I ponder of something great
– Harika bir şey düşünüyorum.
My lungs will fill and then deflate
– Ciğerlerim dolacak ve sonra sönecek
They fill with fire, exhale desire
– Ateşle doldururlar, arzuyu solurlar
I know it’s dire, my time today
– Korkunç olduğunu biliyorum, bugün zamanım
I have these thoughts so often, I ought
– Bu düşüncelerim o kadar sık oluyor ki,
To replace that slot with what I once bought
– Bu yuvayı bir zamanlar satın aldığım şeyle değiştirmek için
‘Cause somebody stole my car radio
– Çünkü biri arabamın radyosunu çaldı.
And now I just sit in silence
– Ve şimdi sessizce oturuyorum
Sometimes quiet is violent
– Bazen sessizlik şiddetlidir
I find it hard to hide it, my pride is no longer inside
– Bunu saklamakta zorlanıyorum, gururum artık içeride değil.
It’s on my sleeve, my skin will scream
– Kolumda, cildim çığlık atacak.
Remindin’ me of who I killed inside my dream
– Rüyamda kimi öldürdüğümü anımsıyorum.
I hate this car that I’m driving, there’s no hiding for me
– Sürdüğüm bu arabadan nefret ediyorum, benim için saklanacak bir yer yok
I’m forced to deal with what I feel
– Hissettiklerimle uğraşmak zorunda kalıyorum.
There is no distraction to mask what is real
– Gerçek olanı maskelemek için dikkat dağıtıcı bir şey yoktur
I could pull the steering wheel
– Direksiyonu çekebilirim.
I have these thoughts so often, I ought
– Bu düşüncelerim o kadar sık oluyor ki,
To replace that slot with what I once bought
– Bu yuvayı bir zamanlar satın aldığım şeyle değiştirmek için
‘Cause somebody stole my car radio
– Çünkü biri arabamın radyosunu çaldı.
And now I just sit in silence
– Ve şimdi sessizce oturuyorum
I ponder of something terrifying
– Korkunç bir şey düşünüyorum.
‘Cause this time there’s no sound to hide behind
– Çünkü bu sefer arkasına saklanacak ses yok
Defined over the course of our human existence
– İnsan varlığımız boyunca tanımlanmış
One thing consists of consistence
– Bir şey tutarlılıktan oluşur
And it’s that we’re all battling fear
– Ve hepimiz korkuyla savaşıyoruz.
Oh dear, I don’t know if we know why we’re here
– Oh canım, neden burada olduğumuzu biliyor muyuz bilmiyorum.
Oh my, too deep, please stop thinking
– Aman tanrım, çok derin, lütfen düşünmeyi bırak
I liked it better when my car had sound
– Arabamın sesi varken daha çok hoşuma gitmişti.
There are things we can do
– Yapabileceğimiz şeyler var.
But from the things that work there are only two
– Ama işe yarayan şeylerden sadece iki tane var
And then from the two that we choose to do
– Ve sonra yapmayı seçtiğimiz ikisinden
Peace will win and fear will lose
– Barış kazanacak ve korku kaybedecek
And there’s faith and there’s sleep
– Ve inanç var ve uyku var
We need to pick one please
– Birini seçmeliyiz lütfen.
Because faith is to be awake
– Çünkü inanç uyanık olmaktır
And to be awake is for us to think
– Ve uyanık olmak bizim için düşünmektir
And for us to think is to be alive
– Ve bizim için düşünmek hayatta olmaktır
And I will try with every rhyme
– Ve her kafiye ile deneyeceğim
To come across like I am dying
– Ölüyormuşum gibi karşıma çıkmak
To let you know you need to try to think
– Sana haber vermek için düşünmeye çalışmalısın.
I have these thoughts so often, I ought
– Bu düşüncelerim o kadar sık oluyor ki,
To replace that slot with what I once bought
– Bu yuvayı bir zamanlar satın aldığım şeyle değiştirmek için
‘Cause somebody stole my car radio
– Çünkü biri arabamın radyosunu çaldı.
And now I just sit in silence
– Ve şimdi sessizce oturuyorum
(Whoa, oh-oh)
– (Hey, oh-oh)
(Whoa, oh-oh)
– (Hey, oh-oh)
(Whoa, oh-oh)
– (Hey, oh-oh)
(Whoa, oh-oh)
– (Hey, oh-oh)
(Whoa, oh-oh)
– (Hey, oh-oh)
(Whoa, oh-oh)
– (Hey, oh-oh)
(Whoa, oh-oh)
– (Hey, oh-oh)
(Whoa, oh-oh)
– (Hey, oh-oh)
(Whoa, oh-oh)
– (Hey, oh-oh)
And now I just sit in silence!
– Ve şimdi sessizce oturuyorum!
And now I just sit in silence!
– Ve şimdi sessizce oturuyorum!
And now I just sit!
– Ve şimdi öylece oturuyorum!
And now I just sit in silence!
– Ve şimdi sessizce oturuyorum!
And now I just sit in silence!
– Ve şimdi sessizce oturuyorum!
And now I just sit in silence!
– Ve şimdi sessizce oturuyorum!
And now I just sit!
– Ve şimdi öylece oturuyorum!
I ponder of something great
– Harika bir şey düşünüyorum.
My lungs will fill and then deflate
– Ciğerlerim dolacak ve sonra sönecek
They fill with fire, exhale desire
– Ateşle doldururlar, arzuyu solurlar
I know it’s dire, my time today
– Korkunç olduğunu biliyorum, bugün zamanım
I have these thoughts so often, I ought
– Bu düşüncelerim o kadar sık oluyor ki,
To replace that slot with what I once bought
– Bu yuvayı bir zamanlar satın aldığım şeyle değiştirmek için
‘Cause somebody stole my car radio
– Çünkü biri arabamın radyosunu çaldı.
And now I just sit in silence
– Ve şimdi sessizce oturuyorum
twenty one pilots – Car Radio İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.