Tory Lanez – It Doesn’t Matter İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Give that somethin’ to me
– Ver şunu bana
We gon’ take that shit from 60 to 103, yeah
– O boku 60’dan 103’e çıkaracağız, evet
Lookin’ at your water and it’s somthin’ to ski
– Suyuna bakıyorum ve kayak yapmak için bir şey
Might not be somethin’ for everybody
– Herkes için bir şey olmayabilir.
But somethin’ for me, yeah
– Ama benim için bir şey, evet

Thinkin’ “That’s my thot” (oh)
– “Bu benim bir tanem” (oh)
And I like her a lot (oh)
– Ve ondan çok hoşlanıyorum (oh)
So, it doesn’t matter, it doesn’t matter
– Yani, önemli değil, önemli değil
You might call me a thot (oh)
– Bana bir tane diyebilirsin (oh)
But she likes me a lot, aye (oh)
– Ama benden çok hoşlanıyor, evet (oh)
And it doesn’t matter, it doesn’t matter
– Ve önemli değil, önemli değil
Thinkin’, “That’s my thot” (oh)
– “Bu benim bir tanem” diye düşünüyorum.
And I like her a lot (oh)
– Ve ondan çok hoşlanıyorum (oh)
So, it doesn’t matter, it doesn’t matter
– Yani, önemli değil, önemli değil

Don’t mistake her for my old thottie (yeah)
– Onu eski hatamla karıştırmayın (evet)
You ain’t fuck my bitch if you hit on her old body
– Onun eski vücuduna asılırsan benim orospumu beceremezsin.
“Cause since she got it done, since she got it done
– “Çünkü yaptığından beri, yaptığından beri
She been on the ‘Gram screamin’, “I’m the one”
– “O benim” diye bağırıyordu.
I just want to run into you, baby
– Sadece seninle karşılaşmak istiyorum bebeğim.
I’m the one that’s layin’ skin to skin with you, baby
– Seninle deriyi yüzüstü bırakan benim bebeğim.
I’m the same nigga that get it in with you, baby
– Seninle aynı zenciyim, bebeğim.
Spin through you, baby
– İçinden dön bebeğim.
Fuck what them haters say
– Nefret edenlerin ne dediğini siktir et.
I’m gettin’ with you, baby
– Seninle geliyorum bebeğim.
Lickin’ on me, got me kissin’ on you
– Beni yalıyorsun, seni öpüyorum.
While I’m behind all the tints the Mercedes
– Tüm renk tonlarının arkasındayken Mercedes’in
It’s so crazy, that’s that hazy
– Bu çok çılgınca, bu çok puslu
And when she hit the floor, I say, “That’s my baby”
– Ve yere çarptığında, “O benim bebeğim” diyorum.

Thinkin’, “That’s my thot” (oh)
– “Bu benim bir tanem” diye düşünüyorum.
And I like her a lot (oh)
– Ve ondan çok hoşlanıyorum (oh)
So, it doesn’t matter, it doesn’t matter
– Yani, önemli değil, önemli değil
You might call me a thot (oh)
– Bana bir tane diyebilirsin (oh)
But she likes me a lot, aye (oh)
– Ama benden çok hoşlanıyor, evet (oh)
And it doesn’t matter, it doesn’t matter
– Ve önemli değil, önemli değil
It doesn’t matter, it doesn’t matter
– Önemli değil, önemli değil
It doesn’t matter, it doesn’t matter
– Önemli değil, önemli değil

Baby, you know what it is (yeah)
– Bebeğim, ne olduğunu biliyorsun (evet)
Top down, gettin’ topped down on the beach (yeah)
– Tepeden aşağı, sahilde tepeden aşağı inmek (evet)
T.G.I Friday, I threw it in a reef’
– T.G.I Cuma, bir resife attım’
Threw it in a treef’, got her luggage,
– Bir ağaca attım, bavulunu aldım.,
Movin’ in my crib, yeah
– Beşiğimde hareket ediyorum, evet
We been sippin’ on Reposado, yes that’s my bottle
– Reposado’yu yudumluyorduk, evet o benim şişem.
Yes, that’s my thot, and I go full throttle
– Evet, bu benim bir tanem ve tam gaz gidiyorum
Fool for my baby
– Bebeğim için aptal
Pass her the Patron before she go crazy
– Çıldırmadan önce ona Patronunu ver.
Ah, ah, she a bad lil’ bitch
– Ah, ah, o kötü bir kaltak
And she ain’t worried ’bout side eyes
– Ve yan gözler için endişelenmiyor.
From them basic hoes with their man back home
– Eve döndüklerinde adamlarıyla birlikte temel çapalardan
She be sexin’ me and I can’t leave her alone
– Benimle seks yapıyor ve onu yalnız bırakamam.
(Oh, oh-oh, oh)
– (Oh, oh-oh, oh)

Thinkin’ “That’s my thot” (oh)
– “Bu benim bir tanem” (oh)
And I like her a lot (oh)
– Ve ondan çok hoşlanıyorum (oh)
So, it doesn’t matter, it doesn’t matter
– Yani, önemli değil, önemli değil
You might call me a thot (oh)
– Bana bir tane diyebilirsin (oh)
But she likes me a lot, aye (oh)
– Ama benden çok hoşlanıyor, evet (oh)
And it doesn’t matter, it doesn’t matter
– Ve önemli değil, önemli değil
Thinkin’ “That’s my thot” (oh)
– “Bu benim bir tanem” (oh)
And I like her a lot (oh)
– Ve ondan çok hoşlanıyorum (oh)
So, it doesn’t matter, it doesn’t matter
– Yani, önemli değil, önemli değil
It doesn’t matter, it doesn’t matter
– Önemli değil, önemli değil
It doesn’t matter, it doesn’t matter
– Önemli değil, önemli değil




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın