Travis Scott – Yosemite İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Ice on my neck, flawless baguettes
– Boynumda buz, kusursuz bagetler
Hop off a jet, barely get rest
– Bir jetten atla, zar zor dinlen
Cash through the month, I get a check
– Ay boyunca nakit, çek alırım.
Yves Saint Laurent on my pants and my chest
– Yves Saint Laurent pantolonumda ve göğsümde
Chanel, her dress
– Chanel, elbisesi
Clean up her mess
– Pisliği Temizle
I eat her flesh, you know the rest
– Onun etini yerim, gerisini biliyorsun.
Count up a hun’, cop a Rolex
– Bir hun say, bir Rolex polisi
Shine like the sun, you truly blessed
– Güneş gibi parla, gerçekten kutsanmışsın

Two-tone Patek
– İki tonlu Patek
In the Clearport like I Uber these jets
– Clearport’ta bu jetleri kullandığım gibi
VVS’s on me got my Gucci shirt wet
– Üstümdeki vv’ler Gucci gömleğimi ıslattı.
Put a M in my bag, I’ma get used to these racks
– Çantama bir M koy, bu raflara alışacağım.
I went to school where they teach you finesse
– Sana incelik öğrettikleri okula gittim.
Five hundred shoes for the drip I invest
– Yatırım yaptığım damlalık için beş yüz ayakkabı
I’m the boss man, I keep cash in the desk
– Patron benim, parayı masada saklıyorum.
Know the coupe fast when it end with a S
– Bir S ile bittiğinde kupayı hızlı bir şekilde bilin

Now that I’m home, back off the road
– Şimdi eve geldim, arka yoldan bu
We shut it down, where it ain’t so
– Kapattık, öyle olmadığı yerde
With checks in the streets, J number 4’s
– Sokaklarda çekler varken, 4 numaralı J’ler
Saint Laurent feet, put it on toes
– Saint Laurent ayakları, ayak parmaklarına koy
Take it with me, double your dose
– Benimle al, dozunu ikiye katla
Covered with angels that’s watching my soul
– Ruhumu izleyen meleklerle kaplı
Jet got a bed, it’s bigger windows
– Jetin yatağı var, daha büyük pencereler var.
Said I’ll be there in 10, but I got there in four
– 10 Dakika içinde orada olacağımı söyledi, ama dörde kadar vardım.

I feel like I’m chosen, I’m covered in gold
– Seçilmiş gibi hissediyorum, altınla kaplıyım

I left her wide open, no self control
– Onu açık bıraktım, kontrolüm yok.

Took nothing but five minutes, she hopped in and drove
– Hiçbir şey aldı ama beş dakika, binince o sürdü

Ice on my neck, flawless baguettes
– Boynumda buz, kusursuz bagetler
Hop off a jet, barely get rest
– Bir jetten atla, zar zor dinlen
Cash through the month, I get a check
– Ay boyunca nakit, çek alırım.
Yves Saint Laurent on my pants and my chest
– Yves Saint Laurent pantolonumda ve göğsümde
Chanel, her dress
– Chanel, elbisesi
Clean up her mess
– Pisliği Temizle
I eat her flesh, you know the rest
– Onun etini yerim, gerisini biliyorsun.

Count up a hun’, cop a Rolex
– Bir hun say, bir Rolex polisi
Shine like the sun, you truly blessed
– Güneş gibi parla, gerçekten kutsanmışsın
Two-tone Pateks
– İki tonlu Pateks
In the Cleaport like I Uber the jets
– Cleaport’ta jetleri uçurduğum gibi
VVS’s on me got my Louie shirt wet
– Üstümdeki vv’ler Louie gömleğimi ıslattı.
It’s a M in my bag and get used to these racks
– Çantamda bir M var ve bu raflara alış
I went to school where they teach you finesse
– Sana incelik öğrettikleri okula gittim.
Five hundred shoes for the drip I invest
– Yatırım yaptığım damlalık için beş yüz ayakkabı
I’m the boss man, I keep cash in the desk
– Patron benim, parayı masada saklıyorum.
Know the coupe fast when it end with a S
– Bir S ile bittiğinde kupayı hızlı bir şekilde bilin

La Flame on a island
– Bir adada La Flame
Me and Cash, Gunna hopped on a LearJet
– Ben ve Cash, Gunna bir learjet’e atladık
Got Prada’s, every colour
– Prada’nın her rengi var.
And I got CC’s you ain’t seen yet
– Ve henüz görmediğin cc’leri aldım.
Said I’d kick the cup and now I’m asking, “Where the codeine at”?
– Kupayı tekmeleyeceğimi söyledi ve şimdi “Kodein nerede” diye soruyorum?
30 pointers and up, Eliantte
– 30 sayı ve üstü, Eliantte
Drippin’, my whole team wet
– Damlıyor, bütün takımım sırılsıklam




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın