Counting while I run the tap, I’m on my knees
– Musluğu çalıştırırken sayıyorum, dizlerimin üstündeyim
Choking on my hands all night in my sleep
– Bütün gece uykumda ellerimde boğuluyorum
Counting all the calories, now get ’em up
– Tüm kalorileri sayıyorum, şimdi kaldır onları
Body positivity, help me out
– Vücut pozitifliği, bana yardım et
The swans of ballet
– Bale kuğuları
Their skin and their bones, that’s not me
– Derileri ve kemikleri, ben değilim
I’d die for my love, though break
– Aşkım için ölürdüm, kırılsam da
Break ’til I wither away
– Ben kaybolana kadar ara ver
(What I see is not me, what I see is not me)
– (Gördüğüm ben değilim, gördüğüm ben değilim)
One, two, grapefruit, how am I back here again?
– Bir, iki, greyfurt, buraya nasıl döndüm?
Three, four, lose more, I know my mirrors are lying
– Üç, dört, daha fazla kaybet, aynalarımın yalan söylediğini biliyorum
Five, six, hate this, take back the body I’m in
– Beş, altı, bundan nefret et, içinde bulunduğum bedeni geri al
(What I see is not me, what I see is not me)
– (Gördüğüm ben değilim, gördüğüm ben değilim)
One, two, grapefruit, wish I could change overnight
– Bir, iki, greyfurt, keşke bir gecede değişebilseydim.
Three, four, lose more, kill my obsession, please die
– Üç, dört, daha fazla kaybet, saplantımı öldür, lütfen öl
Five, six, hate this, how am I still in this fight?
– Beş, altı, bundan nefret ediyorum, nasıl hala bu kavgadayım?
(What I see is not me, what I see is not me)
– (Gördüğüm ben değilim, gördüğüm ben değilim)
Sweet girl, you’re so disciplined, now keep it down
– Tatlı kız, çok disiplinlisin, şimdi sessiz ol
I don’t like my measurements, won’t make a sound
– Ölçülerimi beğenmedim, ses çıkarmayacağım.
Diana, how she guards the clock (the clock)
– Diana, saati nasıl koruyor (saat)
She’s in control (control)
– O kontrol altında (kontrol)
Now, why is everyone in shock? (In shock)
– Neden herkes şokta? (Şokta)
You let her go
– Gitmesine izin verdin.
The swans of ballet (‘llet)
– Bale kuğuları (‘llet)
Their skin and their bones, that’s not me (me)
– Onların derisi ve kemikleri, bu ben değilim (ben)
I’d die for my love, though break (break)
– Aşkım için ölürdüm, kırılsa da (kırılsa da)
Break ’til I wither away
– Ben kaybolana kadar ara ver
(What I see is not me, what I see is not me)
– (Gördüğüm ben değilim, gördüğüm ben değilim)
One, two, grapefruit, how am I back here again?
– Bir, iki, greyfurt, buraya nasıl döndüm?
Three, four, lose more, I know my mirrors are lying
– Üç, dört, daha fazla kaybet, aynalarımın yalan söylediğini biliyorum
Five, six, hate this, take back the body I’m in
– Beş, altı, bundan nefret et, içinde bulunduğum bedeni geri al
(What I see is not me, what I see is not me)
– (Gördüğüm ben değilim, gördüğüm ben değilim)
One, two, grapefruit, wish I could change overnight
– Bir, iki, greyfurt, keşke bir gecede değişebilseydim.
Three, four, lose more, kill my obsession, please die
– Üç, dört, daha fazla kaybet, saplantımı öldür, lütfen öl
Five, six, hate this, how am I still in this fight?
– Beş, altı, bundan nefret ediyorum, nasıl hala bu kavgadayım?
(What I see is not me, what I see is not me, oh)
– (Gördüğüm ben değilim, gördüğüm ben değilim, oh)
What I see is not me, what I see is not me (me)
– Gördüğüm ben değilim, gördüğüm ben değilim (ben)
When I’m hurting, every time I have a bad day
– Acı çektiğimde, ne zaman kötü bir gün geçirsem
Then everyone gets lost (lost)
– Sonra herkes kaybolur (kaybolur)
But I’m learning every time I feel out of place
– Ama ne zaman kendimi yersiz hissetsem öğreniyorum.
That you are all I’ve got (oh-ooh)
– Sahip olduğum tek şey sensin (oh-ooh)
One, two, grapefruit, how am I back here again?
– Bir, iki, greyfurt, buraya nasıl döndüm?
Three, four, lose more, I know my mirrors are lying
– Üç, dört, daha fazla kaybet, aynalarımın yalan söylediğini biliyorum
Five, six, hate this, take back the body I’m in (ooh)
– Beş, altı, bundan nefret et, içinde bulunduğum bedeni geri al (ooh)
(What I see is not me, what I see is not me)
– (Gördüğüm ben değilim, gördüğüm ben değilim)
One, two, grapefruit, wish I could change overnight
– Bir, iki, greyfurt, keşke bir gecede değişebilseydim.
Three, four, lose more, kill my obsession, please die
– Üç, dört, daha fazla kaybet, saplantımı öldür, lütfen öl
Five, six, hate this, how am I still in this fight?
– Beş, altı, bundan nefret ediyorum, nasıl hala bu kavgadayım?
(What I see is not me, what I see is not me)
– (Gördüğüm ben değilim, gördüğüm ben değilim)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.