’s go crazy
– Hadi delirelim
Let’s get nuts
– Hadi deli
Let’s look for the purple bananas
– Mor muzları arayalım.
‘Til they put us in the truck
– Bizi kamyona bindirene kadar
Let’s go
– Hadi gidelim
Oh, yeah, yeah, yeah (yeah, yeah, yeah)
– Oh, evet, evet, evet (evet, evet, evet)
Yeah, yeah, oh, yeah, oh (yeah, yeah, oh)
– Evet, evet, oh, evet, oh (evet, evet, oh)
All excited (all excited)
– Hepsi heyecanlı (hepsi heyecanlı)
Don’t know why (don’t know why)
– Nedenini bilmiyorum (nedenini bilmiyorum)
Maybe, it’s ’cause
– Belki de, çünkü
We’re all gonna die
– Hepimiz öleceğiz
When we do
– Yaptığımızda
What’s it all for? (What’s it all for?)
– Bütün bunlar ne için? (Hepsi ne için?)
Better live now before the grim reaper comes
– Azrail gelmeden önce şimdi yaşamak daha iyi.
Knocking on your door, tell me
– Kapını çalıyor, söyle bana
Are we gonna let the elevator bring us down?
– Asansörün bizi indirmesine izin mi vereceğiz?
Oh, no, let’s go
– Oh, hayır, gidelim
(Let’s go crazy) Let’s go crazy
– (Let’s go crazy) gidelim deli
(Let’s get nuts) Let’s get nuts
– (Hadi fındık alalım) Hadi fındık alalım
(Let’s look for the purple bananas)
– (Mor muzları arayalım)
(‘Til they) Put us in the truck
– Bizi kamyona bindirene kadar
Let’s go!
– Gidelim!
Come on, baby
– Hadi bebeğim
Let’s get nuts
– Hadi deli
Yeah (Oh-oh)
– Evet (Oh-oh)
Crazy
– Çılgın
Are we gonna let the elevator bring us down?
– Asansörün bizi indirmesine izin mi vereceğiz?
Oh, no, let’s go
– Oh, hayır, gidelim
(Let’s go crazy) Let’s go crazy
– (Let’s go crazy) gidelim deli
(Let’s get nuts) Let’s get nuts
– (Hadi fındık alalım) Hadi fındık alalım
Let’s look for the purple bananas
– Mor muzları arayalım.
‘Til they put us in the truck
– Bizi kamyona bindirene kadar
(Let’s go)
– (Hadi gidelim)
Let the elevator wait all night (let’s go)
– Asansör bütün gece beklesin (gidelim)
They can never think I’m wrong (let’s go)
– Asla yanıldığımı düşünemezler (hadi gidelim)
Oh-oh-oh-oh-oh, woah
– Oh-oh-oh-oh-oh, vay
Yeah, yeah, let’s go
– Evet, evet, gidelim
Tori Kelly, Taron Egerton, Reese Witherspoon & Nick Kroll – Let’s Go Crazy İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.