Uanset, hvor jeg er, ser jeg guld og diamanter
– Nerede olursam olayım altın ve elmas görüyorum.
Blinke i lampernes skær
– Yanıp sönen ışıklar
Bliver jeg berømt og berygtet?
– Ünlü ve rezil olacak mıyım?
Elsket eller frygtet?
– Sevilen ya da korkulan?
Er det egentlig det hele værd? (åh, ja, jeg)
– Gerçekten hepsine değer mi? (Oh, evet, ben)
Jeg ved det nok skal gå en dag, uh, uh
– Biliyorum muhtemelen bir gün gidecek, uh, uh
Jeg får en Uges Uundgåelige lige der på P3, uh, uh
– P3’te bir haftanın kaçınılmazlığı var, uh, uh
For jeg vil være kendt som ham, der aldrig så tilbage
– Çünkü asla geriye bakmayan biri olarak bilineceğim.
For jeg vil aldrig gå tilbage
– Çünkü asla geri dönmeyeceğim.
Til min gamle livstil
– Eski yaşam tarzım
Hver dag er en fest
– Her gün bir partidir
Og jeg ved, der ikke er få tilbage
– Ve biliyorum az kalmadı
For selvom guldet på min krone sir’ jeg’ kongen af min by
– Çünkü tacımın altınları benim şehrimin kralı olsa da
Sir’ guldringen på min finger at jeg er gift med hende
– Efendim’ parmağımdaki altın yüzük onunla evli olduğumu
Indtil dommedag vil hun være min sidste ven
– Kıyamete kadar son arkadaşım olacak.
Hun passer på mig når jeg bruger min allersidste peng’
– Son kuruşumu harcadığımda benimle ilgileniyor.”
Spiller dum og flirter rundt med gifte mænd
– Aptal oynamak ve evli erkeklerle flört etmek
Der siger, de passer på hende, når de propper gift i hende
– Kim onu zehirlediler sonra ona bak diyor
Men jeg vil gøre alt for ikke at miste hende
– Ama onu kaybetmemek için her şeyi yapacağım.
Fordi hun står der og smiler under mistelten
– Çünkü orada ökse otunun altında gülümseyerek duruyor.
Fireogtyve år, Nørrebro, brænder benzin af på H.C. Andersens Boulevard
– Yirmi dört yıl, Nørrebro, H.C. Andersens Bulvarı’nda benzin yakmak
Juuen gjorde, at jeg ikke kunne se klart (helt klart)
– Juuen beni açıkça göremememi sağladı (oldukça net)
Jeg vil lave penge i en fart
– Aceleyle para kazanmak istiyorum.
Når jeg vågner ser jeg dollartegn
– Uyandığımda dolar işaretleri görüyorum.
Laver dollar-dansen
– Doların dansını yapmak
Og håber der kommer dollar-regn
– Umarım dolar yağmuru olur.
Uanset, hvor jeg er, ser jeg guld og diamanter
– Nerede olursam olayım altın ve elmas görüyorum.
Blinke i lampernes skær
– Yanıp sönen ışıklar
Bliver jeg berømt og berygtet?
– Ünlü ve rezil olacak mıyım?
Elsket eller frygtet?
– Sevilen ya da korkulan?
Er det egentlig det hele værd?
– Gerçekten hepsine değer mi?
Åh ja, jeg stopper ikke før jeg ser mit navn bøjet i neonlys
– Oh evet, ismimi neon ışıklarda bükülmüş görene kadar durmayacağım.
Før jeg ser mit navn bøjet i neonlys
– İsmimi neon ışığında bükülmüş görmeden önce
Før jeg ser mit navn bøjet i neonlys
– İsmimi neon ışığında bükülmüş görmeden önce
Stopper ikke før jeg ser mit navn bøjet i neonlys
– İsmimin neon ışığında büküldüğünü görene kadar durmayacağım.
Har du nogensinde set København fra en DC9?
– Kopenhag’ı hiç bir Dc9’dan gördün mü?
IC3 med PC i
– PC ile IC3 ı
I en limousine med WC i
– Tuvaleti olan bir limuzinde
Mit CV siger, at jeg lever livet som en imbecil
– Özgeçmişim hayatı embesil gibi yaşadığımı söylüyor.
Jeg er pisse ligeglad
– Hiç umurumda değil
Jeg bruger det her som min medicin
– Bunu ilacım olarak kullanıyorum.
For livet er blandt andet valget mellem pest og kolera
– Yaşam için, diğer şeylerin yanı sıra, seçim veba ve kolera arasındadır
Men i mit hoved ligger jeg på Lanzarote og soler mig
– Ama kafamda Lanzarote’de uzanıp güneşleniyorum.
Skattefar spørger sikkert en dag, hvor jeg har mine kroner fra
– Eminim bir gün vergi memuru paramı nereden aldığımı soracaktır.
Men indtil da lader jeg pengene synge som en opera
– Ama o zamana kadar paranın opera gibi şarkı söylemesine izin vereceğim.
Smarte smil, arrogance
– Akıllı gülümsemeler, kibir
Piskesmæld fra en hård branche
– Zorlu bir endüstriden kırbaç
Dyre dullers dekandence
– Pahalı duller’ın çöküşü
Tunge sind fra en dyb trance
– Derin bir transdan gelen ağır zihinler
Et univers i ubalance
– Dengeden çıkmış bir evren
Men jeg ser bare dollar-tegn
– Ama sadece dolar işaretleri görüyorum.
Laver dollar-dansen
– Doların dansını yapmak
Og håber der kommer dollar-regn
– Umarım dolar yağmuru olur.
Uanset hvor jeg er, ser jeg guld og diamanter
– Nerede olursam olayım altın ve elmas görüyorum.
Blinke i lampernes skær
– Yanıp sönen ışıklar
Bliver jeg berømt og berygtet?
– Ünlü ve rezil olacak mıyım?
Elsket eller frygtet?
– Sevilen ya da korkulan?
Er det egentlig det hele værd?
– Gerçekten hepsine değer mi?
Åh ja, jeg stopper ikke før jeg ser mit navn bøjet i neonlys
– Oh evet, ismimi neon ışıklarda bükülmüş görene kadar durmayacağım.
Før jeg ser mit navn bøjet i neonlys
– İsmimi neon ışığında bükülmüş görmeden önce
Før jeg ser mit navn bøjet i neonlys
– İsmimi neon ışığında bükülmüş görmeden önce
Stopper ikke før jeg ser mit navn bøjet i neonlys
– İsmimin neon ışığında büküldüğünü görene kadar durmayacağım.

Ukendt Kunstner – Neonlys Danca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.